10 maddede sahte diploma serüveni

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
145,738
Tepkime puanı
0
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nden (GAÜ) İstanbul Üniversitesi’ne usulsüz yatay geçiş skandalı gündemi meşgul etmeye devam ediyor. On binlerce kişi alın teri dökerek üniversiteye girmeye çalışırken, KKTC’deki tabela bir okul üzerinden İstanbul Üniversitesi’ne usulsüz geçiş yapan İmamoğlu’nun diploması ile ilgili soruşturmada sona gelindi. İstanbul Başsavcılığı’nın ikinci yazısından sonra incelemeye hız veren İstanbul Üniversitesi’nin konuya ilişkin raporunu açıklaması bekleniyor. İmamoğlu ve ekibi kara propaganda ile üstünü örtmeye çalışsa da dosyaya giren onlarca belge, geçişin usulsüz olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Peki günlerdir Türkiye’nin ana gündemi olan soruşturma nasıl başladı, dosya ne gibi belgeler girdi, İmamoğlu ve ekibi süreci nasıl yalan sarmalına dönüştürdü? Türkiye gündemini haftalardır meşgul eden İmamoğlu’nun usulsüz yatay geçiş sürecini 10 maddede özetledik. 1-SORUŞTURMA BÖYLE BAŞLADI İmamoğlu’nun diploması ile ilgili şaibe ilk kez 2016’da Gazeteci Telat Çabuk tarafından gündeme getirildi. Konu ulusal basına taşınmadan kapandı. 2020’de CİMER’e yapılan bir başvuru konuyu tekrar gündeme taşıdı. Başvuruda İmamoğlu’nun 1990’da GAÜ'den İstanbul Üniversitesi’ne usulsüz geçiş yaptığı belirtildi. 2024’te yapılan bir CİMER başvurusu ve Memleket Partisi üyesi Ozan Özcan’ın suç duyurusuyla konu gözardı edilemez hale geldi. Konuyu mercek altına alan İstanbul Başsavcılığı, 8 Kasım 2024 tarihli yazısıyla dosyayı açtı. YÖK’ten resmi yazıyla bilgi isteyen başsavcılık, 14 sayfalık rapor ulaşınca düğmeye basarak İmamoğlu’nu “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla ifadeye çağırdı. 2-YÖK USULSÜZLÜĞÜ TESPİT ETTİ 14 sayfalık raporda çarpıcı tespitler yer aldı. Yüksel Öğretim Kurulu (YÖK), raporunda 3 sahtekârlık tespit etti. Rapora göre İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu 27 Nisan 1990’daki toplantıda yatay geçişle 55 öğrenci alımını kararlaştırdı. Ancak rektörlüğün 30 Temmuz’da Milliyet Gazetesi’ne verdiği ilanda ise kontenjan 60 olarak duyuruldu. İlanda “Başvurular en geç 14 Eylül 1990 Cuma günü alınacak” denildi. Ancak başvurunun bitmesine 2 gün kala kontenjan yine mevzuata aykırı biçimde artırılarak 80’e çıkarıldı. Aralarında İmamoğlu’nun da olduğu 51 kişi üniversiteye kabul edildi. 3-O ÜNİVERSİTE TANINMIYORDU YÖK raporundaki en vurucu tespit ise İmamoğlu’nun geçiş yaptığı tarihte GAÜ'nün YÖK tarafından üniversite olarak tanınmadığı gerçeği oldu. Raporda GAÜ'nün resmen 1993 yılında bir yükseköğretim kurumu olarak tanındığına dikkat çekildi. Türk uyruklu öğrencilerin 1993-1994 eğitim yılından itibaren Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSS) ve Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) sonuçları olmadan GAÜ'den alacakları mezuniyet diplomalarının eşdeğerliliğinin kabul edilmemesine karar verildiği hatırlatıldı. 4-KÜTÜK YALAN SÖYLEMEZ Soruşturmanın bir ayağı da İstanbul Üniversitesi’nde yürüdü. Başsavcılık, rektörlükten İmamoğlu ve o dönem yatay geçiş yapan tüm öğrencilerin belgelerini istedi. Gelen belgeler de geçiş sürecinin usulsüzlüklerle dolu olduğunun bir kanıtı oldu. İstanbul Üniversitesi’ndeki öğrenci kütüğünde, GAÜ'de okuyan İmamoğlu’nun o yıllarda YÖK’ün KKTC’de denklik verdiği tek yüksek eğitim kurumu olan Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden gelmiş gibi kütüğe kaydedildiği bilgisi yer aldı. 5-BELEDİYEDEKİ BİYOGRAFİSİ BİLE YALAN Konunun Ekrem İmamoğlu ayağı ise kafaları allak bullak eden bir yalan sarmalına dönüştü. Yalanlar, İmamoğlu’nun biyografilerinde dikkat çekti. İBB’nin resmi internet sitesinde İmamoğlu’nun “KKTC’de Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandığı, bir süre sonra kaydını Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi İşletme bölümüne aldırdığı, KKTC’deki iki yıllık eğitimin ardından İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne yatay geçiş yaptığı” iddia edildi. İmamoğlu’nun kendi kişisel web sitesinde de benzer ifadeler yazılıydı: “KKTC’de Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandı. Kaydını Girne Amerikan Üniversitesi İşletme bölümüne aldırdı.” Ancak ortaya çıkan resmi kayıtlar, İmamoğlu’nun yolunun Doğu Akdeniz Üniversitesi ile hiç kesişmediğini ortaya koydu. 6-İFADESİNDE KENDİ KENDİNİ YALANLADI İmamoğlu’nun, biyografisinin yanı sıra röportajlarında da Doğu Akdeniz vurgusunu sık sık yaptığı görüldü. Ancak 5 Mart 2025’te ‘sahtecilik’ soruşturması kapsamında ifade veren İmamoğlu, ifadesinde kendi biyografisini yalanladı. İmamoğlu, “Kıbrıs’a öncelikle Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne girmek niyetiyle kayıt olmaya gittim. Sonrasında Doğu Akdeniz ve Girne Amerikan üniversitelerinin seviye tespit sınavlarına girdim. İnşaat mühendisliği okumak istememem sebebiyle 1988’de GAÜ İşletme Yönetimi Bölümü’ne kayıt yaptırdım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde inşaat mühendisliğine kayıt yaptırmadığını belirten İmamoğlu, bu bölümde kaydı olduğuna dair basında yer alan iddiaların asılsız olduğunu ifade etti. Ancak İmamoğlu’nun özgeçmişinde kayıt yaptırdığına dair bilgiler yer aldı. İlerleyen günlerde, “Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne hiç gitmedim”, “Basının bu konuda söyledikleri yalandır” şeklinde beyanlar da verdi. 7-ONLARCA ÇELİŞKİ VAR İmamoğlu’nun çelişkili beyanları bunlarla da sınırlı değil. Yatay geçişe ilişkin bir röportajında “Girne’de 4 arkadaşla bir ev kiraladık. Ben, Murat, Hakan ve Ahmet. Bir sene bitti, Murat İstanbul’a geçti. Hakan da Amerika’daki paydaş olan okula gitti. Biz iki kişi kaldık. Sonraki sene ben de İstanbul Üniversitesi’ne başvuru yaptım. Zaten o dönemde 3 sene bu geçiş işleri oldu, sonra da iptal edildi” diyen İmamoğlu, savcılık ifadesinde, “1989 yılında GAÜ’den İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapanları duymuştum. Ben de 1990 yılında geçiş ilanlarını takip ederek başvurumu yaptım” dedi. İmamoğlu bir başka röportajında ise, Murat adlı ev arkadaşının İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yapması üzerine kendisinin de başvurduğunu söyledi. Oysa ifadesinde “Geçiş yapanları duymuştum. İlanları takip edip başvuru yaptım” ifadeleriyle de bir başka çelişkiye imza attı. 8-KAMPÜS TANINMIYOR YALANI Usulsüz diploma süreciyle ilgili İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan ve Ceza Hukuku Profesörü Adem Sözüer 25 Şubat’ta Saraçhane’de basın toplantısı düzenledi. Burada Avukat Mehmet Pehlivan, “YÖK, hazırladığı raporda İmamoğlu aleyhine hangi veriyi ortaya koyuyor? 18 Kasım 1991 tarihli YÖK yönetim kurulu kararına göre GAÜ, YÖK tarafından tanınıyor ama Girne’deki kampüs tanınmıyor. İşin bam teli burası” diyerek enteresan bir çarpıtmaya imza attı. Hukukçu Adem Sözüer ise, yatay geçiş başvurularının 14 Eylül 1990’da son bulduğu, fakülte yönetim kurulunun da 12 Eylül 1990’da başvuru süresi bitmeden yatay geçiş başvurularını değerlendirdiği iddialarına, “Bu soru, Ekrem İmamoğlu’nun işlemiyle ilgili değil, üniversitenin işlemiyle ilgili” yanıtıyla pes dedirtti. 9-ÜNİVERSİTE KAZANAMADI! İmamoğlu’nun 1988 yılında girdiği ÖSS ve ÖYS sonuçları ortaya çıktı. İki aşamalı olarak gerçekleşen sınavın ilk aşaması olan ÖSS’de İmamoğlu 120 binlik puan barajını 143 bin 954 puanla geçerek, ikinci aşamaya hak kazandı. Sınav sonucuna göre İmamoğlu sözel 44, sayısal 32 olmak üzere 76 soruyu doğru cevapladı. Sınavın ikinci aşaması olan ÖYS’de başarı oranı ortalamanın altında kaldı. Türkçede 36 doğru, 10 yanlış, matematikte 18 doğru, 9 yanlış, fen bilimlerinde 5 doğru, 13 yanlış yapan İmamoğlu, 386 bin puan aldı. ÖSYM’nin resmi sınav sonuç belgesinde “Hiçbir öğrenim kurumu programına yerleştirilemediniz” ifadesi yer aldı. Bu sonuçlar, Türkiye’de bir üniversiteye yerleşecek başarıyı sağlayamayan İmamoğlu’nun banka referans mektubuyla Kıbrıs’ta okuduğunu gün yüzüne çıkarıyor. 10- KRİTİK REFERANSLAR İstanbul Üniversitesi’ne yapılan başvuruda referans olan iki isim de dikkat çekiyor. Bunlardan biri eski TBMM Başkanı ve Trabzon Milletvekili Necmettin Karaduman ile GAÜ'ye öğrenci temin eden organizatör Özalp Tazan. İmamoğlu Kıbrıs’a giderken Yapı Kredi Bankası’ndan aldığı teminat mektubunu dikkate sunarken, İstanbul Üniversitesi’ne yaptığı başvuruda ise “Ekonomik durumum iyi olmadığından, İstanbul Üniversitesi’nde okumak istediğimden” gerekçeleriyle dikkat çekti.
 
Üst