Erdoğan'dan Suriye'deki mutabakata ilk yorum: Eksiksiz uygulanmasını istiyoruz

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
192,714
Tepkime puanı
0
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye'deki Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetimi ile Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) devlete ve orduya "entegrasyonu" konusunda vardığı mutabakata ilişkin ilk değerlendirmesini yaptı.

Saray'da Filistinlilerle Kardeşlik İftarı'nda konuşan Erdoğan, "Suriye'nin terörden arındırılmasına yönelik her türlü çabayı, doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz. Dün varılan mutabakatın eksiksiz uygulanması Suriye'nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edecek. Bunun da kazananı Suriyeli kardeşlerimizin tamamı olacaktır" dedi.

Suriye'nin üniter bir yapıda olması gerektiğini savunan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Komşumuz Suriye'nin toprak bütünlüğüne, üniter yapısının korunmasına, birlik ve dirliğinin tahkim edilmesine büyük önem veriyoruz. İlk günden beri hep bunu savunduk, bunun ehemmiyetine dikkat çektik. Her zaman üzerine basa basa söylüyorum. Araplar, Türkler, Kürtler olarak kardeşliğimizi yücelttiğimiz ölçüde oyunları bozar geleceğimizi güvence altına alabiliriz. Rabbim bizi kardeş kavgasında muhafaza buyursun. Birbirimizin elini tutmaktan, birbirimize sıkıca kenetlenmekten, birbirimizin hassasiyetlerine saygı göstermekten başka kurtuluş yolunun olmadığını aklımızdan lütfen çıkarmayalım."

YPG'nin akıbeti ne olacak?​


Reuters haber ajansına konuşan Türk bir yetkili, Suriye'deki anlaşma konusunda Ankara'nın "ihtiyatlı iyimser" olduğunu söyledi.

Haberde ismi verilmeyen yetkili, Ankara'nın önce anlaşmanın nasıl uygulanacağını görmek istediğini sözlerine ekledi. Yetkili, Ankara'nın YPG'nin kendisini lağvetmesi ve silahsızlanması talebini de sürdürdüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"Bu kişilerin (YPG) komuta zincirlerini kırmadan Suriye kurumlarına girmeleri kabul edilemez. O zaman komuta zinciri içinde komuta zinciri olur Entegre edilmeleri önemli; YPG olmaya devam ederken girmemeleri (önemli)" dedi.

Suriye’nin kuzeydoğusunda önemli bir bölgeyi kontrol eden SDG, Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü YPG önderliğinde faaliyet gösteriyor.

SDG Suriye devletine nasıl entegre olacak?​

HTŞ yönetimi ile SDG arasında varılan anlaşmanın maddeleri şöyle:

1- Tüm Suriyelilerin, dini ve etnik kökenlerine bakılmaksızın, liyakat temelinde siyasi sürece ve tüm devlet kurumlarına katılım haklarının garanti altına alınması.

2- Kürt toplumu Suriye devletinin ayrılmaz bir parçası olarak tanınmaktadır ve Suriye hükümeti onların vatandaşlık haklarını ve tüm yasal haklarını garanti altına almaktadır.

3- Suriye'nin bütün bölgelerinde çatışmaların tamamen durdurulması.

4- Kuzeydoğu Suriye'deki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır kapıları, havaalanları, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye hükümetinin yönetimine entegre edilmesi.

5- Suriyeli tüm mültecilerin ülkelerine geri dönmelerinin sağlanması ve güvenliklerinin Suriye hükümeti tarafından sağlanması.

6- Suriye hükümetinin, Esad rejiminin kalıntılarına ve ülkenin güvenliğini ve birliğini tehlikeye atan her türlü tehdide karşı mücadelesini desteklemek.

7- Suriye toplumunun farklı kesimleri arasında ayrışma yaratmaya yönelik her türlü çağrıyı, nefret söylemini ve girişimi reddediyoruz.

8- Yürütme kurulları bu anlaşmanın yıl sonuna kadar hayata geçirilmesi için çalışacak.

Mısır'ın alternatif 'Gazze planı'na yeşil ışık​


Erdoğan'ın gündemindeki bir diğer başlık ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi ele geçirme planına alternatif sunan Mısır'ın önerisiydi. Trump'ın planına günler süren sessizliğin ardından itiraz etmesi dikkat çeken Erdoğan, Mısır'ın planına yeşil ışık yaktı:

"Gazze'nin geleceğine yönelik Kahire'deki Gazze planını çok doğru buluyoruz. Netenyahu hükümetinin ateşkesi baltalama girişimi ilk günden beri sürüyor. Mevcut hükümetin ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyoruz. Bölgemizdeki yeni planların devreye alınmasına geçit vermeyeceğiz. Filistinlileri topraklarından sürgün ederek Filistin halkına ikinci Nekbe projelerinin hiçbiri kabul edilemez. Filistin'in tapusu Filistinlilerin elindedir."

Mısır'ın planı ne sunuyor?​


Plan üç ana aşamadan oluşuyor: Ara tedbirler, yeniden yapılanma ve idare. Yaklaşık altı ay sürmesi öngörülen ilk kurtarma aşaması, bölgedeki mayınların temizlenmesini ve geçici barınma sağlanmasını kapsıyor. Gazze’deki temel altyapının yeniden inşasına odaklanan sonraki aşamaların toplam dört ila beş yıl içerisinde gerçekleşmesi öngörülüyor.

Maliyeti 3 milyar dolar olarak hesaplanan ilk aşamada Filistin Ulusal Yönetimi’ne bağlı faaliyet gösterecek Filistinli “teknokratlardan” oluşan bir komitenin Gazze Şeridi’nin kuzey-güney ana karayolu olan Selah el Din Caddesi’ndeki enkazı temizlemesi planlanıyor. Yollar açıldıktan sonra 1,2 milyon kişinin barınması için 200 bin geçici konut inşa edilecek ve 60 bin hasarlı bina restore edilecek.

Plana göre, uzun vadeli yeniden yapılanma, ara tedbirlerin tamamlanmasının ardından dört ila beş yıl daha gerektiriyor. Bu süre zarfında en az 400 bin kalıcı konutun inşa edilmesinin yanı sıra Gazze'nin limanının ve uluslararası havaalanının yeniden inşası hedefleniyor. Su, atık sistemi, telekomünikasyon hizmetleri ve elektrik gibi temel ihtiyaçların da kademeli olarak yeniden sağlanması hedefler arasında. Bu aşamanın maliyeti 20 milyar dolar olarak hesaplanmış.

Plan ayrıca Gazze'deki geçici yönetim organını destekleyecek bir mali fon olarak bir Yönlendirme ve Yönetim Konseyi kurulmasını öneriyor. Buna ek olarak, uluslararası bağışçıların bölgenin yeniden inşası ve uzun vadeli kalkınması için gerekli finansmanı sağlamaları amacıyla konferanslar düzenlenecek.

Yönetimde kimin olacağı meselesinde plan, Gazze'deki işlerin Hamas'ın yerine geçecek bir grup “bağımsız Filistinli teknokrat” tarafından geçici olarak yürütülmesini öngörüyor. Bu “teknokratik” hükümetin kurulması için Filistinlilerle işbirliği içinde çalıştığını söyleyen El Sisi'ye göre bu idare, insani yardımın denetlenmesinden sorumlu olacak ve Filistin Ulusal Yönetimi'nin geri dönüp Gazze'yi yönetebilmesinin önünü açacak. İdarenin tesis edilmesini içeren bu üçüncü aşamanın maliyeti ise 30 milyar dolar olarak öngörülüyor. Yani Mısır’ın hazırladığı planın toplam maliyeti 53 milyar dolar.

 
Üst