- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 294,906
- Tepkime puanı
- 0
Şam'ın güneyindeki Dürzi Cerame bölgesinde yaşanan olaylar, Suriye'nin iç dinamiklerini ve bölgesel aktörlerin tutumlarını yeniden gözler önüne serdi. Cerame'de kişisel bir anlaşmazlık, beklenmedik şekilde büyüyerek güvenlik güçleriyle yerel silahlı gruplar arasında çatışmalara yol açtı. Bu olaylar sırasında Dürzi "Cerame Kalkanı Tugayı" adlı grup, Suriye ordusuna saldırdı; bir asker hayatını kaybetti, bir diğeri ise yaralandı. Ardından polis karakoluna yönelik bir saldırı gerçekleşti. Bu gelişmeler üzerine, bölgedeki dinî liderler ve yerel yetkililer, durumu yatıştırmak için girişimlerde bulundu. Bu çabalar kapsamında, Süveyda'dan bir heyet Cerame'ye gelerek müzakereler başlattı. İsrail ve Dürziler Netanyahu ilk önce “Suriye’nin güneyi silahsızlandırılmış bölge olmalı.” demişti ve kendilerini Dürzilerin hamisi olarak konumlandırmıştı. Bunun üzerine Suriye'nin güneyindeki Dera, Kuneytra ve Süveyda'da İsrail karşıtı gösteriler olmuştu. Cerame’deki çatışmaların ardından Netanyahu, Suriye ordusunun Şam'ın güneyine girmesine izin vermeyeceklerini ve Dürzilerin İsrail'in koruması altında olacağını belirtti. Netanyahu’nun bu açıklamaları, İsrail’in Lübnan’daki Marunileri bahane ederek Lübnan’ın güneyini işgal etmesini hatırlatmaktadır. Ancak Süveyda'daki en büyük silahlı Dürzi gruplardan birisi olan "Ahrar Cebel el-Arab"ın lideri Şeyh Süleyman Abdulbaki, dış müdahaleleri kesinlikle kabul etmeyeceklerine ve Suriyeli kimliklerine vurgu yapmıştır. Aynı şekilde Leyt el Baluş da Netanyahu’nun açıklamasına karşı çıktı. Leyt el Baluş’un Rical el Şeyh el Kerame adı altında ayrı bir askerî grubu bulunmaktadır. Baluş, açıklamasında, Cerame’de kişisel bir anlaşmazlıktan ötürü gerginliğin yaşandığını belirtti. Dürziler olarak yurt dışından gelecek tüm koruyucuları reddettiklerini ve Suriyeliler olarak bir ulusal vizyonları olduğunu dile getirdi. Ancak Dürzilerin en etkili dinî lideri Şeyh Haceri, bugüne kadar İsrail’den gelen açıklamalar hakkında bir eleştiride bulunmadı. Dürziler ve Şam Suriye’deki Dürzilerin üç dinî lideri yani Şeyh el Akıl’ı bulunmaktadır. Bunlar Şeyh Haceri, Şeyh Hannavi ve Şeyh Cerabua’dır. Şeyh Haceri, Süveyda için otonom bölge talebinde bulunurken Şeyh Hannavi, siyasetten uzak durmaktadır. Şeyh Cerabua ise Şam ile çalışmaktan yanadır; bu yüzden eskiden Esed rejimiyle beraberdi. Netanyahu’nun silahsızlandırılmış bölge açıklamasına ilişkin ilk başta Şeyh Hannavi ve Şeyh Cerabua Şam’a gitmeyi planlamış fakat Şeyh Haceri’nin itirazları sonucunda daha alt düzey bir dinî heyet Ahmed Şara ile görüşmüştür. Şam’a giden heyet içerisinde, askerî gruplardan Ahrar el Cebel’in lideri Süleyman Abdelbaki, Rical el Şeyh el Kerame’nin lideri Leyf el Baluş ve Rical el Kerame’nin lider yardımcısı Munis Ebu Hala yer almıştır. Ancak bu kişiler askerî grup liderleri olarak değil, Dürzi dinî liderler olarak Ahmed Şara ile görüşmüştür. İkinci en büyük askerî grup olan Liva Cebel’in dinî bir lideri olmadığı için bu gruptan kimse görüşmeye katılmamıştır. Aynı şekilde en büyük askerî grup olan Rical el Kerame’nin lideri de dinî bir figür olmadığından, dinî lider olan yardımcısını göndermiştir.