- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 149,744
- Tepkime puanı
- 0
Eski CHP Milletvekili İlhan Cihaner, son olarak Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın gözaltına alınması ve muhalefete yönelik baskılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Vedat Dalokay örneğini veren Cihaner, "Dalokay, dönemin zorlu koşullarına rağmen Ankara'ya büyük eserler kazandırmıştı. Dönemin Milliyetçi Cephe Hükümetinin mali kısıtlamaları nedeniyle işçilerin maaşı gecikince, Belediye binasında açlık grevine başlamıştı" dedi.
"İktidarın ajandasına göre hukuku ayaklar altına alan, -başta yargı olmak üzere- kamu kurumu niteliğini kaybederek düşmanca davranan kurumlara karşı etkili önlemlere başvurulabilir/başvurulmalı, bu noktada "kriz" çıkarmaktan çekinilmemeli" diyen Cihaner, CHP'ye önerilerde bulundu.
Cihaner, "Dalokay'ın cesareti ve direngenliği hatırlanırsa çok şey yapılabilir" vurgusunu yaptı.
İlhan Cihaner
İlhan Cihaner'in yaptığı değerlendirmeler şöyle:
1973 yılında %60'ın üzerinde oy oranı ile Ankara Belediye Başkanı seçilen Vedat Dalokay, dönemin zorlu koşullarına rağmen Ankara'ya büyük eserler kazandırmıştı. Dönemin Milliyetçi Cephe Hükümetinin mali kısıtlamaları nedeniyle işçilerin maaşı gecikince, Belediye binasında açlık grevine başlamıştı.
Faşist Franko rejimi 5 ETA mensubunu astığında ise, protesto amacıyla İspanyol Büyükelçiliği'nin, Belediye tarafından verilen havagazı, su ve çöp gibi hizmetlerini kesmiş, bu nedenle DGM'de yargılanmayı göze almıştı.
Bu hatırlatmayı niye yaptım? Israrla belirtmeye çalıştığım üzere, başta mensubu bulunduğum CHP olmak üzere muhalefetin, dönüşen devletin/hükümetin yeni durumunu, iktidarını sürdürebilmek için neleri göze alabileceğini yeterince analiz edebildikleri kanaatinde değilim. Böyle olunca da hukuksuz baskılara karşı verilen "tepkiler" sonuç alıcı olmuyor. Belediyelere dönük baskılara karşı gösterilen tepkiler de bu şekilde kalıyor.
Peki ne yapmalı? İktidarın ajandasına göre hukuku ayaklar altına alan, -başta yargı olmak üzere- kamu kurumu niteliğini kaybederek düşmanca davranan kurumlara karşı etkili önlemlere başvurulabilir/başvurulmalı, bu noktada "kriz" çıkarmaktan çekinilmemeli.
-Bu çerçevede belediye meclisleri (zaten birçoğu iktidar yandaşlarının faydalandığı) tüm imar ve ruhsat işlemlerini yavaşlatabilir/askıya alabilir.
-Tüm Belediyelerden kurumlara tahsis edilen bina, araç ve personel geri çekilmeli.
-Yetkilerini adaletsiz ve eşitsiz bir şekilde baskıya döndüren, haciz gönderen, incelemeleri mobbinge çeviren, soruşturmaları sopaya çeviren, vs. kurumların aldıkları belediye hizmetleri tedricen kesilebilir.
-Gerekçesi halka iyi anlatılarak iş yavaşlatma/grev gibi meşru eylemler örgütlenebilir.
-Ne olursa olsun mali kısıtlamaların faturası halka çıkarılmamalı.
-Belediyelerdeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları ile ilgili olarak süratle kendi iç denetim mekanizmalarımız işletilip cesurca ve şeffaflıkla önlemler alınmalı.
-Geçmiş dönem usulsüzlükler daha etkin bir şekilde ortaya konulmalı, iktidara ait belediyelerdeki usulsüzlükler meclis üyelerince gündem yapılmalı, denetim mekanizması kurulmalı.
Dalokay'ın cesareti ve direngenliği hatırlanırsa çok şey yapılabilir."
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Vedat Dalokay örneğini veren Cihaner, "Dalokay, dönemin zorlu koşullarına rağmen Ankara'ya büyük eserler kazandırmıştı. Dönemin Milliyetçi Cephe Hükümetinin mali kısıtlamaları nedeniyle işçilerin maaşı gecikince, Belediye binasında açlık grevine başlamıştı" dedi.
"İktidarın ajandasına göre hukuku ayaklar altına alan, -başta yargı olmak üzere- kamu kurumu niteliğini kaybederek düşmanca davranan kurumlara karşı etkili önlemlere başvurulabilir/başvurulmalı, bu noktada "kriz" çıkarmaktan çekinilmemeli" diyen Cihaner, CHP'ye önerilerde bulundu.
Cihaner, "Dalokay'ın cesareti ve direngenliği hatırlanırsa çok şey yapılabilir" vurgusunu yaptı.

İlhan Cihaner'in yaptığı değerlendirmeler şöyle:
1973 yılında %60'ın üzerinde oy oranı ile Ankara Belediye Başkanı seçilen Vedat Dalokay, dönemin zorlu koşullarına rağmen Ankara'ya büyük eserler kazandırmıştı. Dönemin Milliyetçi Cephe Hükümetinin mali kısıtlamaları nedeniyle işçilerin maaşı gecikince, Belediye binasında açlık grevine başlamıştı.
Faşist Franko rejimi 5 ETA mensubunu astığında ise, protesto amacıyla İspanyol Büyükelçiliği'nin, Belediye tarafından verilen havagazı, su ve çöp gibi hizmetlerini kesmiş, bu nedenle DGM'de yargılanmayı göze almıştı.
"TEPKİLER SONUÇ ALICI OLMUYOR"
Bu hatırlatmayı niye yaptım? Israrla belirtmeye çalıştığım üzere, başta mensubu bulunduğum CHP olmak üzere muhalefetin, dönüşen devletin/hükümetin yeni durumunu, iktidarını sürdürebilmek için neleri göze alabileceğini yeterince analiz edebildikleri kanaatinde değilim. Böyle olunca da hukuksuz baskılara karşı verilen "tepkiler" sonuç alıcı olmuyor. Belediyelere dönük baskılara karşı gösterilen tepkiler de bu şekilde kalıyor.
NE YAPMALI?
Peki ne yapmalı? İktidarın ajandasına göre hukuku ayaklar altına alan, -başta yargı olmak üzere- kamu kurumu niteliğini kaybederek düşmanca davranan kurumlara karşı etkili önlemlere başvurulabilir/başvurulmalı, bu noktada "kriz" çıkarmaktan çekinilmemeli.
-Bu çerçevede belediye meclisleri (zaten birçoğu iktidar yandaşlarının faydalandığı) tüm imar ve ruhsat işlemlerini yavaşlatabilir/askıya alabilir.
-Tüm Belediyelerden kurumlara tahsis edilen bina, araç ve personel geri çekilmeli.
-Yetkilerini adaletsiz ve eşitsiz bir şekilde baskıya döndüren, haciz gönderen, incelemeleri mobbinge çeviren, soruşturmaları sopaya çeviren, vs. kurumların aldıkları belediye hizmetleri tedricen kesilebilir.
-Gerekçesi halka iyi anlatılarak iş yavaşlatma/grev gibi meşru eylemler örgütlenebilir.
-Ne olursa olsun mali kısıtlamaların faturası halka çıkarılmamalı.
-Belediyelerdeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları ile ilgili olarak süratle kendi iç denetim mekanizmalarımız işletilip cesurca ve şeffaflıkla önlemler alınmalı.
-Geçmiş dönem usulsüzlükler daha etkin bir şekilde ortaya konulmalı, iktidara ait belediyelerdeki usulsüzlükler meclis üyelerince gündem yapılmalı, denetim mekanizması kurulmalı.
Dalokay'ın cesareti ve direngenliği hatırlanırsa çok şey yapılabilir."
BİR HATIRLATMA ve ÖNERİ
1973 yılında %60'ın üzerinde oy oranı ile Ankara Belediye Başkanı seçilen Vedat Dalokay, dönemin zorlu koşullarına rağmen Ankara'ya büyük eserler kazandırmıştı. Dönemin Milliyetçi Cephe Hükümetinin mali kısıtlamaları nedeniyle işçilerin maaşı gecikince,…
— İlhan Cihaner (@ilhancihaner) January 15, 2025