- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 289,058
- Tepkime puanı
- 0
Mahir KANAAT
Karaburun-Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi için 1/25.000 izin verilen Nazım İmar Planı'na itiraz edildi. Bölgedeki kültürel ve doğal varlıkları da yok eden planlara karşı yaşam savunucuları mücadele başlattı. İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 22 Kasım 2024’te askıya çıkarılan plan, daha önce 2022 yılında iptal edilen aynı ölçekli planla büyük benzerlikler taşımasıyla dikkat çekti.
Karaburun Yerel Fok Komitesi ve Karaburun Sivil İnisiyatif Kentleşme ve Planlama Çalışma Grubu, planın çevresel koruma vizyonuyla çeliştiğini savunarak rapor hazırladı. Raporda, mevcut planın bölgedeki doğal alanları koruma konusunda yetersiz olduğu ve bölgeyi tehdit eden pek çok unsuru göz ardı ettiği ifade edildi. Özellikle, çevresel dengeyi tehdit eden yeni rüzgâr ve güneş enerji santralları gibi projelere dair hiçbir kısıtlama getirilmemesi eleştirildi.
Karaburun - Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’ne ilişkin biyoçeşitlilik araştırmalarının tamamlanmasıyla birlikte yönetim planının henüz hazırlanmamış olması, koruma alanına ilişkin 2022 yılında yapılan 1/25.0000 Ölçekli Nazım İmar Planı’nın itirazlar sonucu iptal edilmesi sonrası 2024 yılında yeniden yapılan planlarda itiraz ve yargı kararlarının göz önüne alınmaması Özel Çevre Koruma Bölgesi'ne yönelik korunma vizyonunun öncelikli olma gerekliliğiyle çelişiyor” diye belirtildi.
İtirazların ardından yaşam savunucuları, İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden, planın yeniden değerlendirilmesini ve yerel halkın, çevrecilerin ve uzmanların görüşlerinin dikkate alınmasını talep etti.
Raporda şunlar vurgulandı:
“Plan, tarım, zeytinlik ve ağaçlık alanları ‘Konut Gelişme Alanı ve Ticaret-Turizm-Konut Karma Kullanım Alanı’ olarak belirleyerek gereğinden fazla yer ayırmıştır. Henüz yapılaşmamış kıyı alanlarının büyük bölümü ticaret, turizm ve konut kullanımı için ayrılmış, bu durum çevresel baskıyı artıracak ve tarım alanlarını kaybettirecektir. Plan, Karaburun Yarımadası'nda yeni rüzgâr, güneş ve hibrit enerji santrallarına izin verirken, bu tür projelere dair herhangi bir kısıtlama getirmiyor. Tescilli meralarda yenilenebilir enerji projeleri için bir kısıtlama yoktur, bu durum ekosistem açısından tehdit oluşturabilir. İris Gölü çevresindeki yenilenebilir enerji faaliyetlerine dair sınırlama getirilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak çevresindeki bazı alanlarda bu tür projelere izin verilmiştir. Kentsel sit alanı olarak ilan edilen Sazak Köyü'nün korunmasına yönelik bir plan kararı bulunmuyor. Eğri Liman kıyıları, önceki 1’inci Derece Doğal Sit Alanı statüsünden 2’nci Derece Doğal Sit Alanı'na düşürülmüş, bu da kıyı kullanımı baskısını artıracaktır. Gerence Körfezi'ndeki balık çiftliklerinin çevresel etkileri de dikkate alınmamıştır. 'Hassas Alan A' olarak koruma altına alınan Mordoğan Ayıbalığı Koyu çevresindeki kıyı kullanımının artması, turizm ve ticaret projeleriyle tehdit altındadır.”
Bölgenin hem ulusal hem de küresel ölçekte biyoçeşitlilik açısından önemli bir alan olduğuna vurgu yapılan değerlendirme raporunda, “Bu plan, alanın korunma vizyonunun önde tutulması gerekliliği ile örtüşmüyor. Yatırım kararlarının birbirinden habersiz ve parçacı ÇED süreçleri ile yürütülmesi başlıca bir sorun” denildi. Raporda planın tekrar değerlendirilmesi talep edildi.
Karaburun-Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi için 1/25.000 izin verilen Nazım İmar Planı'na itiraz edildi. Bölgedeki kültürel ve doğal varlıkları da yok eden planlara karşı yaşam savunucuları mücadele başlattı. İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 22 Kasım 2024’te askıya çıkarılan plan, daha önce 2022 yılında iptal edilen aynı ölçekli planla büyük benzerlikler taşımasıyla dikkat çekti.
Karaburun Yerel Fok Komitesi ve Karaburun Sivil İnisiyatif Kentleşme ve Planlama Çalışma Grubu, planın çevresel koruma vizyonuyla çeliştiğini savunarak rapor hazırladı. Raporda, mevcut planın bölgedeki doğal alanları koruma konusunda yetersiz olduğu ve bölgeyi tehdit eden pek çok unsuru göz ardı ettiği ifade edildi. Özellikle, çevresel dengeyi tehdit eden yeni rüzgâr ve güneş enerji santralları gibi projelere dair hiçbir kısıtlama getirilmemesi eleştirildi.
Karaburun - Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’ne ilişkin biyoçeşitlilik araştırmalarının tamamlanmasıyla birlikte yönetim planının henüz hazırlanmamış olması, koruma alanına ilişkin 2022 yılında yapılan 1/25.0000 Ölçekli Nazım İmar Planı’nın itirazlar sonucu iptal edilmesi sonrası 2024 yılında yeniden yapılan planlarda itiraz ve yargı kararlarının göz önüne alınmaması Özel Çevre Koruma Bölgesi'ne yönelik korunma vizyonunun öncelikli olma gerekliliğiyle çelişiyor” diye belirtildi.
İtirazların ardından yaşam savunucuları, İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden, planın yeniden değerlendirilmesini ve yerel halkın, çevrecilerin ve uzmanların görüşlerinin dikkate alınmasını talep etti.
TEHDİT ALTINDA
Raporda şunlar vurgulandı:
“Plan, tarım, zeytinlik ve ağaçlık alanları ‘Konut Gelişme Alanı ve Ticaret-Turizm-Konut Karma Kullanım Alanı’ olarak belirleyerek gereğinden fazla yer ayırmıştır. Henüz yapılaşmamış kıyı alanlarının büyük bölümü ticaret, turizm ve konut kullanımı için ayrılmış, bu durum çevresel baskıyı artıracak ve tarım alanlarını kaybettirecektir. Plan, Karaburun Yarımadası'nda yeni rüzgâr, güneş ve hibrit enerji santrallarına izin verirken, bu tür projelere dair herhangi bir kısıtlama getirmiyor. Tescilli meralarda yenilenebilir enerji projeleri için bir kısıtlama yoktur, bu durum ekosistem açısından tehdit oluşturabilir. İris Gölü çevresindeki yenilenebilir enerji faaliyetlerine dair sınırlama getirilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak çevresindeki bazı alanlarda bu tür projelere izin verilmiştir. Kentsel sit alanı olarak ilan edilen Sazak Köyü'nün korunmasına yönelik bir plan kararı bulunmuyor. Eğri Liman kıyıları, önceki 1’inci Derece Doğal Sit Alanı statüsünden 2’nci Derece Doğal Sit Alanı'na düşürülmüş, bu da kıyı kullanımı baskısını artıracaktır. Gerence Körfezi'ndeki balık çiftliklerinin çevresel etkileri de dikkate alınmamıştır. 'Hassas Alan A' olarak koruma altına alınan Mordoğan Ayıbalığı Koyu çevresindeki kıyı kullanımının artması, turizm ve ticaret projeleriyle tehdit altındadır.”
Bölgenin hem ulusal hem de küresel ölçekte biyoçeşitlilik açısından önemli bir alan olduğuna vurgu yapılan değerlendirme raporunda, “Bu plan, alanın korunma vizyonunun önde tutulması gerekliliği ile örtüşmüyor. Yatırım kararlarının birbirinden habersiz ve parçacı ÇED süreçleri ile yürütülmesi başlıca bir sorun” denildi. Raporda planın tekrar değerlendirilmesi talep edildi.