KIYMET

Kıymet ve takdir görmek her insanın arzusudur. Bazen de görünmez olduğunuz durumlar vardır. Eğer kıymet ve takdir göremiyorsanız bu sizin değerinizi düşürmez. Dahası kendi değerinizi kendiniz belirlemelisiniz. Sürekli ‘Ben, ben’ diye gezmekten bahsetmiyorum. Sadece yaptıklarınızı fark eden yoksa dahi kendi kendinizi bilmenizden bahsediyorum. İnsanlar özel hayatında da olsa iş hayatında da olsa özel hissetmek ve değer gördüğünü hissetmek isteseler de zamanın hızlı akması ve genel yoğunlukların yaşanması kaynaklı herkes birbirine yeteri kadar özen gösteremediği durumlarla karşılaşıyor olabilir. Kendi kıymetiniz karşınızdakinin verdiği ile alakalı değildir. Sizin de kendinizi ve kıymetinizi biliyor olmanızla da alakalıdır. Çalışmalarınız göze gözükmüyor olsa da siz ne gibi katkılarda bulunduğunuzu biliyorsunuzdur. Aslında insanların rutinleri için de ayrı bir övgü beklememeleri de gerekir ki normali de budur zaten. Diğer taraftan da toplumsal katkılar ve sistemsel yeniliklerde de ayrı bir kıymet ve takdiri gerektirir. Dünya ve toplumsal olarak her insanın görevleri bulunmakta ama kimileri de görev haricinde farklılıklar yaratmakta. Özellikle de çığır açanların ayrıca kıymetinin bilinmesi gerekiyor. Her ne olursa olsun ufak veya büyük herkesin iyi yönde faydası beklenir ki topluma ve dünyaya bu kadar zarar verenlerin olduğu bir ortamda da faydası dokunanları görmek de başlı başına takdir sebebi, çoğu kıymet göremese de. Diğer yandan da herkesin kıymet verme tarzı ve seviyesi de değişiyor. Kimisi en ufak farkındalıklar için memnuniyet duyarken kimisi de bunu atılım şeklinde olduğunda belli etmekte. Her ne olursa olsun yapılan faaliyetin de faaliyeti yapanın da kıymetini başkaları değil önce kendinin bilmesi gerekir.