- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 337,802
- Tepkime puanı
- 0
EMEK SERVİSİ
Uşak’ta tütün üreticileri, SOL Parti’nin çağrısıyla Eşme’nin Güllü Köyü meydanında bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Üreticiler, “Tütün bizim canımız, hakkımızı alacağız, sözleşmeli üretime hayır” ve “Tarladan fabrikaya tütünde sömürü zincirine son” yazılı iki pankart taşıdı. Açıklamada “Tütünde sömürüye son”, “Sözleşmeli üretime hayır” ve “Üreten biziz, yöneten biz olacağız” sloganlarını attı.
Üreticilerin katılımının yoğun olduğu açıklamaya CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, CHP Uşak İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Uslu, Uşak Eşme Ziraat Odası Başkanı Oktay Çetin, SOL Parti Uşak İl Başkanı Fikri Mıdık ve SOL Parti Tarım Çalışma Grubu’ndan Mahmut Uludağ katıldı.
TEKEL’in özelleştirilmesiyle başlayan sürecin tütün üreticilerini günden güne daha da korumasız hâle getirdiğine dikkat çekilen açıklamada, şirketlerin dayattığı sözleşmelerin üreticinin emeğini değersizleştirdiği kaydedildi. Gelinen son aşamada üreticiye avans da verilmeyecek olmasının adeta üreticiyi nefessiz bırakacağı ifade edilen açıklamada, üreticiler taleplerini şöyle sıraladı:
"Sözleşmeli üretimde fiyat belirleme süreçlerinde üreticilerin söz hakkının olmasını, devletin şirketlerden değil, üreticiden yana olmasını, artan girdi maliyetlerine karşılık desteklerin artırılmasını talep ediyoruz."
Basın açıklamasında konuşan CHP’li Vekil Karaoba şu ifadeleri kullandı: “Herkesin emeğini çalıyorlar. İşçinin, emekçinin, emeklinin… Asgari ücretli geçinemiyor, emekli emekçi geçinemiyor, kimse geçinemiyor. Biliyorsunuz, o slogan çok güzel: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! Yoksa biz bu işten kurtulamayız. Sorun bizde değil, sorun bizi yönetenlerde.”
Açıklamada söz alan kadın bir tütün üreticisi ise şunları söyledi: “Biz buraya içimizi dökmeye geldik. Rakı önceden tütünle beraber gidiyordu. Şimdi nerede kaldı bir paket sigara? Benim 27 yaşında bir oğlum var, geçen sene hayal kuruyordu, seneye 300 lira olur artık diyordu. 230 lira oldu. Yazıklar olsun.”
Açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
“Biz tütün üreticileri, yıllardır emeğimizin karşılığını alamamanın zorluğunu yaşıyoruz. Ancak bu artık sadece bir geçim mücadelesi değil, şirketlerin açıkça bizleri tasfiye etmeye çalıştığı bir sömürü düzenine dönüşmüş durumda.
Tütün üretimi, şirketlerin belirlediği kuralların dışına çıkamayan, üreticinin pazarlık gücünün sıfıra indirildiği bir sistem haline getirildi. TEKEL’in özelleştirilmesiyle başlayan süreç, bizi tamamen korumasız bıraktı.
Şirketlerin dayattığı sözleşmelerle emeğimizin değersizleştirilmesine seyirci kalmamız bekleniyor. Avans verilmemesi, bu sürecin en son ve en sert adımıdır. Avans, üreticinin nefes almasını sağlar. Avans ödemelerinin kesilmesi, zaten borç içindeki üreticiyi daha da zora sokmaktadır. Bu adım, bizleri üretimden tamamen vazgeçmeye zorlayan bilinçli bir politikadır.
Bugün sözleşmelerde en yüksek nevi fiyatı 180 TL olarak dayatılıyor. Oysa 2024 yılı için Ege Bölgesi’nde 1 kilogram tütünün üretim maliyeti 263,53 TL olarak hesaplanıyor. Buna çiftçinin insanca yaşaması için gerekli %25 refah payı eklendiğinde üreticinin alması gereken ücret 329,23 TL’dir.
Bu düzeni kabul etmiyoruz! Emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için buradayız.
Biz tütün üreticileri olarak:
• Sözleşmeli üretimde fiyat belirleme süreçlerinde üreticilerin söz hakkının olmasını,
• Devletin şirketlerden değil, üreticiden yana olmasını,
• Artan girdi maliyetlerine karşılık desteklerin artırılmasını talep ediyoruz.
Biliyoruz ki, yalnız değiliz. Şirketlerin belirlediği tek taraflı kurallar, yalnızca tütün üreticilerini değil, fabrikalarda çalışan işçileri de mağdur ediyor. Son dönemde Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve T.T.L. Tütün’de çalışan işçilerin grevleri, bu sömürü zincirinin sadece üretim aşamasında değil, işleme ve pazarlama süreçlerinde de devam ettiğini gösteriyor. Biz tütün üreticileri ve tütün işçileri, aynı şirketlere karşı mücadele etmek zorundayız! Bizi borç batağına sürükleyen, emeğimizi değersizleştiren bu şirketlerin karşısında tek çaremiz örgütlenmek!”
Uşak’ta tütün üreticileri, SOL Parti’nin çağrısıyla Eşme’nin Güllü Köyü meydanında bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Üreticiler, “Tütün bizim canımız, hakkımızı alacağız, sözleşmeli üretime hayır” ve “Tarladan fabrikaya tütünde sömürü zincirine son” yazılı iki pankart taşıdı. Açıklamada “Tütünde sömürüye son”, “Sözleşmeli üretime hayır” ve “Üreten biziz, yöneten biz olacağız” sloganlarını attı.
Üreticilerin katılımının yoğun olduğu açıklamaya CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, CHP Uşak İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Uslu, Uşak Eşme Ziraat Odası Başkanı Oktay Çetin, SOL Parti Uşak İl Başkanı Fikri Mıdık ve SOL Parti Tarım Çalışma Grubu’ndan Mahmut Uludağ katıldı.
DESTEKLER ARTIRILSIN
TEKEL’in özelleştirilmesiyle başlayan sürecin tütün üreticilerini günden güne daha da korumasız hâle getirdiğine dikkat çekilen açıklamada, şirketlerin dayattığı sözleşmelerin üreticinin emeğini değersizleştirdiği kaydedildi. Gelinen son aşamada üreticiye avans da verilmeyecek olmasının adeta üreticiyi nefessiz bırakacağı ifade edilen açıklamada, üreticiler taleplerini şöyle sıraladı:
"Sözleşmeli üretimde fiyat belirleme süreçlerinde üreticilerin söz hakkının olmasını, devletin şirketlerden değil, üreticiden yana olmasını, artan girdi maliyetlerine karşılık desteklerin artırılmasını talep ediyoruz."

ÇARE BİR ARAYA GELMEKTE
Basın açıklamasında konuşan CHP’li Vekil Karaoba şu ifadeleri kullandı: “Herkesin emeğini çalıyorlar. İşçinin, emekçinin, emeklinin… Asgari ücretli geçinemiyor, emekli emekçi geçinemiyor, kimse geçinemiyor. Biliyorsunuz, o slogan çok güzel: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! Yoksa biz bu işten kurtulamayız. Sorun bizde değil, sorun bizi yönetenlerde.”
Açıklamada söz alan kadın bir tütün üreticisi ise şunları söyledi: “Biz buraya içimizi dökmeye geldik. Rakı önceden tütünle beraber gidiyordu. Şimdi nerede kaldı bir paket sigara? Benim 27 yaşında bir oğlum var, geçen sene hayal kuruyordu, seneye 300 lira olur artık diyordu. 230 lira oldu. Yazıklar olsun.”
EMEĞİMİZİ DEĞERSİZLEŞTİRENLERE KARŞI ÖRGÜTLENELİM
Açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
“Biz tütün üreticileri, yıllardır emeğimizin karşılığını alamamanın zorluğunu yaşıyoruz. Ancak bu artık sadece bir geçim mücadelesi değil, şirketlerin açıkça bizleri tasfiye etmeye çalıştığı bir sömürü düzenine dönüşmüş durumda.
Tütün üretimi, şirketlerin belirlediği kuralların dışına çıkamayan, üreticinin pazarlık gücünün sıfıra indirildiği bir sistem haline getirildi. TEKEL’in özelleştirilmesiyle başlayan süreç, bizi tamamen korumasız bıraktı.
Şirketlerin dayattığı sözleşmelerle emeğimizin değersizleştirilmesine seyirci kalmamız bekleniyor. Avans verilmemesi, bu sürecin en son ve en sert adımıdır. Avans, üreticinin nefes almasını sağlar. Avans ödemelerinin kesilmesi, zaten borç içindeki üreticiyi daha da zora sokmaktadır. Bu adım, bizleri üretimden tamamen vazgeçmeye zorlayan bilinçli bir politikadır.
Bugün sözleşmelerde en yüksek nevi fiyatı 180 TL olarak dayatılıyor. Oysa 2024 yılı için Ege Bölgesi’nde 1 kilogram tütünün üretim maliyeti 263,53 TL olarak hesaplanıyor. Buna çiftçinin insanca yaşaması için gerekli %25 refah payı eklendiğinde üreticinin alması gereken ücret 329,23 TL’dir.
Bu düzeni kabul etmiyoruz! Emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için buradayız.
Biz tütün üreticileri olarak:
• Sözleşmeli üretimde fiyat belirleme süreçlerinde üreticilerin söz hakkının olmasını,
• Devletin şirketlerden değil, üreticiden yana olmasını,
• Artan girdi maliyetlerine karşılık desteklerin artırılmasını talep ediyoruz.
Biliyoruz ki, yalnız değiliz. Şirketlerin belirlediği tek taraflı kurallar, yalnızca tütün üreticilerini değil, fabrikalarda çalışan işçileri de mağdur ediyor. Son dönemde Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve T.T.L. Tütün’de çalışan işçilerin grevleri, bu sömürü zincirinin sadece üretim aşamasında değil, işleme ve pazarlama süreçlerinde de devam ettiğini gösteriyor. Biz tütün üreticileri ve tütün işçileri, aynı şirketlere karşı mücadele etmek zorundayız! Bizi borç batağına sürükleyen, emeğimizi değersizleştiren bu şirketlerin karşısında tek çaremiz örgütlenmek!”