AKP'li Altındağ Belediyesi'nde işçiler grevde: 'Ceza gibi koşullar sunuluyor'

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
295,472
Tepkime puanı
0
Ankara'da AKP'li Altındağ Belediyesi’nde 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından göreve gelen AKP’li Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, önceki dönem işçilere sağladığı yüzde 30’luk ücret artışını geri çekti. Ayrıca, 52 günlük ikramiye 36 güne indirildi, yemek ve yol yardımları azaltıldı, eğitim destekleri ise tamamen kaldırıldı. Bu hak kayıplarına karşı çıkan HAK-İŞ Konfederasyonu’na bağlı Hizmet-İş Sendikası üyeleri, belediye önünde direniş çadırı kurarak protesto başlattı.

Ancak belediye yönetimi, sendikalı işçilere yönelik baskılarını artırdı. Sendikadan istifa etmeyen işçilerin maaşlarında kesintiler yapıldı, bazı işçilerin görev yerleri sık sık değiştirilerek ağır ve angarya işlerde çalıştırıldılar. Sonuç olarak, sendikadan istifa etmeyi reddeden 25 işçi işten çıkarıldı.

Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, 11 Nisan 2025 günü direniş çadırına giderek çadırı sökmeye çalıştı, yaşanan arbede de sendika şube başkanı Recep Dere’ye yumruk attı. Belediye Başkan Yardımcısı Muhittin Güney de işçileri çadırı yıkmakla tehdit etti.

Bu gelişmeler, işçilerin belediye yönetimine karşı grev kararı almasına ve haklarını aramak için mücadelelerini sürdürmelerine neden oldu.

İşçiler grevde: 'Başkan sendikayı desteklediğini söylüyor ama işçiler bıraksın diye şantaj yapılıyor'​


Belediye işçileri dün greve çıktı.

Grev yalnızca bir toplu sözleşme ihtilafı değil; belediye yönetiminin baskıları, işten çıkarmalar ve hak gasplarına karşı bir direniş olarak başladı.

soL’a konuşan ve geçtiğimiz haftalarda işten çıkarılan bir belediye işçisi, AKP'li Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin işçilere yönelik uygulamalarını şu sözlerle anlattı:

“Grev kararı aldık ama içeriden destek alamadık, çünkü çalışanlar çok büyük bir korku içinde. Veysel Başkan işçileri sindirmiş. Bu nedenle sendika üyeliğini bırakmak zorunda kaldı birçok kişi. Başkan 'Ben sendikanın arkasındayım' diyor ama gerçekte hiçbir destek yok. Hatta sendikayı bırakmaları yönünde işçilere baskı ve şantaj var. Bunların bazıları ses kaydıyla sabit. Hukuki süreç de başlatılacak. Ama başkan hem 'işçilerin arkasındayım, sendikaya engel değilim' diyor hem de işçiler sendikasız olsun belediye yönetimi dilediği gibi karar alsın diye adımlar atılıyor.”

İşçinin aktardığına göre, belediyenin önünde her gün saat 11.00 ile 17.00 arasında grev çadırı kuruluyor. Ayrıca bazı işçiler ve sendika temsilcileri TBMM’de milletvekilleriyle görüşerek yaşadıklarını duyurmaya çalışıyor.

'İşçiler artık içeri dönmek istemiyor, içeride çalışma koşulları insani değil'​


İşçilerin temel talepleri arasında, geçmiş sözleşmelerle kazanılmış hakların geri verilmesi var. Yüzde 30’luk ücret artışının geri alındığını, sosyal hakların –yol, yemek, yardım ödemeleri– tamamen kaldırıldığını belirten işçi, şunları dile getirdi:

Mahkeme kararıyla kazanılmış tevdiye ikramiyesini bile ödemediler. 52 günlük kazanımımızı 36 güne indirdiler. İşçiler artık içeri dönmek istemiyor, çünkü içeride çalışma koşulları insani değil. Her hafta 2-3 kere görev yeri değiştiriliyor. Rotasyon diyorlar ama bu bildiğin angarya. Ağır ve yıpratıcı işler veriliyor. Ceza gibi koşullar sunuluyor. Bu resmen cezalandırma politikası.”

''Grevdekiler işçi değil' iddiası yalan'​


AKP'li Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ise “Grev çadırındakilerin hiçbiri işçi değil” şeklinde açıklama yaptı. Tiryaki'nin bu açıklaması "belediye önündeki direnişi itibarsızlaştırma çabası" olarak yorumlandı. Ancak direnişte bulunan işçiler, belediyeye bağlı çalıştıklarını gösteren personel kartlarıyla bu iddiayı yalanladı.

Sendika temsilcileri ve işçiler, Tiryaki’nin sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Burada çadır kuranlar Altındağ Belediyesi’nin kadrolu çalışanlarıydı. Kimimiz yıllarca bu kurumda görev yaptık, kimimiz toplu sözleşmelerle elde edilen hakların ortadan kaldırılmasına karşı çıktığımız için işten çıkarıldık” dedi.

Sendikalar ve kamu emekçileri ise Tiryaki’nin bu tür açıklamalarla işten atılan işçilerin haklı taleplerini bastırmaya çalıştığını vurguluyor.

'İşten çıkarıldık, ama hangi gerekçeyle bilmiyoruz'​


İşçilerin çoğu, 22. maddeden işten çıkarıldığını söylüyor.

Bu madde, “diğer nedenler” gibi muğlak bir ifadeye dayanıyor ve bu yüzden işçiler neyle suçlandıklarını bile bilmiyor. İşsizlik maaşı da alamadıkları gibi, başka belediyelerde işe alınmaları da mümkün olmuyor. İşçi, durumu şu sözlerle özetliyor:

“Veysel başkan belediyede iŞKUR kadrosu kurmamak için direniyor. Böylece işçilerin sosyal haklarını gasp edebiliyor. Artık sendika da devre dışı bırakıldı, kimse ses çıkaramasın istiyor. İşten çıkarılan bizler neredeyse hiçbir güvencemiz kalmadan özel sektöre yönelmek zorunda bırakıldık.”

'Bu sefalet dayatmasını kabul etmeyeceğiz'​


Öte yandan Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı İdris Ersoy, belediyenin teklif ettiği ücretlerin “insanlık onuruna aykırı” olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Bu ücretlerle bırakın insanca yaşamayı, çocukların karnını doyurmak bile mümkün değil. Altındağ Belediyesi işvereni, sendika üyelerini istifaya zorladı, maaşlarını kesti, ardından 46 arkadaşımızı işten çıkardı. Bu sefalet dayatmasına karşı susmayacağız. Grev, haklarımız alınana ve işten çıkarılan arkadaşlarımız geri dönene kadar sürecek.”
 
Üst