- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 145,715
- Tepkime puanı
- 0
Rakı içmeyi özlemişim be… Abi vallahi sen bakma, komedi komedi, bizim halimiz komedi. Cin, o da her marka değil, belki biraz şarap. Onun haricinde votkaymış, viskiymiş, hele rakı… Bak yemin ederim, odaya girdiğinde anlıyor, nasıl burun varsa. Bir şey de demiyor, yani bana demedi, dediğini de duymadım ama seni bir geri itiyor. Böyle bir huyu var. Çay kaşığıyla topladığın kariyerin kepçeyle geri gidiyor yani. Niçin? Şu rakı için. Spreymiş, karanfilmiş hikaye, Hindistan’dan bir toz getirttim o bile kesmiyor şunun kokusunu. Allah’tan bugün Türkiye’de değil de rahatım. Hem de senin evine gelmişim, bana balkonunu açmışsın. Hey mübarek, şu manzaraya bak be, iki köprü arası, cennet cennet. Bak abi bana Sydney diyorlardı, İstanbul’dan güzel diye. Alakası yok ya, alakası yok. Lizbon’da bir asma köprüleri var onla hava atıyorlar, bizde ondan üç tane var, Osman Gazi’yi ekle, Çanakkale’yi ekle, etti beş, iki de tünel denizin dibinde.
Yav kusura bakma daldan dala konuyorum. Senin gibi abimi bu kadar yakın görünce, bu manzara, üstüne bu rakı. Şu kadarını söyleyeyim, uzun zamandır böyle keyifli olmamıştım. Vallahi çok sağol güzel abim. Abi dememde sakınca yoktur değil mi? Ya, siz oyuncularla biz izleyici takımı arasında şöyle eşitsiz bir ilişki oluyor: Ben mesela seni çocukluğumdan beri tanıyorum, senin fimlerini, dizilerini. Aramızda da çok yaş farkı yok ama ben çocukken sen gençtin yani. Şimdi biz sizi böyle tanıyınca, sanıyoruz ki siz de bizi tanıyorsunuz. Biz sizle hemen “abicim, ablacım” diye konuşmak istiyoruz ama şimdi senin gözünle bakalım, ben kimim: "Senin nefret ettiğin bir partinin en üst katına kadar çıkmış, ne bileyim, oynak, dönek, şerefsiz… " Yok abi estağfurullah, sen öyle düşünmezsin elbette ama genel olarak diyorum. Bize karşı bir önyargı, hemen ötekileştirme, bir şablona koyma. Yaşıyoruz bunu. Yani böyle kelimesi kelimesine denmese de, gözlerden anlaşılıyor. Bir gerginlik, bir soğukluk, kusura bakmazsan bir selfi çekelim mi, kızım istedi, liseye başladı bu sene, dur abi dur rakı kadehleri görünmesin arkadaki manzara çıksın. Hah, bir tane de tek çekeyim seni. Valla yakıyorsun abi.
Ufaktan konuya gireyim: Buradan görünen iki köprü var: Biri Boğaz, bir Fatih… Bir de en sonda üçüncü köprü var… Yani? Yani? Konu bu abi, çaktın mı? Çak çak, hadi şerefe… İşte telefonda bahsettiğim sürpriz bu. Nasıl? Bomba, bomba… Ridley Scott’un teknik kadrosuyla çalışacağız, kamera, set, Hollywood standart, bütçenin limiti yok. Film değil, dizi… Ama sonra filmi de olur illaki. Uzun lafın kısası, sebebi ziyaretim, Allah’ın emri, peygamberin kavliyle, bizim Yavuz’umuz olur musun? Abi sen sigara içiyor muydun, tabi tabi buyur. Konuşamıyorsun değil mi? Tamam tamam, turp büyük, bi hazmet abi. Sen düşün ben de manzaraya bakayım. Ablacım biraz daha su alabilir miyiz, çok sağol.
Sen düşünürken ben biraz teknik konuları anlatayım. Ben bir elçi ama senin elçi… Şimdi bizim dünyada aracı komisyoncu olmaz. Oyuncu kazanacak arkadaş, 90’lar artığı sülükler değil. Yani para tak diye senin hesabına yatacak. Bu dizi için ayrı bir finans sistemi kuruldu, Laf aramızda uluslararası stratejik durumlar var, bizim boyumuzu aşar, neyse… Katar’dan bir fon diyeyim İngiltere’de, burada vergi ödemene filan gerek yok. Teklif sadece sana özel. Para tak diye, İsviçre mi dersin, adalar mı dersin, sana kalmış. Üç bölüm bir pilot çekilecek burada sen oynuyorsun, sonra sezon sonuna kadar flashback, sana rol yok, çocukluğun ve gençliğin olacak orada. Ardından ikinci sezondan itibaren sadece sen varsın. Ama ilk sezonda sana tam sezon parası ödenecek yine. 10 milyon euro diye bir rakam belirledik, bak pazarlık için alttan almıyorum, direk rakamı söylüyorum sana.
10 milyon euro çok da para değil belki, bilmiyorum. Yav Fikirtepe’de iki artı biri 1 milyon euro’ya satıyorlar. Fikirtepe abi, gençliğimizde kubar almaya giderdik tırsa tırsa, nerden nereye. Fikirtepe’de on daire parası. Diyeceksin ki, Fikirtepe’de on daireyi ne yapayım? Bebekte böyle evim var, Yalıkavak’ta köşküm var, Cihangir’de Nişantaşı’nda mülklerim var. Ama abi bu para bir başlangıç, bu rol bir vize aslında. Yolda gelirken bir banka müdürü ile konuştum, senin adını bilmeden ‘Bu rolü oynayacak adamı yıllık 10 milyona bize bağla’ dedi. Ne etti, 20 milyon. Yarım saat önce, aha bu telefonla konuştuk. Daha bunun davetleri var, açılışıları var, yurtdışı alımlar var, en önemlisi ikinci üçüncü belki dördüncü sezon var. İlk üç sezon yazılı zaten.
Bir sigara daha mı? Yav sormana ne lüzum var, paket senin olsun. Şimdi güzel abim, ben buraya senin destekçin, hayranın olarak geldim. Ben ayın görünen yüzüyüm, bir de karanlık yüzü var bu meretin biliyorsun. Herkes benim gibi düşünmüyor. Çok anasının gözü tipler var, açığımı bulsalar beni de yerler. Bu müthiş bir teklif ama şimdi senin solculuk yanın ağır basarsa, bu teklifi reddedersen, o zaman senin en büyük destekçin olan benim gücüm azalır, bu tayfanın gücü artar. Her numara var bunlarda.
Dün bir video gösterdiler, 2022 mart, Beykoz’da bir köşk… Hatırladın mı? Millet pandemi telaşındayken senin maşallahın var abi. Deepfake filan değil, 8K video. Ben yargılamam, benim umrumda değil. Ama bu ekip her şeyi yapar. Yani senin için araf yok, ya cennet ya cehennem. Burada teke tek erkek erkeğe konuşuyoruz, yanlış anlama, bir tek sen de değil. Kız kardeşin diyeyim. Ne sen sor ne ben devam edeyim, kapansın konu. Bu heriflerin ilkesi yok, korkusu yok. Yarın şu evine bile çökerler, bana da bu balkondan selfi atarlar. Aman diyeyim abi. Devir değişti. Bir kardeşin olarak söylüyorum. Sen istersen bu pakedi bitirene dek konuşma ama konuşunca da güzel konuş. Birer duble daha içelim, sonra öpüşerek kardeş gibi ayrılalım, proje başlasın, müjdeyi vereyim.
Bizdensin değil mi abim? Beraberiz değil mi? Biz kazancağız değil mi? Akıllıyız değil mi abim?
Yav kusura bakma daldan dala konuyorum. Senin gibi abimi bu kadar yakın görünce, bu manzara, üstüne bu rakı. Şu kadarını söyleyeyim, uzun zamandır böyle keyifli olmamıştım. Vallahi çok sağol güzel abim. Abi dememde sakınca yoktur değil mi? Ya, siz oyuncularla biz izleyici takımı arasında şöyle eşitsiz bir ilişki oluyor: Ben mesela seni çocukluğumdan beri tanıyorum, senin fimlerini, dizilerini. Aramızda da çok yaş farkı yok ama ben çocukken sen gençtin yani. Şimdi biz sizi böyle tanıyınca, sanıyoruz ki siz de bizi tanıyorsunuz. Biz sizle hemen “abicim, ablacım” diye konuşmak istiyoruz ama şimdi senin gözünle bakalım, ben kimim: "Senin nefret ettiğin bir partinin en üst katına kadar çıkmış, ne bileyim, oynak, dönek, şerefsiz… " Yok abi estağfurullah, sen öyle düşünmezsin elbette ama genel olarak diyorum. Bize karşı bir önyargı, hemen ötekileştirme, bir şablona koyma. Yaşıyoruz bunu. Yani böyle kelimesi kelimesine denmese de, gözlerden anlaşılıyor. Bir gerginlik, bir soğukluk, kusura bakmazsan bir selfi çekelim mi, kızım istedi, liseye başladı bu sene, dur abi dur rakı kadehleri görünmesin arkadaki manzara çıksın. Hah, bir tane de tek çekeyim seni. Valla yakıyorsun abi.
∗∗∗
Ufaktan konuya gireyim: Buradan görünen iki köprü var: Biri Boğaz, bir Fatih… Bir de en sonda üçüncü köprü var… Yani? Yani? Konu bu abi, çaktın mı? Çak çak, hadi şerefe… İşte telefonda bahsettiğim sürpriz bu. Nasıl? Bomba, bomba… Ridley Scott’un teknik kadrosuyla çalışacağız, kamera, set, Hollywood standart, bütçenin limiti yok. Film değil, dizi… Ama sonra filmi de olur illaki. Uzun lafın kısası, sebebi ziyaretim, Allah’ın emri, peygamberin kavliyle, bizim Yavuz’umuz olur musun? Abi sen sigara içiyor muydun, tabi tabi buyur. Konuşamıyorsun değil mi? Tamam tamam, turp büyük, bi hazmet abi. Sen düşün ben de manzaraya bakayım. Ablacım biraz daha su alabilir miyiz, çok sağol.
Sen düşünürken ben biraz teknik konuları anlatayım. Ben bir elçi ama senin elçi… Şimdi bizim dünyada aracı komisyoncu olmaz. Oyuncu kazanacak arkadaş, 90’lar artığı sülükler değil. Yani para tak diye senin hesabına yatacak. Bu dizi için ayrı bir finans sistemi kuruldu, Laf aramızda uluslararası stratejik durumlar var, bizim boyumuzu aşar, neyse… Katar’dan bir fon diyeyim İngiltere’de, burada vergi ödemene filan gerek yok. Teklif sadece sana özel. Para tak diye, İsviçre mi dersin, adalar mı dersin, sana kalmış. Üç bölüm bir pilot çekilecek burada sen oynuyorsun, sonra sezon sonuna kadar flashback, sana rol yok, çocukluğun ve gençliğin olacak orada. Ardından ikinci sezondan itibaren sadece sen varsın. Ama ilk sezonda sana tam sezon parası ödenecek yine. 10 milyon euro diye bir rakam belirledik, bak pazarlık için alttan almıyorum, direk rakamı söylüyorum sana.
10 milyon euro çok da para değil belki, bilmiyorum. Yav Fikirtepe’de iki artı biri 1 milyon euro’ya satıyorlar. Fikirtepe abi, gençliğimizde kubar almaya giderdik tırsa tırsa, nerden nereye. Fikirtepe’de on daire parası. Diyeceksin ki, Fikirtepe’de on daireyi ne yapayım? Bebekte böyle evim var, Yalıkavak’ta köşküm var, Cihangir’de Nişantaşı’nda mülklerim var. Ama abi bu para bir başlangıç, bu rol bir vize aslında. Yolda gelirken bir banka müdürü ile konuştum, senin adını bilmeden ‘Bu rolü oynayacak adamı yıllık 10 milyona bize bağla’ dedi. Ne etti, 20 milyon. Yarım saat önce, aha bu telefonla konuştuk. Daha bunun davetleri var, açılışıları var, yurtdışı alımlar var, en önemlisi ikinci üçüncü belki dördüncü sezon var. İlk üç sezon yazılı zaten.
∗∗∗
Bir sigara daha mı? Yav sormana ne lüzum var, paket senin olsun. Şimdi güzel abim, ben buraya senin destekçin, hayranın olarak geldim. Ben ayın görünen yüzüyüm, bir de karanlık yüzü var bu meretin biliyorsun. Herkes benim gibi düşünmüyor. Çok anasının gözü tipler var, açığımı bulsalar beni de yerler. Bu müthiş bir teklif ama şimdi senin solculuk yanın ağır basarsa, bu teklifi reddedersen, o zaman senin en büyük destekçin olan benim gücüm azalır, bu tayfanın gücü artar. Her numara var bunlarda.
Dün bir video gösterdiler, 2022 mart, Beykoz’da bir köşk… Hatırladın mı? Millet pandemi telaşındayken senin maşallahın var abi. Deepfake filan değil, 8K video. Ben yargılamam, benim umrumda değil. Ama bu ekip her şeyi yapar. Yani senin için araf yok, ya cennet ya cehennem. Burada teke tek erkek erkeğe konuşuyoruz, yanlış anlama, bir tek sen de değil. Kız kardeşin diyeyim. Ne sen sor ne ben devam edeyim, kapansın konu. Bu heriflerin ilkesi yok, korkusu yok. Yarın şu evine bile çökerler, bana da bu balkondan selfi atarlar. Aman diyeyim abi. Devir değişti. Bir kardeşin olarak söylüyorum. Sen istersen bu pakedi bitirene dek konuşma ama konuşunca da güzel konuş. Birer duble daha içelim, sonra öpüşerek kardeş gibi ayrılalım, proje başlasın, müjdeyi vereyim.
Bizdensin değil mi abim? Beraberiz değil mi? Biz kazancağız değil mi? Akıllıyız değil mi abim?