İpek Yolu'nun Kızıl Prensesi'nin gizemi! Ölümsüzlüğün bir sembolü olabilir

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
335,907
Tepkime puanı
0
Çin'de ilk kez, dişleri zincifre ile boyanmış eski bir iskelet vakası rapor edildi. 2.200 ile 2.050 yıl öncesine tarihlenen genç yetişkin bir kadına ait bu kalıntılar, İpek Yolu'nun Kızıl Prensesi olarak adlandırıldı. Kadının, ölümsüzlük kazandırmak amacıyla gerçekleştirilen bir şaman ritüeline konu olmuş olabileceği düşünülüyor. CİVA ZEHİRLENMESİNE YOL AÇIYOR Zincifre, yanlış kullanıldığında cıva zehirlenmesine yol açabilen, magnezyum sülfidden oluşan toksik bir mineraldir. Buna rağmen, kırmızı madde dünya çapında eski kültürler tarafından büyük değer görmüştür ve Çin'de 8.500 yıl öncesine ait seramiklerin yüzeyinde bulunmuştu. 2007 yılında, arkeologlar Çin'in kuzeybatısındaki Turfan şehrinde bulunan Shengjindian mezarlığında kazılar yapmaya başladı ve burada, dişleri kırmızıya boyanmış yüksek statülü bir bireyin kalıntılarına rastladılar. Yeni bir çalışmanın yazarları, çeşitli moleküler analiz teknikleri kullanarak bu kırmızı maddenin gerçekten zincifre olduğunu ve hayvansal protein bazlı bir bağlayıcı ile dişlere uygulandığını doğruladılar. Araştırmacılar, “Bu, antik çağda ve dünya genelinde zincifre'in kırmızı pigment olarak dişleri boyamak için kullanıldığı bilinen ilk ve tek vakadır,” ifadelerini kullandı. “Bu keşfin önemi ve genç kadın bireyin potansiyel olarak yüksek sosyal statüsü göz önüne alındığında, kendisini 'İpek Yolu'nun Kızıl Prensesi' olarak adlandırıyoruz.” Bu isim, Meksika'nın Palenque kentindeki ünlü zincifre ile kaplı Maya mezarındaki 'Kızıl Kraliçe’ye' de bir gönderme. GİZEMLİ KADININ YAŞI BELİRLENDİ Öldüğünde 20 ila 25 yaşları arasında olduğu tahmin edilen bu gizemli kırmızı ağızlı kadın, Turfan’ın gelişen İpek Yolu üzerindeki önemli bir merkez olduğu Batı Han Hanedanlığı döneminde yaşamıştır. Araştırma yazarları, bölgede bilinen zincifre madenlerinin olmaması nedeniyle, bu mineralin efsanevi ticaret yolu boyunca taşındığını ve Asya'nın başka bir yerinden veya hatta Avrupa’dan gelmiş olabileceğini düşünüyor. Bu benzersiz uygulamanın anlamını çözmeye çalışan araştırmacılar, kırmızı rengin yerel şamanik geleneklerle ilişkili olduğunu belirtiyor. Bu inançlardan bazıları, insan ruhunun dişlerde yaşadığı fikrine dayanıyordu. “Sonuç olarak, dişleri kırmızıya boyamak ölümsüzlüğün bir sembolü olabilir,” diye öne sürüyorlar. KÖTÜ RUHLARI KOVMAK İÇİN ALINMIŞ OLABİLİR Bunun yanı sıra, zehirli olmasına rağmen zincifrenin şifa ritüelleri sırasında zihni yatıştırmak (hipnotize etmek), ömrü uzatmak ve hatta kötü ruhları kovmak için ağız yoluyla alındığı düşünülmektedir. Çalışmanın yazarları, “Şamanik inançların etkisiyle zincifre, bilinci etkileyerek tanrılarla iletişimi kolaylaştırma yeteneği sayesinde psikoaktif bir ilaç olarak kullanılmış olabilir,” diyorlar. Bu ezoterik açıklamalar ne kadar büyüleyici olsa da araştırmacılar sonuç olarak “Bu çalışma vakası, arkeolojik olarak tekil bir fenomen olduğu için, kesin anlamını belirlemek imkansızdır. Ancak zincifre kullanımının dini, dekoratif veya tıbbi amaçlar taşıdığı düşüncesi makuldür,” ifadelerini kullandı.
 
Üst