- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 330,289
- Tepkime puanı
- 0
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "8 Mart Dünya Kadınlar Günü İftar Programı"na katıldı.
Programda konuşan Erdoğan, sözlerine Türkiye ve dünyadaki kadınların "8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü" kutlayarak başladı. "Zulme karşı kahramanca direnen, soykırım şebekesinin katliamlarına rağmen zaferi ilmek ilmek dokuyan Gazze'nin yiğit kadınlarını, ülkemdeki bütün kadınlar adına saygıyla selamlıyor, her birini tebrik ediyorum" diyen Erdoğan, "Gözü gibi bakıp büyüttükleri kahraman evlatlarını kara toprağa veren şehit annelerimize, vatan topraklarının her karışını al kanlarıyla boyayan aziz şehitlerimizin emaneti olan vakur eşlerine Cenabı Mevla'dan sabırlar diliyorum" dedi.
Erdoğan, "inanç ve medeniyet değerlerine göre kadının gerek ailenin gerek toplumun omurgası olduğunu" söyledi ve "Ne İslam aleminin ne de Türk tarihinin kadınları dışlayarak yazılması mümkün değil" ifadelerini kullandı.
"Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren kadınların her alanda önlerini açmaya, haklarını teslim etmeye çalıştık" iddiasında bulunan Erdoğan, AKP döneminde konuya ilişkin atılan adımlar hakkında şöyle konuştu:
"2003'te aile mahkemelerini kurduk. İşçi-işveren ilişkilerinde cinsiyet bazlı ayrımcılığa son verdik. 2005 yılında nüfusu 50 bini geçen belediyelere kadın ve çocuklar için konuk evi açma zorunluluğu getirdik. Kadınlarımıza doğum, sağlık ve emeklilik gibi konularda yeni haklar tanıdık. Fırsat eşitliğini tam ve gerçek anlamda sağmak üzere ülkemiz için bir utanç vesikası olan başörtüsü yasağını bir daha geri gelmemek üzere kaldırdık. 2010'da Anayasamıza kadınlar için eşitlik ilkesine dayalı pozitif ayrımcılığı ekledik. 2012'de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u hukuk sistemine kazandırdık. Bugün yayımladığımız Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu ve il koordinasyon kurullarını kurduk. Yeni kurullarımızla kadınlara yönelik hizmetlerin daha etkin yürütülmesini amaçlıyoruz. Geniş kapsamlı eğitim ve finansman programlarıyla kadın girişimciliğini destekliyoruz. Kadına yönelik şiddeti siyaset üstü bir anlayışla ele alıyor, sıfır tolerans ilkesiyle mücadelemizi sürdürüyoruz."
Erdoğan, Kadıköy Belediye Meclisi toplantısında oturumu yöneten Birinci Başkanvekili Ahmet Kurtuluş ve AKP'li Meclis Üyesi Elif Lale Bilgili arasında tartışma üzerinden CHP'yi hedef aldı.
"Kadıköy Belediyesi'nde belediye meclis üyesi AK Partili bayan arkadaşımızın sözünü kestiler, hakaret ettiler ve meclis başkanı aynı zamanda kalkıp aynen Amerika'da olduğu gibi 'Şu kadını atın dışarı' diyebildi" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Meclis kürsüsünden ahkam kesenlere şunu tavsiye ediyoruz" dedi ve "Şayet kadına yönelik şiddetle gerçekten mücadele etmek istiyorsanız önce parti teşkilatlarınızı ve yönettiğiniz belediyeleri içten içe çökerten taciz, tecavüz ve ahlaksızlık vakalarına bir el atın. Kadına yönelik şiddete karşı farkındalığı artırmaya herkesten evvel kendi kadrolarınızdan, kendi belediyelerinizden başlayın" ifadelerini kullandı.
CHP'nin "kadın düşmanı bir parti olduğunu" iddia eden Erdoğan, CHP'yi "kadınların fikirlerini, özgürce ifade etmesine tahammülü olmayan baskıcı, nobran, faşist bir siyasi teşekkül" olarak nitelendirdi.
Erdoğan, Kadıköy Belediye Meclisi'nde yaşanan tartışmadan hareketle "CHP'de 28 Şubat zihniyetinin devam ettiğini" iddia etti, "CHP'nin kötü siciliyle yüzleşmesi" ve bu doğrultuda türbanlı kadınlardan özür dilemesi gerektiğini savundu.
Erdoğan'ın konuya dair sözleri şöyle:
"Kadınları mağdur eden yasakların kalkmaması için mahkeme mahkeme dolaşan ana muhalefet partisinin genel başkanı kadın düşmanı arıyorsa, sağa sola sataşmasın, gitsin önce aynaya baksın, partisinin kötü siciliyle yüzleşsin sonra da yıllarca mağduriyetine sebep oldukları başörtülü kadınlardan özür dilesin. Dün Kadıköy Belediyesi'nde meclis üyesi hanım kardeşimize karşı sergilenen küstahlık ve faşizm, 28 Şubat zihniyetinin CHP'de halen devam ettiğini bir kez daha göstermiştir. Kadınlar had bildirme edepsizliği bir CHP geleneğidir. Dün tekrar görüldüğü üzere CHP kadın düşmanı bir partidir. CHP, kadınların fikirlerini, özgürce ifade etmesine tahammülü olmayan baskıcı, nobran, faşist bir siyasi teşekküldür.
CHP kadın düşmanlığıyla maruf zihniyetinden ne kadar erken kurtulursa, bünyelerindeki rezillikleri ne kadar kısa sürede temizlerse hem ülkemiz hem kadınlarımız için en hayırlı şeyi yapmış olur. Sayın Özel siyasette kendini geliştirmek yerine belediye başkanlarının yolsuzluklarını aklamaya mesai harcadıkça, daha çok yalanlanır, partisinde ve kamuoyunda kendini daha çok gülünç duruma düşürür. Muhalefet ne derse desin, biz doğru bildiklerimizi yapmaya devam edeceğiz."
Programda konuşan Erdoğan, sözlerine Türkiye ve dünyadaki kadınların "8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü" kutlayarak başladı. "Zulme karşı kahramanca direnen, soykırım şebekesinin katliamlarına rağmen zaferi ilmek ilmek dokuyan Gazze'nin yiğit kadınlarını, ülkemdeki bütün kadınlar adına saygıyla selamlıyor, her birini tebrik ediyorum" diyen Erdoğan, "Gözü gibi bakıp büyüttükleri kahraman evlatlarını kara toprağa veren şehit annelerimize, vatan topraklarının her karışını al kanlarıyla boyayan aziz şehitlerimizin emaneti olan vakur eşlerine Cenabı Mevla'dan sabırlar diliyorum" dedi.
'Kadınların her alanda önlerini açmaya, haklarını teslim etmeye çalıştık'
Erdoğan, "inanç ve medeniyet değerlerine göre kadının gerek ailenin gerek toplumun omurgası olduğunu" söyledi ve "Ne İslam aleminin ne de Türk tarihinin kadınları dışlayarak yazılması mümkün değil" ifadelerini kullandı.
"Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren kadınların her alanda önlerini açmaya, haklarını teslim etmeye çalıştık" iddiasında bulunan Erdoğan, AKP döneminde konuya ilişkin atılan adımlar hakkında şöyle konuştu:
"2003'te aile mahkemelerini kurduk. İşçi-işveren ilişkilerinde cinsiyet bazlı ayrımcılığa son verdik. 2005 yılında nüfusu 50 bini geçen belediyelere kadın ve çocuklar için konuk evi açma zorunluluğu getirdik. Kadınlarımıza doğum, sağlık ve emeklilik gibi konularda yeni haklar tanıdık. Fırsat eşitliğini tam ve gerçek anlamda sağmak üzere ülkemiz için bir utanç vesikası olan başörtüsü yasağını bir daha geri gelmemek üzere kaldırdık. 2010'da Anayasamıza kadınlar için eşitlik ilkesine dayalı pozitif ayrımcılığı ekledik. 2012'de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u hukuk sistemine kazandırdık. Bugün yayımladığımız Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu ve il koordinasyon kurullarını kurduk. Yeni kurullarımızla kadınlara yönelik hizmetlerin daha etkin yürütülmesini amaçlıyoruz. Geniş kapsamlı eğitim ve finansman programlarıyla kadın girişimciliğini destekliyoruz. Kadına yönelik şiddeti siyaset üstü bir anlayışla ele alıyor, sıfır tolerans ilkesiyle mücadelemizi sürdürüyoruz."
Kadıköy Belediye Meclisi'nde yaşanan tartışmayı gündeme getirdi
Erdoğan, Kadıköy Belediye Meclisi toplantısında oturumu yöneten Birinci Başkanvekili Ahmet Kurtuluş ve AKP'li Meclis Üyesi Elif Lale Bilgili arasında tartışma üzerinden CHP'yi hedef aldı.
"Kadıköy Belediyesi'nde belediye meclis üyesi AK Partili bayan arkadaşımızın sözünü kestiler, hakaret ettiler ve meclis başkanı aynı zamanda kalkıp aynen Amerika'da olduğu gibi 'Şu kadını atın dışarı' diyebildi" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Meclis kürsüsünden ahkam kesenlere şunu tavsiye ediyoruz" dedi ve "Şayet kadına yönelik şiddetle gerçekten mücadele etmek istiyorsanız önce parti teşkilatlarınızı ve yönettiğiniz belediyeleri içten içe çökerten taciz, tecavüz ve ahlaksızlık vakalarına bir el atın. Kadına yönelik şiddete karşı farkındalığı artırmaya herkesten evvel kendi kadrolarınızdan, kendi belediyelerinizden başlayın" ifadelerini kullandı.
'CHP kadın düşmanı bir partidir'
CHP'nin "kadın düşmanı bir parti olduğunu" iddia eden Erdoğan, CHP'yi "kadınların fikirlerini, özgürce ifade etmesine tahammülü olmayan baskıcı, nobran, faşist bir siyasi teşekkül" olarak nitelendirdi.
Erdoğan, Kadıköy Belediye Meclisi'nde yaşanan tartışmadan hareketle "CHP'de 28 Şubat zihniyetinin devam ettiğini" iddia etti, "CHP'nin kötü siciliyle yüzleşmesi" ve bu doğrultuda türbanlı kadınlardan özür dilemesi gerektiğini savundu.
Erdoğan'ın konuya dair sözleri şöyle:
"Kadınları mağdur eden yasakların kalkmaması için mahkeme mahkeme dolaşan ana muhalefet partisinin genel başkanı kadın düşmanı arıyorsa, sağa sola sataşmasın, gitsin önce aynaya baksın, partisinin kötü siciliyle yüzleşsin sonra da yıllarca mağduriyetine sebep oldukları başörtülü kadınlardan özür dilesin. Dün Kadıköy Belediyesi'nde meclis üyesi hanım kardeşimize karşı sergilenen küstahlık ve faşizm, 28 Şubat zihniyetinin CHP'de halen devam ettiğini bir kez daha göstermiştir. Kadınlar had bildirme edepsizliği bir CHP geleneğidir. Dün tekrar görüldüğü üzere CHP kadın düşmanı bir partidir. CHP, kadınların fikirlerini, özgürce ifade etmesine tahammülü olmayan baskıcı, nobran, faşist bir siyasi teşekküldür.
CHP kadın düşmanlığıyla maruf zihniyetinden ne kadar erken kurtulursa, bünyelerindeki rezillikleri ne kadar kısa sürede temizlerse hem ülkemiz hem kadınlarımız için en hayırlı şeyi yapmış olur. Sayın Özel siyasette kendini geliştirmek yerine belediye başkanlarının yolsuzluklarını aklamaya mesai harcadıkça, daha çok yalanlanır, partisinde ve kamuoyunda kendini daha çok gülünç duruma düşürür. Muhalefet ne derse desin, biz doğru bildiklerimizi yapmaya devam edeceğiz."