- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 274,232
- Tepkime puanı
- 0
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faiz kararlarıyla gündemden düşmüyor. Ocak ayı enflasyon verilerinin beklenenden çok daha yüksek olması, ekonomi çevrelerinde önemli bir tartışma başlattı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak ayında tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) %5,03 oranında arttığını açıkladı. Yıllık enflasyon ise %42,12 seviyesine geriledi. Peki, bu veriler TCMB’nin faiz politikasını nasıl etkileyecek?
Açıklanan Ocak ayı enflasyon verileri, ekonomistlerin beklentilerinin oldukça üzerinde gerçekleşti. Uzmanlar, Ocak ayında TÜFE’nin %4,33 artmasını, yıllık bazda ise %41,16’ya gerilemesini bekliyordu. Ancak, açıklanan %5,03’lük artış ve yıllık %42,12’lik enflasyon, piyasaların tahminlerinden sapmalar yaşanmasına sebep oldu.
Bu yüksek enflasyon oranlarının ardından, yabancı ekonomistler TCMB’nin önümüzdeki faiz kararlarına dair öngörülerini paylaşmaya başladı. Capital Economics’ten William Jackson, asgari ücrete yapılan artışlar ve diğer geçici faktörler göz önüne alındığında bu seviyelerde bir enflasyon artışının beklenen bir gelişme olduğunu belirtti. Jackson, bunun yanı sıra, aylık enflasyon oranındaki gevşemenin, şubat ayında yapılacak TCMB toplantısında faiz indirimini mümkün kılabileceğini ifade etti. Jackson, “Eğer temel enflasyon baskıları gerçekten hafifliyorsa, şubat ayında enflasyonda önemli bir düşüş görebiliriz” dedi.
Bir diğer önemli değerlendirme ise, Timothy Ash’ten geldi. Ash, TCMB’nin faiz indirimlerine devam etmesini beklediğini belirterek, “Merkez Bankası, en azından Nisan ayına kadar faiz indirimine devam edebilir. Şubat ve Mart’taki toplantılar, daha fazla faiz indirimi getirebilir” şeklinde bir yorumda bulundu. Ekonomistlerin beklentisi, enflasyonun düşüşüyle birlikte faiz indirimlerinin devam edeceği yönünde. Ancak, bu indirimlerin TCMB’nin enflasyon hedeflerine ulaşma amacıyla nasıl şekilleneceği, piyasalar tarafından yakından izlenecek.
Açıklanan enflasyon verilerinin ardından gözler TCMB’nin Mart ve Nisan aylarında alacağı faiz kararlarında olacak. Faiz indirimlerinin enflasyonun düşüşüne nasıl yansıyacağı, ekonomik büyüme üzerinde ne gibi etkiler yaratacağı, Türkiye ekonomisinin geleceğini belirleyecek önemli faktörler arasında yer alacak.
Enflasyon Verileri Beklentileri Aştı
Açıklanan Ocak ayı enflasyon verileri, ekonomistlerin beklentilerinin oldukça üzerinde gerçekleşti. Uzmanlar, Ocak ayında TÜFE’nin %4,33 artmasını, yıllık bazda ise %41,16’ya gerilemesini bekliyordu. Ancak, açıklanan %5,03’lük artış ve yıllık %42,12’lik enflasyon, piyasaların tahminlerinden sapmalar yaşanmasına sebep oldu.
Yabancı Ekonomistlerin Yorumları
Bu yüksek enflasyon oranlarının ardından, yabancı ekonomistler TCMB’nin önümüzdeki faiz kararlarına dair öngörülerini paylaşmaya başladı. Capital Economics’ten William Jackson, asgari ücrete yapılan artışlar ve diğer geçici faktörler göz önüne alındığında bu seviyelerde bir enflasyon artışının beklenen bir gelişme olduğunu belirtti. Jackson, bunun yanı sıra, aylık enflasyon oranındaki gevşemenin, şubat ayında yapılacak TCMB toplantısında faiz indirimini mümkün kılabileceğini ifade etti. Jackson, “Eğer temel enflasyon baskıları gerçekten hafifliyorsa, şubat ayında enflasyonda önemli bir düşüş görebiliriz” dedi.
Faiz İndirimlerinin Devamı Gelebilir mi?
Bir diğer önemli değerlendirme ise, Timothy Ash’ten geldi. Ash, TCMB’nin faiz indirimlerine devam etmesini beklediğini belirterek, “Merkez Bankası, en azından Nisan ayına kadar faiz indirimine devam edebilir. Şubat ve Mart’taki toplantılar, daha fazla faiz indirimi getirebilir” şeklinde bir yorumda bulundu. Ekonomistlerin beklentisi, enflasyonun düşüşüyle birlikte faiz indirimlerinin devam edeceği yönünde. Ancak, bu indirimlerin TCMB’nin enflasyon hedeflerine ulaşma amacıyla nasıl şekilleneceği, piyasalar tarafından yakından izlenecek.
TCMB’nin Kararları Ne Yönde Olacak?
Açıklanan enflasyon verilerinin ardından gözler TCMB’nin Mart ve Nisan aylarında alacağı faiz kararlarında olacak. Faiz indirimlerinin enflasyonun düşüşüne nasıl yansıyacağı, ekonomik büyüme üzerinde ne gibi etkiler yaratacağı, Türkiye ekonomisinin geleceğini belirleyecek önemli faktörler arasında yer alacak.