'Gördüğü lüzum': Serap Yazıcı Gelecek'ten istifa etti, AKP MKYK'de yerini aldı

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
330,862
Tepkime puanı
0
2007’de AKP için anayasa taslağı hazırlayan eşi Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki anayasa heyetinde yer alan, Gelecek Partisi’nin kurucularından, CHP listelerinden Antalya Milletvekili olarak seçildikten sonra Gelecek Partisi'ne geçen Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun, bugün yapılan AKP 8. Olağan Kongresi'nde bu kez AKP’ye geçti.

Transfer girişimlerini gerekçe göstererek davet edildikleri AKP kongresine katılmayacaklarını açıklayan Gelecek Partisi’nin yazılı açıklamasında da, “Milletvekillerimiz son iki yıldır yapılan bütün algı operasyonlarına rağmen ilkeli duruşlarını sürdürmüşlerdir. Ancak, maalesef nadiren de olsa bu yöntemlerin etkisi altında kalındığına da şahit olduk” denildi.

Yazıcı, Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanı olduğu Gelecek Partisi’nin kurucu kadrosunda yer aldı. 2023’teki seçimden önce Altılı Masa'nın yeni anayasa çalışmalarında aktif görev alan Yazıcı’nın Meclis’te yasama karnesine bakıldığında, 20 defa ret oyu verdiği, 28 oylamaya katılmadığı ve tam 38 kabul oyu kullandığı görünüyor. Yani çiçeği burnunda AKP'li, zaten Meclis'te muhalefet yapmaktan çok hükümete destek sunmuştu.

Özbudun seçim döneminde katıldığı bir programda yurttaşlardan oy isterken “Bir oy Kemal Kılıçdaroğlu’na, bir oy Millet İttifakı’nın milletvekili adayı Serap Yazıcı Özbudun’a. Bu iki oyu bize verdiğiniz zaman, size özgürlük, ekmek, hukuk, adalet ve zenginlik vaat ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

AKP icadı 'sivil anayasa'nın hazırlayıcılarındandı​


Yazıcı, istifasını AKP kongresinden bir gün önce, "Gördüğüm lüzum üzerine Gelecek Partisi'nden istifa ediyorum" sözleriyle sosyal medyada duyurdu ve istifasına dair bir gerekçe sunmadı.

2023’te CHP kontenjanından vekil seçilen Yazıcı’nın görev aldığı İstanbul Şehir Üniversitesi’ne 2019’da kayyım atanmış, üniversite yönetimi Marmara Üniversitesi’ne devredilmişti.

Yazıcı’nın AKP’ye geçmesi, iktidarın yeni anayasa masası öncesi hazırlık yaptığı iddialarının da ortaya atılmasına yol açtı.

2007 yılında Prof. Ergun Özbudun başkanlığında bir komisyon kurularak AKP iktidarı için AKP'nin "sivil anayas"’ olarak adlandırdığı taslak hazırlanmıştı. Heyette Serap Yazıcı da vardı. Onun dışındaki isimlerse şöyleydi: Eski AYM Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan, Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, Prof. Dr. Levent Köker ve Prof. Dr. Yavuz Atar.

Yazıcı "Yetmez ama evet" cephesinin de en ateşli savunucularından biriydi. Taraf’a verdiği demeçte, “Vesayette çatlak oluşacak” diyen Yazıcı, "demokratik açılımın ilerleyememesinin nedenlerinden birinin" bu olduğunu düşünüyordu. “Neden evet demeliyiz” röportajları veren Yazıcı, “demokratikleşme yönündeki tüm reformların ilerlemesini sağlayacak” diyordu.

Son cumhurbaşkanlığı seçiminden önceki süreçte Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Serap Yazıcı, Altılı Masa; Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi’nin de hazırlayıcılarındandı. Metinde; 84 madde, 9 başlıkta değişiklik öngören Anayasa teklifinde cumhurbaşkanının yetkileri belirlendi, cumhurbaşkanlarının bir dönem ve 7 yıl için seçilebilmesi önerildi. Teklifte, seçim barajının yüzde 3'e düşürüleceği, dokunulmazlıkların kaldırılması için üye tamsayının salt çoğunluğunu gerekli kılınacağı dile getirildi. Değişiklik teklifinde yerel yönetimlerin yetkileri artırıldı.

Yerel seçimlerin hemen ardından “yeni anayasa” çağrısı yapan sesler yükselmeye başlamıştı. AKP ve MHP ortaklığı, yeni anayasa söylemini ön planda tutmasa da bu niyeti olduğunu daha önce ortaya döktü. Cumhur İttifakı “Yeni, sivil, çağdaş, demokratik, kapsayıcı ve kuşatıcı” bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu öne sürüyor.

Ki son dönemde atılan adımlar, “yeni çözüm süreci” ya da Bahçeli’nin deyimiyle “Terörsüz Türkiye” yeni anayasaya doğru giden yolun taşlarını da örüyor.

AKP'ye geçen Serap Yazıcı'nın "yeni anayasa" sürecinde rol alması bekleniyor.

AKP'ye geçiş sorusuna 'sorunuz spekülatif' diye yanıt vermişti​


İki ay önce, Özbudun gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu'nun partisinden ayrılıp ayrılmayacağı sorusu üzerine “Anayasa hukuku alanında duayen hocam ve aynı zamanda eşim Ergun Özbudun hocamızın kemiklerini sızlatacak hiçbir adım atmam. Ayrıca parlamenter sistem benim için kırmızı çizgim” demişti.

Özbudun, yeniden anayasa değişikliği hazırlığı gündeme gelirse ve o çerçevede AKP’den davet talebi alırsa nasıl hareket edeceğini sorusuna “Bu sorunuz oldukça spekülatif. Ancak anayasa boyutunda Ergun Özbudun hocamız, Türkiye’nin demokratik ülke olmasını hedefleyen taslağımızı geçmişte zaten ortaya koymuştu. O taslak maalesef haksız eleştirilere ve tepkilere konu oldu o dönemde. Ben şu anda olduğum yerde duruyorum. Bunu değiştirmemi gerektirecek bir gelişme göremiyorum” yanıtını vermişti.

Serap Yazıcı Özbudun AKP ve Erdoğan için neler demişti?​


Özbudun, 2023 seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez seçime girmesinin anayasaya aykırılığını gündeme getirmiş ve “Erdoğan’ın üçüncü bir kez daha bu makama aday olması, anayasal bakımdan mümkün değildir” demişti.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin olarak da "Türkiye'yi felakete sürüklediğini" ifade etmişti. 20 Mart 2021 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan 3718 sayılı cumhurbaşkanı kararı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından feshedilen İstanbul Sözleşmesi için, “Cumhurbaşkanının sözleşmeden geri çekilmesi anayasaya aykırı” değerlendirmesini yapmıştı.

Gelecek Partisi’nden ‘Güneş Motel’ benzetmesi​


Gelecek Partisi’nin bugün yaptığı açıklamada kullandığı ifadeler de geçiş iddialarını doğrular nitelikte. Açıklamada davet edilmelerine karşılık Gelecek Partisi’nin kongreye katılmayacağı belirtilerek, AKP’ye tepki gösterildi.

Açıklamanın ilgili kısmında şöyle denildi:

“Partimizin TBMM’nde önce temsilinin sonra da güçlü bir grup halinde ittifak kurmasının önüne geçemeyenler bu kez Türk toplumunun hafızasına kazanmış ‘Güneş Motel’ vari taktiklerle bazı milletvekillerimizi AK Parti Kongresinin şov malzemesi olarak kullanmak üzere transfer çabalarına girişmişlerdir.

(...)İktidar sahipleri her bir milletvekilini farklı yöntemlerle ikna ederek yolsuzluğa bulanmış iktidarlarına destek kılmaya çalışmışlardır. Milletvekillerimiz son iki yıldır yapılan bütün algı operasyonlarına rağmen ilkeli duruşlarını sürdürmüşlerdir. Ancak, maalesef nadiren de olsa bu yöntemlerin etkisi altında kalındığına da şahit olduk.”


 
Üst