Bakırhan Erdoğan'a seslendi: Gerekli koşullar oluşturulsun

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
149,744
Tepkime puanı
0
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün yeni süreç hakkında sarf ettiği sözleri 'iyi ve doğru' bulduğunu ifade ederek "Gerekli koşullar oluşturulsun" dedi.

Bakırhan, Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) "Barış İçin 1 Milyon İmza" kampanyasıyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuştu.

DEM Parti olarak kampanyayı desteklediklerini ifade eden Bakırhan, "Üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getireceğimizi en baştan belirtmek istiyorum. Hiçbir dönemde olmadığı kadar hem Ortadoğu’da hem de Türkiye’de siyasal zemin bir kırılma ile karşı karşıyadır. Bu kırılmaları önlemenin bir yolu da var. Kendi iç demokrasisini, toplumsal barışını sağlamış olan ülkeler bu yaşanan kaos ve kriz ortamından en az etkileniyorlar. Ama kendi barışını sağlayamayan inkârcı ve farklılıkları bastıran, yok sayan bütün sistemler bu kırılma karşısında güvenlik ve gelecek kaygısı yaşıyor" dedi.

"İKTİDAR TEKÇİ VE BASKICI POLİTİKALARI TERCİH ETTİ"​


2013 v 2015 yıllarında yaşanan çözüm sürecinin demokratik bir zemine taşınamadığını ifade eden Bakırhan, "Ortadoğu’daki gelişmelerin buraya nasıl ve ne zaman, hangi olumsuz negatif etkilerle yansıyacağını bu kadar dert etmezdik. O dönemdeki iktidar iki yol arasından tekçi, otoriter ve baskıcı politikaları tercih etti. Demokrasi yok, özgürlükler yok, toplumda ciddi bir çürüme var. Çürüme sadece bununla da kalmıyor ekonomide de çöküş var. Türkiye artık ekonomiyi çeviremeyecek noktaya geldi. Hattan dün Çalışma Bakanı, emeklilere sanki çok yüksek maaş vermişler gibi bir de onu nasıl ödeyeceklerinin kaygısını taşıyorlarmış" diye konuştu.

''KAYNAKLAR SİHA, İHA, MERMİ OLARAK GİDİYOR''​


Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çürümenin, bu kaosun, bu krizin tek bir sebebi var. Türkiye’nin kendi iç barışını, toplumsal barışını sağlayamaması en önemli etkenlerden birisidir. Kaynaklar nereye gitti? Emekliler, asgari ücretliler ezilirken SMO’lu çetelere dolar olarak maaşla gidiyor, güvenliğe gidiyor, Milli Savunma’ya gidiyor. Kaynaklar Kuzeydoğu Suriye’de demokratik bir zeminde yaşananlara SİHA, İHA, mermi olarak gidiyor. Tam da barışı savunanlar bunu sormak ve sorgulamak durumundadırlar. Bu kaynaklar 85 milyonun Türkiyelinindir.

''GEREKLİ ÇAĞRI YAPILSIN"​


Savaş bir yoksulluk ve çürüme yarattı. Demokratik bir zeminde diyalog ve müzakere ile Türkiye’nin başta Kürt meselesi olmak üzere kendi sorunlarını çözmesi gerektiğini belirtiyoruz. Başka bir yol yok. Bunun dışındaki yol bir yere çıkmaz. Bunun dışındaki çözüm barışa çıkmaz. Türkiye’yi refaha kavuşturmaz. Sayın Erdoğan’ın Diyarbakır’da dediği refah ve huzur meselesi tam da toplumsal barışı sağlamakla olur. Biz meselelerin demokratik yolla çözülmesini istiyoruz.

Dün yine Cumhurbaşkanı, ‘Gerekli çağrı yapılırsa tüm Türkiye kazanır’ dedi. İyi ve doğru bir tespit. Evet gerekli çağrı yapılsın ama çağrının yapılabilmesi için gerekli koşullar oluşturulsun. Bu çağrıyı yapacaklar neye göre çağrıyı yapacaklar? Demokratik bir zemin var mı? Bir güven ortamı var mı? Çağrıyı yaptıktan sonra bu çağrının muhataplarının nereye gideceği, nerede yaşayacağı, hangi zeminde yaşamlarını sürdürebileceğinin garantisini veren bir merkez var mı? Biz de istiyoruz koşullar oluşsun çağrılar da yapılsın. Bu ülke çatışmalardan, savaşlardan, şiddetten arınsın. Demokratik bir zeminde herkes kendi kimliğini, kendi inancıyla birlikte bu ülkede yaşasın.


"HANGİ KURUMUN TEHDİT EDİLECEĞİ BELLİ DEĞİL"​


Savaş ciddi bir karanlık yarattı. Kaygılıyız, güvende değiliz, rahat değiliz. Sabahın dördünde kimin kapısının çalınacağı belli değil. Hangi kurumun tehdit edileceği belli değil. İstanbul Barosu’na dönük girişimleri gördünüz. Beşiktaş ve Akdeniz Belediyesi’nin son günlerde yaşadıklarını hep birlikte gördük. Bu savaş karanlığından çıkabiliriz. Biz Türkiye’yi barış aydınlığına taşımaya çalışıyoruz. İktidarın burada ne düşündüğü önemlidir. Barışı getirecek, bu karanlığı aydınlıkla sonuçlandıracak iktidarın kendisi değil bizleriz, burada oturan bileşenlerdir. Bu imza kampanyası ile birlikte daha aydınlık ve daha güzel günlere erişebileceğimizi umuyorum.''
 
Üst