- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 290,607
- Tepkime puanı
- 0
6 Şubat depremlerinde en ağır yıkımı yaşayan bölgelerden Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı Küneseler köyü halkı geçen yaz, atalarından kalma 270 dönüm alana kurulu 300 yıllık endemik ardıç ormanının kesilmek istenmesi girişimine karşı büyük bir direniş başlatmış ve konuyu mahkemeye taşımışlardı. Gaziantep 4. İdare Mahkemesi, alanda sıvılaşma riski ve canlı fay hattına 500 metre uzaklıkta olması gibi gerekçelerle yürütmenin durdurulmasına karar vermişti.
Küneseler ve Hisar mahallesini kapsayan 73 adet kalıcı deprem konutunun yapılması için bakanlık acele kamulaştırma kararı aldı ve kararı tebliğ etti. Ancak konut yapılmak parselleri halihazırda ekili tarla olması, imar planında tarım koruma alanı olması köylüler tarafından tepkiyle karşılandı.
Köylüler, konut için acımadan 300 yıllık ormanın kesilmek istendiğine dikkat çekerek, “İdari yargı bu yanlışı gerekçelerini tek tek sayarak iptal etti. Ancak ormanın bittiği yerdeki tarlaları Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanarak kamulaştırmış. Tarlalar fay hattına 500 metre uzaklıkta. İmarda buralar tarım koruma ve reform sahası olarak görünüyor. Konut yapılmasının zemin olarak uygun olmadığı ve Ölü Deniz Fay Hattı’na oldukça yakın olan bu bölgeye inatla konut yapılmak istenmesini anlayamıyoruz. Köyün etrafında fay hattına uzak, tarıma elverişli olmayan kıraç araziler dururken neden bizlerin ekili tarlaları kamulaştırılıyor. Bakanlığın bu hususları dikkate almasını ve yer seçimini ona göre yapmasını istiyoruz” dedi.
Tarlaya ekili mahsulün toplanmasını dahi beklemeyen taşeron firma iş makinalarını getirerek, jandarma gözetiminde hafriyat çalışmalarına başladı. Mülk sahiplerine sorma gereği bile duyulmadan yapılan acele kamulaştırma kararına karşı köylüler bir kez daha idare mahkemesinde dava açmaya hazırlanıyor.
Küneseler ve Hisar mahallesini kapsayan 73 adet kalıcı deprem konutunun yapılması için bakanlık acele kamulaştırma kararı aldı ve kararı tebliğ etti. Ancak konut yapılmak parselleri halihazırda ekili tarla olması, imar planında tarım koruma alanı olması köylüler tarafından tepkiyle karşılandı.
“FAY HATTINA UZAK KIRAÇ ARAZİLER NEDEN SEÇİLMİYOR?”
Köylüler, konut için acımadan 300 yıllık ormanın kesilmek istendiğine dikkat çekerek, “İdari yargı bu yanlışı gerekçelerini tek tek sayarak iptal etti. Ancak ormanın bittiği yerdeki tarlaları Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanarak kamulaştırmış. Tarlalar fay hattına 500 metre uzaklıkta. İmarda buralar tarım koruma ve reform sahası olarak görünüyor. Konut yapılmasının zemin olarak uygun olmadığı ve Ölü Deniz Fay Hattı’na oldukça yakın olan bu bölgeye inatla konut yapılmak istenmesini anlayamıyoruz. Köyün etrafında fay hattına uzak, tarıma elverişli olmayan kıraç araziler dururken neden bizlerin ekili tarlaları kamulaştırılıyor. Bakanlığın bu hususları dikkate almasını ve yer seçimini ona göre yapmasını istiyoruz” dedi.
JANDARMA GÖZETİMİNDE HAFRİYAT ÇALIŞMASI
Tarlaya ekili mahsulün toplanmasını dahi beklemeyen taşeron firma iş makinalarını getirerek, jandarma gözetiminde hafriyat çalışmalarına başladı. Mülk sahiplerine sorma gereği bile duyulmadan yapılan acele kamulaştırma kararına karşı köylüler bir kez daha idare mahkemesinde dava açmaya hazırlanıyor.