- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 290,607
- Tepkime puanı
- 0
Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanan "Hayvancılık Desteklemeleri Uygulama Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ", Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık, arıcılık ve besilik erkek sığır ve buzağı desteklemelerinde değişiklik yapıldı.
Yeni düzenlemeye göre, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık, arıcılık ve besilik erkek sığır desteğinde belirli oranlarda kesinti yapılacak, bu kesintiler tarımsal amaçlı örgütlerin il/ilçe ve merkez birliklerine, kooperatiflere ve veri tabanı hizmeti sunan merkezlere aktarılacak.
Buzağı desteklemelerindeki suni tohumlama ve yerli sperma kullanımı destek tutarlarından yapılan yüzde 3'lük kesintinin yüzde 30'u veri tabanı hizmetini sağlayan ilgili merkez birliğine, arıcılık desteğinden yapılan kesintinin yüzde 25'i de merkez birliğine aktarılacak.
Kooperatifler üzerinden yapılan desteklemelerde ise tarımsal amaçlı örgüt üyesi yetiştiricilerden yapılan yüzde 3'lük kesinti, ortağı olduğu kooperatif birliğine, bu bedel içinden yüzde 25'i kooperatif merkez birliğine verilecek.
Yapılan değişiklik, üreticiyi daha fazla bağımlı hale getiren, küçük çiftçinin rekabet gücünü düşüren ve tarımı daha merkeziyetçi bir yapıya yönlendiren adım olarak değerlendirildi. Çiftçiden alınan paylarla büyük birliklerin finansal gücünün artırılması, tarımın şirketleşmesi sürecine ivme kazandıracağı belirtildi.
SOL Parti Tarım Çalışma Grubu’ndan Özge Güneş, son yıllarda çıkarılan yönetmeliklerin, tarımsal örgütlenmeyi artan şekilde üreticilerin iradesi dışında şekillendirdiğine dikkati çekti. Üreticilerin sermayeye bağımlı hale getirilmeye odaklanıldığına vurgu yapan Güneş, “Son değişiklikler de bu eğilimin bir parçasıdır. Desteklemeler, üreticiyi güçlendirmek yerine merkeziyetçi ve piyasa odaklı bir sistemin tahkim edilmesine hizmet edecek biçimde düzenleniyor” diye konuştu.
Bu değişikliğin “Birinci Derece tarımsal örgütler” düzenlemesinden bağımsız olmadığını belirten Güneş, “O yönetmelikle, tarımsal örgütler finansal kapasitelerine, üye sayılarına ve pazarlama güçlerine göre derecelendirildi ve yalnızca belirli kriterleri sağlayan örgütlere devlet desteklerine erişimde öncelik tanınacağı duyuruldu. Sonuç olarak, Türkiye’deki 11 bin tarımsal örgütten yalnızca 105’i birinci derece statüsü alabildi. Binlerce örgüt dezavantajlı hale getirildi” dedi.
Bakanlığın ‘örgütlenmeyi teşvik ediyoruz’ diye üreticilere zorunlu kesintiler dayattığını belirten Güneş, “Gerçekte onları büyük sermaye ile daha iç içe geçmiş yapılara entegre olmaya zorluyor. Neticede bu politikalar tarımsal üretimde birkaç büyük yapının egemenliğini artırarak, üreticiyi kendi emeğinin karşılığını alamayan bağımlı bir kesime dönüştürmekten başka bir işe yaramayacaktır” ifadelerini kullandı.
“Üreticinin kendi iradesiyle, bağımsız örgütlenmesi, tarımsal üretimin demokratikleşmesi ve gıda egemenliğinin sağlanması için kritik bir gerekliliktir” diyen Güneş, gerçek bir üretici destekleme modelinin üreticinin kendi ihtiyaçlarına göre örgütlenmesine olanak tanıması gerektiğini ifade etti. Güneş, büyük şirketler ve merkezi yapıların çıkarına hizmet eden kesintiler yerine, üreticinin doğrudan desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yeni düzenlemeye göre, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık, arıcılık ve besilik erkek sığır desteğinde belirli oranlarda kesinti yapılacak, bu kesintiler tarımsal amaçlı örgütlerin il/ilçe ve merkez birliklerine, kooperatiflere ve veri tabanı hizmeti sunan merkezlere aktarılacak.
Buzağı desteklemelerindeki suni tohumlama ve yerli sperma kullanımı destek tutarlarından yapılan yüzde 3'lük kesintinin yüzde 30'u veri tabanı hizmetini sağlayan ilgili merkez birliğine, arıcılık desteğinden yapılan kesintinin yüzde 25'i de merkez birliğine aktarılacak.
Kooperatifler üzerinden yapılan desteklemelerde ise tarımsal amaçlı örgüt üyesi yetiştiricilerden yapılan yüzde 3'lük kesinti, ortağı olduğu kooperatif birliğine, bu bedel içinden yüzde 25'i kooperatif merkez birliğine verilecek.
Yapılan değişiklik, üreticiyi daha fazla bağımlı hale getiren, küçük çiftçinin rekabet gücünü düşüren ve tarımı daha merkeziyetçi bir yapıya yönlendiren adım olarak değerlendirildi. Çiftçiden alınan paylarla büyük birliklerin finansal gücünün artırılması, tarımın şirketleşmesi sürecine ivme kazandıracağı belirtildi.
SERMAYEYE ALAN AÇAN BİR DÜZENLEME DAHA
SOL Parti Tarım Çalışma Grubu’ndan Özge Güneş, son yıllarda çıkarılan yönetmeliklerin, tarımsal örgütlenmeyi artan şekilde üreticilerin iradesi dışında şekillendirdiğine dikkati çekti. Üreticilerin sermayeye bağımlı hale getirilmeye odaklanıldığına vurgu yapan Güneş, “Son değişiklikler de bu eğilimin bir parçasıdır. Desteklemeler, üreticiyi güçlendirmek yerine merkeziyetçi ve piyasa odaklı bir sistemin tahkim edilmesine hizmet edecek biçimde düzenleniyor” diye konuştu.
11 BİN ÖRGÜTTEN 105’İ BİRİNCİ DERECE STATÜSÜ ALDI
Bu değişikliğin “Birinci Derece tarımsal örgütler” düzenlemesinden bağımsız olmadığını belirten Güneş, “O yönetmelikle, tarımsal örgütler finansal kapasitelerine, üye sayılarına ve pazarlama güçlerine göre derecelendirildi ve yalnızca belirli kriterleri sağlayan örgütlere devlet desteklerine erişimde öncelik tanınacağı duyuruldu. Sonuç olarak, Türkiye’deki 11 bin tarımsal örgütten yalnızca 105’i birinci derece statüsü alabildi. Binlerce örgüt dezavantajlı hale getirildi” dedi.
ÖRGÜTLENMEYE ZORUNLU KESİNTİ
Bakanlığın ‘örgütlenmeyi teşvik ediyoruz’ diye üreticilere zorunlu kesintiler dayattığını belirten Güneş, “Gerçekte onları büyük sermaye ile daha iç içe geçmiş yapılara entegre olmaya zorluyor. Neticede bu politikalar tarımsal üretimde birkaç büyük yapının egemenliğini artırarak, üreticiyi kendi emeğinin karşılığını alamayan bağımlı bir kesime dönüştürmekten başka bir işe yaramayacaktır” ifadelerini kullandı.
“Üreticinin kendi iradesiyle, bağımsız örgütlenmesi, tarımsal üretimin demokratikleşmesi ve gıda egemenliğinin sağlanması için kritik bir gerekliliktir” diyen Güneş, gerçek bir üretici destekleme modelinin üreticinin kendi ihtiyaçlarına göre örgütlenmesine olanak tanıması gerektiğini ifade etti. Güneş, büyük şirketler ve merkezi yapıların çıkarına hizmet eden kesintiler yerine, üreticinin doğrudan desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.