- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 153,132
- Tepkime puanı
- 0
Oyun türleri bir dönem birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılıyordu. Bağımsız oyun dünyasının yükselişiyle beraber, birbirlerine hiç uymayan oyun türleri harika işler çıkarır oldu. Roguelite şehir kurma simülasyonu Super Fantasy Kingdom onlardan biri olabilir.
Super Fantasy Kingdom, çok uzun uzadıya incelenecek bir yapım değil. Fakat sizi konu hakkında biraz tutmak istiyorum. Çünkü fikir olarak yan yana fikir olarak hiç tutmayan fikirlerin, bağımsız oyun geliştiricileri elinde, ne denli yaratıcı olduğunu konuşmak istiyorum.

90lı yıllarda (Ah be Özay, o kadar geçmişten mi giriyorsun?) strateji, spor ya da aksiyon türleri birbirlerinden keskin hatlarla ayrılıyordu. Şimdilerde, türler birbirlerine hiç yakışmasalar da, mekanik olarak çalıştırılabilir hale geldiğinde uzun saatler oynama vaadi sunan oyunlarla karşı karşıyayız.
Frostpunk, sıklıkla verdiğim bir örnek. Hayatta kalma ve Strateji türünü bir araya getirerek, kaynak yönetimini oyuncuya bırakan şahane bir yapımdı. Yıllar içerisinde Frostpunk’ın peşine birçok yapım geldi. Onun karlı arazide açtığı yolda, strateji oyunlarının yeni evrimine şahitlik ettik.
Super Fantasy Kingdom, bu arenada yarışacak bir yapım değil. Ancak Roguelite elementler ve strateji türünü harmanlayarak, oyuncuyu oyalamasını başaran bir yapım.

Super Fantasy Kingdom, 2025 yılı içerisinde oyuncularla buluşacak bir yapım. Yukarıda da bahsettiğim üzere Roguelite türü, strateji ile birleştiriyor. Bir yandan şehrimizi kurmaya çalışıyoruz, bir yandan kaynak yönetimi yapıyoruz. Fakat başarısız olursak, bir sonraki oyuna edindiğimiz tecrübeyi taşıyarak devam ediyoruz.
Oyunda, gündüz vakti şehrimizi geliştirecek yapıları inşa etmekle yükümlüyüz. Taş ocağı, taverna gibi yapıları bu saatlerde yapmak en mantıklısı. Ayrıca buralarda çalışacak ameleler için de barınaklar yapıyoruz. Ancak akşam vakti indiğinde, şehre saldıran düşmanlara karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor. Şehir düşerse, oyunu kaybediyoruz. Sonrasındaysa elde ettiğimiz ödüllerle yeni bir oyuna başlayarak daha da ileriye gitmeye çabalıyoruz.

Super Fantasy Kingdom, şu aşamada oldukça kısıtlı bir içeriğe sahip. Bize basın kodu yoluyla geldiği için seçenekler bir hayli az. Heroes: Might and Magic III‘teki Necropolis’e benzer bir şehri inşa etmeye çalışıyoruz. Komutamız altındaki zombiler bir süre sonra iskelete dönüşüyor ve sonrasında ölerek işlerine kesin olarak, tazminatsız son veriyorlar. Bir sonraki sabah yeni zombilerle inşa işimize devam ediyoruz.
İlk oturumumda bir saati aşarken, ikincisinde sadece 10-15 dakikalık bir oyun oynayabildim. Sonuçta Roguelite bir oyun. Ne kadar ileriye giderseniz, zorluk seviyesi o kadar artıyor. Sizi mehter takımı gibi birkaç adım geriye itmeye zorluyor.

Super Fantasy Kingdom’da en çok hoşuma giden detay, buram buram retro kokmasıydı. Evet bir Heroes: Might and Magic III değildi (Bu konuda en iyisi Song of Conquest aklıma gelir) fakat sanki o zamanlardan bir oyun oynuyormuşum hissi verdi. Retro tarzı piksel grafikleri ve canlı renk paletiyle dikkat çeken bir görselliğe sahip. Fantastik dünyasına yarışır binaları, canavarları bulunuyor. Ortada zengin bir dünya yok fakat eğer anlatacak vakti olsa, arka planda daha fazlasını sunacakmış gibi duruyor.
Steam Next Fest içerisinde dikkat çeken Super Fantasy Kingdom, oynarken kendini öğreten oyunlardan. Defalarca oynamak gerekiyor ve bu tarz oyunlarda hırs yapmayı seviyorsanız, yüzlerce saatlik potansiyele sahip. Şehir kurma ve roguelite unsurlarını başarılı bir şekilde birleştiriyor.

En büyük sıkıntısı, belki de kaynak yönetimi için alan tanımaması. Kendini tekrar tekrar oynatmak için kaynak yönetimi konusunda cezalandırıcı bir yapısı var. Her şey tam yoluna girdi derken en beklenmedik anda yetersiz kaynak yüzünden yapamadığınız bir binanın sunacağı getirilerden mahrum kalıyorsunuz. Bu da şehrinizi koruyacak muhafızları alamamanıza neden oluyor.
Super Fantasy Kingdom için ilk bakış nasıl geçti derseniz, genel olarak yüksek potansiyele sahip bir yapım. Sadece tek bir ırk ve şehir modeli vermesi, oyunun farklılıkları üzerine pek fazla fikir vermiyor. Her bir ırk ve şehirde, farklı üretim noktaları ve ilerleme seçenekleri sunacaksa, beklediğimin çok üzerinde oynama süresi sunabilir.
Her Şey Krallığımız İçin! – Super Fantasy Kingdom İlk Bakış ilk olarak FRPNET'te yayınlandı.
Super Fantasy Kingdom, çok uzun uzadıya incelenecek bir yapım değil. Fakat sizi konu hakkında biraz tutmak istiyorum. Çünkü fikir olarak yan yana fikir olarak hiç tutmayan fikirlerin, bağımsız oyun geliştiricileri elinde, ne denli yaratıcı olduğunu konuşmak istiyorum.

90lı yıllarda (Ah be Özay, o kadar geçmişten mi giriyorsun?) strateji, spor ya da aksiyon türleri birbirlerinden keskin hatlarla ayrılıyordu. Şimdilerde, türler birbirlerine hiç yakışmasalar da, mekanik olarak çalıştırılabilir hale geldiğinde uzun saatler oynama vaadi sunan oyunlarla karşı karşıyayız.
Frostpunk, sıklıkla verdiğim bir örnek. Hayatta kalma ve Strateji türünü bir araya getirerek, kaynak yönetimini oyuncuya bırakan şahane bir yapımdı. Yıllar içerisinde Frostpunk’ın peşine birçok yapım geldi. Onun karlı arazide açtığı yolda, strateji oyunlarının yeni evrimine şahitlik ettik.
Super Fantasy Kingdom, bu arenada yarışacak bir yapım değil. Ancak Roguelite elementler ve strateji türünü harmanlayarak, oyuncuyu oyalamasını başaran bir yapım.
Krallık Adına!

Super Fantasy Kingdom, 2025 yılı içerisinde oyuncularla buluşacak bir yapım. Yukarıda da bahsettiğim üzere Roguelite türü, strateji ile birleştiriyor. Bir yandan şehrimizi kurmaya çalışıyoruz, bir yandan kaynak yönetimi yapıyoruz. Fakat başarısız olursak, bir sonraki oyuna edindiğimiz tecrübeyi taşıyarak devam ediyoruz.
Oyunda, gündüz vakti şehrimizi geliştirecek yapıları inşa etmekle yükümlüyüz. Taş ocağı, taverna gibi yapıları bu saatlerde yapmak en mantıklısı. Ayrıca buralarda çalışacak ameleler için de barınaklar yapıyoruz. Ancak akşam vakti indiğinde, şehre saldıran düşmanlara karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor. Şehir düşerse, oyunu kaybediyoruz. Sonrasındaysa elde ettiğimiz ödüllerle yeni bir oyuna başlayarak daha da ileriye gitmeye çabalıyoruz.

Super Fantasy Kingdom, şu aşamada oldukça kısıtlı bir içeriğe sahip. Bize basın kodu yoluyla geldiği için seçenekler bir hayli az. Heroes: Might and Magic III‘teki Necropolis’e benzer bir şehri inşa etmeye çalışıyoruz. Komutamız altındaki zombiler bir süre sonra iskelete dönüşüyor ve sonrasında ölerek işlerine kesin olarak, tazminatsız son veriyorlar. Bir sonraki sabah yeni zombilerle inşa işimize devam ediyoruz.
İlk oturumumda bir saati aşarken, ikincisinde sadece 10-15 dakikalık bir oyun oynayabildim. Sonuçta Roguelite bir oyun. Ne kadar ileriye giderseniz, zorluk seviyesi o kadar artıyor. Sizi mehter takımı gibi birkaç adım geriye itmeye zorluyor.
Eskinin Tadı

Super Fantasy Kingdom’da en çok hoşuma giden detay, buram buram retro kokmasıydı. Evet bir Heroes: Might and Magic III değildi (Bu konuda en iyisi Song of Conquest aklıma gelir) fakat sanki o zamanlardan bir oyun oynuyormuşum hissi verdi. Retro tarzı piksel grafikleri ve canlı renk paletiyle dikkat çeken bir görselliğe sahip. Fantastik dünyasına yarışır binaları, canavarları bulunuyor. Ortada zengin bir dünya yok fakat eğer anlatacak vakti olsa, arka planda daha fazlasını sunacakmış gibi duruyor.
Steam Next Fest içerisinde dikkat çeken Super Fantasy Kingdom, oynarken kendini öğreten oyunlardan. Defalarca oynamak gerekiyor ve bu tarz oyunlarda hırs yapmayı seviyorsanız, yüzlerce saatlik potansiyele sahip. Şehir kurma ve roguelite unsurlarını başarılı bir şekilde birleştiriyor.

En büyük sıkıntısı, belki de kaynak yönetimi için alan tanımaması. Kendini tekrar tekrar oynatmak için kaynak yönetimi konusunda cezalandırıcı bir yapısı var. Her şey tam yoluna girdi derken en beklenmedik anda yetersiz kaynak yüzünden yapamadığınız bir binanın sunacağı getirilerden mahrum kalıyorsunuz. Bu da şehrinizi koruyacak muhafızları alamamanıza neden oluyor.
Super Fantasy Kingdom için ilk bakış nasıl geçti derseniz, genel olarak yüksek potansiyele sahip bir yapım. Sadece tek bir ırk ve şehir modeli vermesi, oyunun farklılıkları üzerine pek fazla fikir vermiyor. Her bir ırk ve şehirde, farklı üretim noktaları ve ilerleme seçenekleri sunacaksa, beklediğimin çok üzerinde oynama süresi sunabilir.
Her Şey Krallığımız İçin! – Super Fantasy Kingdom İlk Bakış ilk olarak FRPNET'te yayınlandı.