- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 193,837
- Tepkime puanı
- 0
Haber Merkezi
AKP iktidarının toplumsal muhalefeti baskı altına almak için uyguladığı operasyonlar İstanbul Barosu’na sıçrarken İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Özdemir’in tutuklanmasına tepkiler sürüyor. Belediyelere kayyum atayıp, gazetecileri tutuklayan iktidar, ele geçiremediği barolara da yargısal baskı uygulamaya başladı.
İstanbul Barosu, Genel Kurulu’nda başkanlık seçimini Değişim İçin Avukatlar Grubu’ndan İbrahim Kaboğlu kazanması ile birlikte hedef haline getirildi. İstanbul Barosu yönetiminin gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Kuzey Suriye’de öldürülmesi sonrası yapılan açıklama nedeniyle görevden alınması istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ayrıca baro yönetimi hakkında soruşturma izni istedi.
Tüm bunların ardından İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Fırat Epözdemir, 25 Ocak’ta "terör örgütü üyesi olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" iddialarıyla tutuklandı.
Metris Cezaevi’ne götürülen Epözdemir’in sosyal medya hesabından tutuklanma kararına dair açıklama yapıldı. Epözdemir, mesajında şunları kaydetti: "Gerek gözaltında bulunduğum sürede, gerekse adliyedeki işlemler yapılırken beni yalnız bırakmayan, başta Baromuz Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri olmak üzere tüm meslektaşlarıma ve beni yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum. Hukuka ve vicdana aykırı şekilde nasıl tutuklandığıma ilişkin bilgileri, belgeleri ile birlikte, bir kaç gün içerisinde sizinle paylaşacağım. Hukukçu kimliği olan herkes tutuklanmamın hukuki değil siyasi olduğunu, İstanbul Barosuna karşı yapılan bir operasyon olduğunu açıkça görecektir."
İzmir’de avukatlar ve insan hakları savunucuları, İstanbul Barosu Yöneticisi Epözdemir’in tutuklanmasına tepki gösterdi. Açıklamada konuşan ÖHD İzmir Şube Eş Başkanı Leyla Çelik, savunma makamının hedef alındığını söyledi. Epözdemir’in tutuklama gerekçesinin hukuk dışı olduğunu ifade eden Çelik, "Meslektaşımızın tutuklanması, savunma makamını susturma çabalarının yeni bir örneği olarak karşımızdadır. Yargının bağımsızlığını yitirdiği, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği bir düzende, savunma makamına yönelik bu tür saldırılar, adalet sistemini çöküşe sürüklemektedir" dedi.
AKP iktidarının toplumsal muhalefeti baskı altına almak için uyguladığı operasyonlar İstanbul Barosu’na sıçrarken İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Özdemir’in tutuklanmasına tepkiler sürüyor. Belediyelere kayyum atayıp, gazetecileri tutuklayan iktidar, ele geçiremediği barolara da yargısal baskı uygulamaya başladı.
İstanbul Barosu, Genel Kurulu’nda başkanlık seçimini Değişim İçin Avukatlar Grubu’ndan İbrahim Kaboğlu kazanması ile birlikte hedef haline getirildi. İstanbul Barosu yönetiminin gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Kuzey Suriye’de öldürülmesi sonrası yapılan açıklama nedeniyle görevden alınması istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ayrıca baro yönetimi hakkında soruşturma izni istedi.
Tüm bunların ardından İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Fırat Epözdemir, 25 Ocak’ta "terör örgütü üyesi olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" iddialarıyla tutuklandı.
SİYASİ BİR KARAR
Metris Cezaevi’ne götürülen Epözdemir’in sosyal medya hesabından tutuklanma kararına dair açıklama yapıldı. Epözdemir, mesajında şunları kaydetti: "Gerek gözaltında bulunduğum sürede, gerekse adliyedeki işlemler yapılırken beni yalnız bırakmayan, başta Baromuz Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri olmak üzere tüm meslektaşlarıma ve beni yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum. Hukuka ve vicdana aykırı şekilde nasıl tutuklandığıma ilişkin bilgileri, belgeleri ile birlikte, bir kaç gün içerisinde sizinle paylaşacağım. Hukukçu kimliği olan herkes tutuklanmamın hukuki değil siyasi olduğunu, İstanbul Barosuna karşı yapılan bir operasyon olduğunu açıkça görecektir."
YARGI BASKI ARACI
İzmir’de avukatlar ve insan hakları savunucuları, İstanbul Barosu Yöneticisi Epözdemir’in tutuklanmasına tepki gösterdi. Açıklamada konuşan ÖHD İzmir Şube Eş Başkanı Leyla Çelik, savunma makamının hedef alındığını söyledi. Epözdemir’in tutuklama gerekçesinin hukuk dışı olduğunu ifade eden Çelik, "Meslektaşımızın tutuklanması, savunma makamını susturma çabalarının yeni bir örneği olarak karşımızdadır. Yargının bağımsızlığını yitirdiği, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği bir düzende, savunma makamına yönelik bu tür saldırılar, adalet sistemini çöküşe sürüklemektedir" dedi.