- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 337,792
- Tepkime puanı
- 0
Emek Servisi
Çayırhan Termik Santralı işçilerinin varlık satışına karşı eylemleri yeniden başladı. Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santralı ve Maden Ocağı'nın özelleştirilmesine karşı çıkan madenciler eylemlerine yeniden başladı. Maden işçileri, dün sabah vardiyası ile Çayırhan Maden Ocağı’nın önünde toplandı. İşçiler, burada jandarma ablukasına alındı, yürüyüş ve eylemleri engellenmeye çalışıldı. Barikatı aşan madenciler, varlık satışı ve özelleştirme iptal edilene kadar madenin önünde eylemlerini sürdürme kararı aldı.
İşçiler daha önce özelleştirmeye karşı 20 Kasım 2024'te kendilerini madene kapatarak 9 gün direnmiş, Ankara'ya yürüyüş kararı alan maden işçileri, Çayırhan’dan Beypazarı’na ulaştıkları sırada hükümet yetkilileri, Çayırhan Termik Santralı ve Maden Ocakları’nın özelleştirilmesi ve varlık satışını 4 Mart 2025'e ertelemişti. Bu nedenle yürüyüşlerine ara veren işçiler, 10 Şubat’ta Beypazarı'ndan Ankara'ya doğru yürüyüşe yeniden başlamış, 13 Şubat'ta Ankara’ya ulaşan işçilerin talepleri yine kabul görmemişti. İşçiler, dün eylemlerini yeniden başlattı.
Madenin önünde basın açıklaması yapan Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, "Madene kapandık olmadı, çadır nöbeti tuttuk olmadı, karda, ayazda kilometrelerce yürüdük olmadı. 'Buranın özelleştirilmesi, bir nevi ölüm fermanımızı imzalamak' dedik olmadı. Ne yapsak ne etsek kendimizi yetkililere anlatamadık, bizi duymazdan geldiler, görmezden geldiler. Sevdiklerimizi toprağa gömdük ama hep direndik. Yeri geldi can verdik, yeri geldi sevdiklerimizi toprağa gömdük ama hep direndik, hep ürettik, hep ayakta kaldık. Bu bir ekmek davasıdır. Bu, çocuklarımızın geleceğine, alın terimize, işyerimize ve ekmeğimize sahip çıkma davasıdır. Biraz olsun vicdanı ve merhameti olan yetkililer, Nallıhan’a bir gidin, Çayırhan’a, Beypazarı’na bir gidin. Buradaki ailelerle, yöre halkıyla bir görüşün. Lojmanlara gidin. Çocukları görün. Lojmanda kalan çocukların gözlerindeki o masumiyeti okuyun, babalarına ne olacak, kendileri nerede kalacak sorularının şaşkınlığını o gözlerden bir okuyun. Okuyamıyorsanız dinleyin. Sizlerin çocukları ucuz lojmanlarda kalmıyor, sizlerin eşleri yarın ne pişirsek acabası yaşamıyor. Çünkü her halükarda kazanınız kaynıyor, her halükarda çocuklarınız doyuyor“ diye konuştu.
Sendika Başkanı Akçul, "Arkadaşlara canlarını ortaya koymaktan başka bir çare bırakmadınız. Derdimiz belli, taleplerimiz açık. Buradan yetkililere, hükümete, patronlara tekrar sesleniyoruz, bu yanlıştan derhal vazgeçin. Halkın malını, işçinin alın terini, emeğin kutsallığını yok saymayın. Özelleştirme derhal durdurulsun. İş güvencemiz sağlansın. Bize ait olan bizde kalsın. ‘Bugün bu mücadeleyi vermezsek, bu adaletsizlik herkesin kapısını çalacak’ diyen arkadaşlarımızı, karanlığa hapsetmeyin. Biz, yalnızca madenciler ve enerji işçileri için değil, tüm emekçiler ve halkımız için buradayız. Madenciler ve enerji işçileri aylardır direndi, bugün de direniyor ve ‘Ölmek var, vazgeçmek yok’ diyor. Onların ölüsü değil, dirisidir bizleri yaşatacak olan" şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından tansiyon düşmesine bağlı olarak fenalaştı. Hastaneye kaldırılan Akçul'un durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Çayırhan Termik Santralı işçilerinin varlık satışına karşı eylemleri yeniden başladı. Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santralı ve Maden Ocağı'nın özelleştirilmesine karşı çıkan madenciler eylemlerine yeniden başladı. Maden işçileri, dün sabah vardiyası ile Çayırhan Maden Ocağı’nın önünde toplandı. İşçiler, burada jandarma ablukasına alındı, yürüyüş ve eylemleri engellenmeye çalışıldı. Barikatı aşan madenciler, varlık satışı ve özelleştirme iptal edilene kadar madenin önünde eylemlerini sürdürme kararı aldı.
İşçiler daha önce özelleştirmeye karşı 20 Kasım 2024'te kendilerini madene kapatarak 9 gün direnmiş, Ankara'ya yürüyüş kararı alan maden işçileri, Çayırhan’dan Beypazarı’na ulaştıkları sırada hükümet yetkilileri, Çayırhan Termik Santralı ve Maden Ocakları’nın özelleştirilmesi ve varlık satışını 4 Mart 2025'e ertelemişti. Bu nedenle yürüyüşlerine ara veren işçiler, 10 Şubat’ta Beypazarı'ndan Ankara'ya doğru yürüyüşe yeniden başlamış, 13 Şubat'ta Ankara’ya ulaşan işçilerin talepleri yine kabul görmemişti. İşçiler, dün eylemlerini yeniden başlattı.
Madenin önünde basın açıklaması yapan Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, "Madene kapandık olmadı, çadır nöbeti tuttuk olmadı, karda, ayazda kilometrelerce yürüdük olmadı. 'Buranın özelleştirilmesi, bir nevi ölüm fermanımızı imzalamak' dedik olmadı. Ne yapsak ne etsek kendimizi yetkililere anlatamadık, bizi duymazdan geldiler, görmezden geldiler. Sevdiklerimizi toprağa gömdük ama hep direndik. Yeri geldi can verdik, yeri geldi sevdiklerimizi toprağa gömdük ama hep direndik, hep ürettik, hep ayakta kaldık. Bu bir ekmek davasıdır. Bu, çocuklarımızın geleceğine, alın terimize, işyerimize ve ekmeğimize sahip çıkma davasıdır. Biraz olsun vicdanı ve merhameti olan yetkililer, Nallıhan’a bir gidin, Çayırhan’a, Beypazarı’na bir gidin. Buradaki ailelerle, yöre halkıyla bir görüşün. Lojmanlara gidin. Çocukları görün. Lojmanda kalan çocukların gözlerindeki o masumiyeti okuyun, babalarına ne olacak, kendileri nerede kalacak sorularının şaşkınlığını o gözlerden bir okuyun. Okuyamıyorsanız dinleyin. Sizlerin çocukları ucuz lojmanlarda kalmıyor, sizlerin eşleri yarın ne pişirsek acabası yaşamıyor. Çünkü her halükarda kazanınız kaynıyor, her halükarda çocuklarınız doyuyor“ diye konuştu.
BİZE AİT OLAN BİZE KALSIN
Sendika Başkanı Akçul, "Arkadaşlara canlarını ortaya koymaktan başka bir çare bırakmadınız. Derdimiz belli, taleplerimiz açık. Buradan yetkililere, hükümete, patronlara tekrar sesleniyoruz, bu yanlıştan derhal vazgeçin. Halkın malını, işçinin alın terini, emeğin kutsallığını yok saymayın. Özelleştirme derhal durdurulsun. İş güvencemiz sağlansın. Bize ait olan bizde kalsın. ‘Bugün bu mücadeleyi vermezsek, bu adaletsizlik herkesin kapısını çalacak’ diyen arkadaşlarımızı, karanlığa hapsetmeyin. Biz, yalnızca madenciler ve enerji işçileri için değil, tüm emekçiler ve halkımız için buradayız. Madenciler ve enerji işçileri aylardır direndi, bugün de direniyor ve ‘Ölmek var, vazgeçmek yok’ diyor. Onların ölüsü değil, dirisidir bizleri yaşatacak olan" şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından tansiyon düşmesine bağlı olarak fenalaştı. Hastaneye kaldırılan Akçul'un durumunun iyi olduğu öğrenildi.