- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 282,988
- Tepkime puanı
- 0
Maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani, Zonguldak’ta MHP’nin eski Belde Başkanı Hakan Körnüş’ün patronu olduğu maden ocağında geçirdiği “iş kazası” sonrası vahşice öldürüldü.
Nourtani'nin henüz nefes alırken üzerine benzin dökülüp yakılarak öldürülmesi ve sonra da cesedinin ormana atılmasına ilişkin davada savcı, 3 sayfalık mütalaasını sundu.
Ölümün 'iş kazası' nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada, ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K. hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' ile 'Suç delillerini yok etme' suçlarından 14'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Nourtani ailesinin avukatı, sanıkların "Bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan cezalandırılmalarının hayatın olağan akışına, mantığa, fiziğe ve bilim kurallarına aykırı olduğunu söyledi. Avukat, sanıkların bahse konu suç ile cezalandırılmaları halinde 2 yıl hapis cezasının ardından tahliye olacaklarını aktardı.
Zonguldak'ta 10 Kasım 2023'te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'ta yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış bir ceset fark edip, ihbarda bulundu.
Benzin dökülüp yakıldığı belirlenen cesedin, kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan üç çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlendi.
Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi.
Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları S.K, E.D. ve kömür ticareti yapan A.Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Nourtani'nin kaçak ocakta vagon arasına sıkışıp "iş kazası" geçirdiği iddia edildi, ocak sahiplerinin ise "Olay ortaya çıkarsa ocak kapanır" korkusuyla hareket ettikleri belirtildi.
"İştirak halinde kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle açılan, 3'ü tutuklu 6 sanığın yargılandığı dava, Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor.
DHA'nın aktardığına göre Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada savcı, 3 sayfalık mütalaasını sundu.
Mütalaada, Vezir Mohammad Nourtani'ye vücudundaki kırıklardan dolayı vagon çarptığı değerlendirmesi yapılırken, sanıkların adli işlem kayıtları ve ocağın kaçak olmasından dolayı yetkililere haber vermediklerinin tespit edildiği belirtildi. Mütalaada, "iş kazasının" bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı ifade edildi ve Nourtani'nin kalp krizi geçirip ray üzerine yatmasının hayatın olağan akışının dışında olduğu ifade edildi.
Ölümün "iş kazası" nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada; bilirkişi raporlarına göre ocak sahibi Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu'nun asli kusurlu, vinç operatörü S.K. ile hayatını kaybeden Nourtani'nin tali kusurlu olduğu ifade edildi.
Mütalaada, sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K.'nin "Bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 9 yıla kadar, "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirm" suçlarından 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.
Nourtani'nin yaralanmasını yetkili kurumlara bildirmeyen, kameralarla oynayıp Nourtani'ye ait kıyafetleri yaktığı için E.D. ile cesede çakmak çaktığını itiraf eden tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında "Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirilmemesi" suçundan 3'er ve 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 5'er yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları talep eden savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.
A.Ç. hakkında "Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası mütalaa edildi.
Sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K. hakkında toplamda 14'er yıla kadar hapis cezası istenirken, Ahmet Aydın ve E.D. hakkında 8, A.Ç. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
19 Şubat'ta görülecek duruşmada karar beklenirken, Vezir Mohammad Nourtani'nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mütalaaya ilişkin konuştu.
Şeker, "Mütalaayı kesinlikle kabul ediyor olmamızın mümkünatı yok. Bu zamana kadar sunmuş olduğumuz bütün talepleri taraflı olarak reddeden mahkeme heyeti ve Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu mütalaası bizi şahsi olarak şaşırtmadı. Ancak dosya çerçevesinde, 'Bilinçli taksirle' cezalandırılmalarını istemeleri hayatın olağan akışına, mantık, fizik, bilim kurallarına aykırıdır. Bir kişinin bilerek ve isteyerek yakılması, bir kişinin bilerek isteyerek yakıldıktan sonra cesedinin gizlenmesi, bundan önce alkol alınarak, cesedi gizlemek için çaba gösterilmesi ve buna rağmen sanki bir iş kazasıymış gibi lanse edilmeye çalışılması Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kesinlikle kabul edilebilir değil. Çünkü sanıklar mahkemede birbirini sürekli yalanlıyorlar" dedi.
Kerim Bahadır Şeker, "Yalanladıkları sırada da şunu söylüyorlar. 'Eğer asıl meseleyi ortaya çıkarırsan seni öldürürüm' diye birbirini tehdit ediyorlar. Mahkemenin sınırları içerisinde sanık yakınları bizlere dahi sözlü ve fiziki müdahale girişiminde bulunuyorlar. Ancak buna rağmen sanki iş kazasıymış da kaza olduktan sonra hastaneye, ambulansla bildirim yapılmışçasına 'Bilinçli taksir' isteniyor.
Şeker, sanıkların 6 ila 8 yıl arasında cezalandırma isteminin, İnfaz Kanunu'na göre 2 yıl hapis cezasının ardından sanıkların tahliye olacakları anlamına geldiğini vurguladı.
Şeker, sözlerini "Kesinlikle kabul etmediğimiz ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları için bu kişiyi diri diri yaktıklarına ilişkin emareleri sunduk. Bu kişiye 20 bin dolar böbrek teklifi yapılmasına ilişkin tanık ifadelerini, aynı madende çalışan ve sınır dışı edilen Afgan maden işçilerinin beyanlarını sunduk dosyaya. Bizim isteğimiz, fikir ve eylem birliği içerisinde yaptıkları eylemlerden dolayı ağırlaştırılmış müebbet almalarını istiyoruz" ifadeleriyle noktaladı.
Türkiye Komünist Partisi de konuya ilişkin açıklamada bulundu.
"İşçiyi yakıp öldürmek de serbestmiş! Hesabı sorulmaz sananlar yanılıyorlar" başlıklı açıklamada, Nourtani ailesinin avukatının yaptığı açıklamaya işaret edilerek şu ifadelere yer verildi:
"Bir işçinin kaçak işletilen maden ocağı kapatılmasın diye bilerek ve isteyerek yakılmasının, ardından da cesedinin ormana atılmasının cezası, sadece iki yıl hapiste yatmak.
Bu olayda ortaya çıkan her bir detay, bu düzenin emekçilere verdiği gerçek değeri gösteriyor. Ve sadece bir göçmen işçiye değil, ülkemizdeki bütün emekçilere bir mesaj anlamı taşıyor.
Bir göçmen işçinin hakkı aranmaz, emekçilerin hesabını kimse sormaz diye düşünenler yanılıyorlar. Bu caniliğin hesabını emekçi düşmanı bu vahşi düzenden soracağız. Bu davanın da sonuna kadar takipçisi olacağız."
Nourtani'nin henüz nefes alırken üzerine benzin dökülüp yakılarak öldürülmesi ve sonra da cesedinin ormana atılmasına ilişkin davada savcı, 3 sayfalık mütalaasını sundu.
Ölümün 'iş kazası' nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada, ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K. hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' ile 'Suç delillerini yok etme' suçlarından 14'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Nourtani ailesinin avukatı, sanıkların "Bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan cezalandırılmalarının hayatın olağan akışına, mantığa, fiziğe ve bilim kurallarına aykırı olduğunu söyledi. Avukat, sanıkların bahse konu suç ile cezalandırılmaları halinde 2 yıl hapis cezasının ardından tahliye olacaklarını aktardı.
Yanmış ceset ormanda bulundu
Zonguldak'ta 10 Kasım 2023'te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'ta yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış bir ceset fark edip, ihbarda bulundu.
Benzin dökülüp yakıldığı belirlenen cesedin, kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan üç çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlendi.
Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi.
'İştirak halinde kasten öldürme' suçu
Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları S.K, E.D. ve kömür ticareti yapan A.Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Nourtani'nin kaçak ocakta vagon arasına sıkışıp "iş kazası" geçirdiği iddia edildi, ocak sahiplerinin ise "Olay ortaya çıkarsa ocak kapanır" korkusuyla hareket ettikleri belirtildi.
"İştirak halinde kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle açılan, 3'ü tutuklu 6 sanığın yargılandığı dava, Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor.
Savcı mütalaasını sundu
DHA'nın aktardığına göre Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada savcı, 3 sayfalık mütalaasını sundu.
Mütalaada, Vezir Mohammad Nourtani'ye vücudundaki kırıklardan dolayı vagon çarptığı değerlendirmesi yapılırken, sanıkların adli işlem kayıtları ve ocağın kaçak olmasından dolayı yetkililere haber vermediklerinin tespit edildiği belirtildi. Mütalaada, "iş kazasının" bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı ifade edildi ve Nourtani'nin kalp krizi geçirip ray üzerine yatmasının hayatın olağan akışının dışında olduğu ifade edildi.
Ölümün "iş kazası" nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada; bilirkişi raporlarına göre ocak sahibi Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu'nun asli kusurlu, vinç operatörü S.K. ile hayatını kaybeden Nourtani'nin tali kusurlu olduğu ifade edildi.
İstenen cezalar belli oldu
Mütalaada, sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K.'nin "Bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 9 yıla kadar, "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirm" suçlarından 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.
Nourtani'nin yaralanmasını yetkili kurumlara bildirmeyen, kameralarla oynayıp Nourtani'ye ait kıyafetleri yaktığı için E.D. ile cesede çakmak çaktığını itiraf eden tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında "Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirilmemesi" suçundan 3'er ve 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 5'er yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları talep eden savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.
A.Ç. hakkında "Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası mütalaa edildi.
Sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K. hakkında toplamda 14'er yıla kadar hapis cezası istenirken, Ahmet Aydın ve E.D. hakkında 8, A.Ç. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
'Hayatın olağan akışına ters, kesinlikle kabul edilebilir değil'
19 Şubat'ta görülecek duruşmada karar beklenirken, Vezir Mohammad Nourtani'nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mütalaaya ilişkin konuştu.
Şeker, "Mütalaayı kesinlikle kabul ediyor olmamızın mümkünatı yok. Bu zamana kadar sunmuş olduğumuz bütün talepleri taraflı olarak reddeden mahkeme heyeti ve Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu mütalaası bizi şahsi olarak şaşırtmadı. Ancak dosya çerçevesinde, 'Bilinçli taksirle' cezalandırılmalarını istemeleri hayatın olağan akışına, mantık, fizik, bilim kurallarına aykırıdır. Bir kişinin bilerek ve isteyerek yakılması, bir kişinin bilerek isteyerek yakıldıktan sonra cesedinin gizlenmesi, bundan önce alkol alınarak, cesedi gizlemek için çaba gösterilmesi ve buna rağmen sanki bir iş kazasıymış gibi lanse edilmeye çalışılması Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kesinlikle kabul edilebilir değil. Çünkü sanıklar mahkemede birbirini sürekli yalanlıyorlar" dedi.
'İki yıl hapis cezasının ardından tahliye olacakları anlamına geliyor'
Kerim Bahadır Şeker, "Yalanladıkları sırada da şunu söylüyorlar. 'Eğer asıl meseleyi ortaya çıkarırsan seni öldürürüm' diye birbirini tehdit ediyorlar. Mahkemenin sınırları içerisinde sanık yakınları bizlere dahi sözlü ve fiziki müdahale girişiminde bulunuyorlar. Ancak buna rağmen sanki iş kazasıymış da kaza olduktan sonra hastaneye, ambulansla bildirim yapılmışçasına 'Bilinçli taksir' isteniyor.
Şeker, sanıkların 6 ila 8 yıl arasında cezalandırma isteminin, İnfaz Kanunu'na göre 2 yıl hapis cezasının ardından sanıkların tahliye olacakları anlamına geldiğini vurguladı.
Şeker, sözlerini "Kesinlikle kabul etmediğimiz ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları için bu kişiyi diri diri yaktıklarına ilişkin emareleri sunduk. Bu kişiye 20 bin dolar böbrek teklifi yapılmasına ilişkin tanık ifadelerini, aynı madende çalışan ve sınır dışı edilen Afgan maden işçilerinin beyanlarını sunduk dosyaya. Bizim isteğimiz, fikir ve eylem birliği içerisinde yaptıkları eylemlerden dolayı ağırlaştırılmış müebbet almalarını istiyoruz" ifadeleriyle noktaladı.
TKP: Hesabı sorulmaz sananlar yanılıyorlar
Türkiye Komünist Partisi de konuya ilişkin açıklamada bulundu.
"İşçiyi yakıp öldürmek de serbestmiş! Hesabı sorulmaz sananlar yanılıyorlar" başlıklı açıklamada, Nourtani ailesinin avukatının yaptığı açıklamaya işaret edilerek şu ifadelere yer verildi:
"Bir işçinin kaçak işletilen maden ocağı kapatılmasın diye bilerek ve isteyerek yakılmasının, ardından da cesedinin ormana atılmasının cezası, sadece iki yıl hapiste yatmak.
Bu olayda ortaya çıkan her bir detay, bu düzenin emekçilere verdiği gerçek değeri gösteriyor. Ve sadece bir göçmen işçiye değil, ülkemizdeki bütün emekçilere bir mesaj anlamı taşıyor.
Bir göçmen işçinin hakkı aranmaz, emekçilerin hesabını kimse sormaz diye düşünenler yanılıyorlar. Bu caniliğin hesabını emekçi düşmanı bu vahşi düzenden soracağız. Bu davanın da sonuna kadar takipçisi olacağız."