İsrail ateşkesi dinlemiyor: Lübnan'ın güneyindeki işgali komünistler anlattı

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
335,263
Tepkime puanı
0
ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail katliamları ve yıkımlarıyla harap olmuş Gazze'yi işgal planı ve buna dair hazırladığı "Trump'ın Gazze'si" başlıklı yapay zeka videosu bu hafta çok konuşuldu.

İsrail, bir yandan da Hamas'la ateşkes süreci devam ederken Batı Şeria'ya tanklarla girmeye başladı. İsrail'in Filistin topraklarına dönük devam ettirdiği saldırganlığı bu hafta öne çıkan gelişmelerdendi.

Bununla birlikte, İsrail'in ateşkese rağmen keyfi bir şekilde işgali sürdürdüğü, ancak gündemde geri planda kalmış bir yer daha var: Güney Lübnan.

İsrail güçleri, İsrail'in kara birlikleri gönderdiği iki aylık tam kapsamlı savaş da dahil olmak üzere bir yıldan fazla süren çatışmaları sona erdiren 27 Kasım tarihli ateşkes anlaşması uyarınca 18 Şubat'ta Güney Lübnan'dan çekilecekti. Ancak İsrail, aradan iki hafta geçmesine karşın bu koşulları hâlâ yerine getirmedi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, önceki gün İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da "tampon bölge" olarak adlandırdığı bölgede süresiz olarak kalacağını söyledi.

Bakanlığın ofisinden yapılan açıklamaya göre, Katz bir konferansta yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Bir tampon bölge var. Kolay değildi ama ben direndim ve Amerika Birleşik Devletleri'nden yeşil ışık aldık. Onlara bir harita verdik ve süresiz olarak kalacağız, bu zamana değil duruma bağlı."

Katz, bu ayın başlarında da, İsrail'in Lübnan'ın İran destekli Hizbullah grubuyla ateşkes kapsamında çekilmesi için uzatılmış sürenin sona ermesinden sonra bile birliklerin Lübnan'ın güneyinde beş noktada kalacağını açıklamıştı.

İsrail, bu süreçte Güney Lübnan'da sivilleri hedef almaya devam ediyor.

Ülkenin güneyindeki son durumu Lübnanlı komünistlerle konuştuk. Lübnan Komünist Partisi Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Ömer Deeb, halkın işgale karşı verdiği mücadeleyi anlattı.

İsrail işgal güçleri, ateşkes anlaşmalarının güncelliğini yitirmesine rağmen Güney Lübnan'da 5 karakolda kalmaya devam ediyor. İsrail'in son ihlallerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İsrail, ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden sonra Lübnan halkına yönelik saldırganlığını sürdürüyor. Güney'de, Suriye sınırında ve Lübnan'ın derinliklerindeki farklı bölgelerde hava saldırıları düzenliyor ve anlaşmayı ihlal eden faaliyetler olduğunu iddia ediyor. Ancak Lübnan tarafında, ateşkesten bu yana hiçbir askeri faaliyet olmadı. Ayrıca İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerde bulunuyor ve güvenliklerine tehdit oluşturduğunu düşündükleri her yerde saldıracaklarını hatırlatıyor. Açıkça, bu, düşmanın hava sahamız, kara ve sınırlarımız üzerinde üstünlük ve belirleyici güç varmış gibi davrandığı ülkemizin egemenliğinin tam bir ihlalidir.

İsrail'in Güney'i denetleyen 5 tepedeki varlığının devam etmesi, Lübnan topraklarına dönük, ne ateşkes anlaşması ne de herhangi bir uluslararası yasa veya antlaşma tarafından kabul edilmeyen veya izin verilmeyen açık bir işgal eylemidir. Lübnan Komünist Partisi bunu Lübnan topraklarının askeri işgali ve güneydeki halkımızın güvenliği ve geçim kaynaklarına yönelik bir güvenlik tehdidi olarak görüyor.

Ateşkese rağmen Güney Lübnan'da İsrail zırhlı araçları beklemede. (AA)
Lübnan halkı, İsrail ordusunun tehditlerine direnerek güneydeki evlerine dönmeye başlıyor. İsrail güçlerinin varlığı güneyde yaşayan insanları nasıl etkiliyor?

İsrail işgal güçleri, Güney'deki çoğu vatandaşın köylerindeki evlerine dönmesini hâlâ engelleyen bir tehdit kaynağı. Geçtiğimiz birkaç hafta içinde, İsrail işgal güçleri köylerinden birkaç sivili kaçırdı ve geri dönen birkaç kişiyi öldürdü. Geri çekildikleri bölgeleri terk ettikleri koşullar, bölgeyi yaşanması çok zor hale getiriyor. On binlerce ev yıkıldı. Altyapı, okullar ve yollar büyük ölçüde tahrip edildi ve geniş alanlardaki tarım arazileri ve zeytin ağaçları yok edildi.

Güney sakinleri şimdi kendilerini evsiz, susuz, elektriksiz ve yaşam koşullarını sürdürecek tarım arazilerinden yoksun buluyorlar. Halkın geri dönüşü, hükümetin finans ve kaynaklarının yetersizliği ve şu ana kadar herhangi bir dış destek ve yeniden yapılanma çabasının olmaması nedeniyle hâlâ sekteye uğrayan, hızlı ve ciddi bir yeniden yapılanma çabasını gerektiriyor.

İsrail gazetesi Haaretz'e göre, Lübnan hükümeti Lübnan ordusunun ülkedeki tek silahlı güç olacağını ilan eden yeni bir yönerge hazırladı. Yönergede silahlı direnişten bahsedilmiyor. Bu, 25 yıldır bir ilk. Hükümetin bu adımı ne anlama geliyor?

Ateşkes anlaşması, işgal altındaki Filistin'in uluslararası sınırlarından yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Litani nehrinin güneyinde Lübnan ordusu ve güvenlik güçleri dışında hiçbir silahlı grup ve silah olmayacağını açıkça belirtmiştir. Hükümet ve Parlamento başkanı bu anlaşmayı imzaladı ve dolaylı olarak tüm iktidar partileri Hizbullah da dahil olmak üzere anlaşmanın şartlarını kabul etti. Bu, bu bölgede direnişin olmayacağı ve tüm partilerin savaşın yeniden başlaması tehdidi altında bu anlaşmayı uygulamak zorunda olduğu anlamına geliyor. Bu, hükümetin direnişe açık desteğini bırakan siyasi belgesinde de yansıtıldı.

Biz, bir toprak işgal edildiğinde direnişin haklı olduğunu düşünüyoruz. Bu, ateşkes anlaşmalarını veya hükümet bildirilerini beklemeyen bir haktır. Avrupa halkının Nazizm ve Faşizme karşı, Vietnam halkının Fransız ve Amerikan işgalcilere karşı ve Lübnan ve Filistin halkının İsrail işgaline karşı kullandığı ve kullanmaya devam edeceği evrensel bir haktır. Halkımızın ne zaman, nasıl ve nerede kullanacağına nihayetinde kendisinin karar vereceği devredilemez bir haktır.

Lübnanlı komünistlerin İsrail'in ülkedeki varlığını sürdürmesine yönelik yaklaşımı nedir? Önümüzdeki dönemde bu konuda nasıl bir politika geliştirmeyi planlıyorlar?

Hükümet, Güney'deki işgal altındaki toprakları kurtarmak için başta diplomatik ve politik olmak üzere her türlü yolu kullanacağına söz verdi. Ayrıca, yeniden yapılanma süreci ve yerinden edilmiş insanların evlerine ve topraklarına geri dönmesi için kaynak toplama sorumluluğunu üstlenecek. Ayrıca, Güney'deki Lübnan Ordusu birliklerini güçlendirecek, böylece oradaki görevini yerine getirebilecek. Hükümetimizi verdiği sözlerden sorumlu tutuyoruz ve bu sözü yerine getirmek için tüm imkânları kullanarak derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.
 
Üst