- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 149,745
- Tepkime puanı
- 0
Milyonların katıldığı halk hareketi Gezi Direnişi'nin meşruluğuna ve halkın direnme hakkına saldırı sürüyor. İktidar şimdi de medyaya gözdağı vermeye çalışıyor.
Gezi Direnişi'nin "planlayıcılarından olduğu" iddiasıyla menajer Ayşe Barım hakkında açılan soruşturmayla birlikte, üzerinden 12 yıl geçen direnişe yönelik yeni bir süreç başlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı geçen ay Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) yazı gönderdi. Gönderilen yazıda, bazı medya kuruluşlarının 27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren meydana gelen "Gezi Parkı eylemlerinin propagandasını yaptığı" ve "bu şekilde toplumsal olayların yaygınlaşmasına neden olduğu" öne sürüldü.
RTÜK ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren Gezi Parkı olaylarına meşruluk kazandırma amaçlı yayın yaptıkları" iddiasıyla kendisinden istediği bazı televizyon kanallarının kayıtlarını Başsavcılığa gönderdi.
RTÜK’ün Başsavcılığa, Cem TV, Flash TV, Halk TV, Kanal D, FOX TV ve Samanyolu Haber’in kayıtlarını gönderdiği belirtildi.
ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı menajer Ayşe Barım “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme etme” suçlamasıyla ocak ayında tutuklanmıştı.
Soruşturma kapsamında aralarında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Nehir Erdoğan, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu ve Mehmet Günsür, Nejat İşler ve Ceyda Düvenci’nin de bulunduğu çok sayıda ünlü isim tanık olarak dinlenmişti.
İfadelerinde kendilerini Ayşe Barım’ın yönlendirmediğini ve Mehmet Ali Alabora ile samimiyetlerinin olmadığını söyleyen Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu’na savcılık, şüpheliyi kayırmaya yönelik gerçeğe aykırı ifade verdikleri gerekçesiyle “yalan tanıklık” suçundan soruşturma başlatmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ayşe Barım soruşturması kapsamında RTÜK'e yazı göndermişti.
Yazıda, bazı medya kuruluşlarının 27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren meydana gelen "Gezi Parkı eylemlerinin propagandasını yaptığı" ve "bu şekilde toplumsal olayların yaygınlaşmasına neden olduğunu" savunulmuştu. Söz konusu yazıda, o dönem kamuoyunda Gezi eylemlerini gösteren medya kuruluşlarının yayınlarının tespit edilerek kayıtların bir örneğinin savcılığa gönderilmesi talep edilmişti.
CHP’nin RTÜK üyesi İlhan Taşcı, gönderilen yazıya ilişkin açıklama yapmış ve RTÜK'ün de özel medya hizmet sağlayıcılarının da televizyon kayıtlarını yalnızca bir yıl muhafaza ettiğini aktarmıştı. Taşcı, "Bir yıl sürenin ardından sistem kayıtları kademeli olarak silmektedir. Ayrıca 6112 sayılı Kanun’un 25. maddesi gereğince özel medya hizmet sağlayıcılar, yaptıkları her yayının kaydını bir yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlüdürler. Dolayısıyla bu kadar geniş tarih aralıklı kayıtları yayıncılardan temin etmek de yasal olarak pek mümkün değildir" ifadelerini kullanmıştı.
Gezi Direnişi'nin "planlayıcılarından olduğu" iddiasıyla menajer Ayşe Barım hakkında açılan soruşturmayla birlikte, üzerinden 12 yıl geçen direnişe yönelik yeni bir süreç başlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı geçen ay Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) yazı gönderdi. Gönderilen yazıda, bazı medya kuruluşlarının 27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren meydana gelen "Gezi Parkı eylemlerinin propagandasını yaptığı" ve "bu şekilde toplumsal olayların yaygınlaşmasına neden olduğu" öne sürüldü.
RTÜK ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren Gezi Parkı olaylarına meşruluk kazandırma amaçlı yayın yaptıkları" iddiasıyla kendisinden istediği bazı televizyon kanallarının kayıtlarını Başsavcılığa gönderdi.
RTÜK’ün Başsavcılığa, Cem TV, Flash TV, Halk TV, Kanal D, FOX TV ve Samanyolu Haber’in kayıtlarını gönderdiği belirtildi.
Ne olmuştu?
ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı menajer Ayşe Barım “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme etme” suçlamasıyla ocak ayında tutuklanmıştı.
Soruşturma kapsamında aralarında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Nehir Erdoğan, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu ve Mehmet Günsür, Nejat İşler ve Ceyda Düvenci’nin de bulunduğu çok sayıda ünlü isim tanık olarak dinlenmişti.
İfadelerinde kendilerini Ayşe Barım’ın yönlendirmediğini ve Mehmet Ali Alabora ile samimiyetlerinin olmadığını söyleyen Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu’na savcılık, şüpheliyi kayırmaya yönelik gerçeğe aykırı ifade verdikleri gerekçesiyle “yalan tanıklık” suçundan soruşturma başlatmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ayşe Barım soruşturması kapsamında RTÜK'e yazı göndermişti.
Yazıda, bazı medya kuruluşlarının 27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren meydana gelen "Gezi Parkı eylemlerinin propagandasını yaptığı" ve "bu şekilde toplumsal olayların yaygınlaşmasına neden olduğunu" savunulmuştu. Söz konusu yazıda, o dönem kamuoyunda Gezi eylemlerini gösteren medya kuruluşlarının yayınlarının tespit edilerek kayıtların bir örneğinin savcılığa gönderilmesi talep edilmişti.
CHP’nin RTÜK üyesi İlhan Taşcı, gönderilen yazıya ilişkin açıklama yapmış ve RTÜK'ün de özel medya hizmet sağlayıcılarının da televizyon kayıtlarını yalnızca bir yıl muhafaza ettiğini aktarmıştı. Taşcı, "Bir yıl sürenin ardından sistem kayıtları kademeli olarak silmektedir. Ayrıca 6112 sayılı Kanun’un 25. maddesi gereğince özel medya hizmet sağlayıcılar, yaptıkları her yayının kaydını bir yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlüdürler. Dolayısıyla bu kadar geniş tarih aralıklı kayıtları yayıncılardan temin etmek de yasal olarak pek mümkün değildir" ifadelerini kullanmıştı.