- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 338,232
- Tepkime puanı
- 0
Berfin BAYSAN
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir’deki üniversitelerin destekleriyle, deprem ve yapı bilimine ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla dün ve önceki gün “Deprem ve Yapı Bilimi Günleri” etkinliği düzenledi.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılan etkinliğin birinci gününde; 6 Şubat depremleri, depreme hazırlık, İzmir dirençlilik çalışmaları ve deprem risk azaltma çalışmalarında İzmir etkisi gibi birçok konu tartışıldı.
Sempozyumun ikinci gününde ise; ulaştırmanın kentin deprem dirençliğindeki rolü, saha uygulamalarındaki problemler ve öneriler, yapısal malzeme kalitesine dair çıkarımlar ve karot alımı örneklendirmesi, kent hidrolik altyapısının dirençliği, afet bilinci, İzmir’in gerçekleriyle kentsel dönüşüme dair tartışmalar sürdürüldü.
Etkinlikte konuşan İMO İzmir Şube Başkanı Bengi Atak; Maraş, Hatay ve Malatya’da yıkılan binaların benzer sebeplerle çöktüğüne dikkat çekti. Atak, “Yapı üretiminde sınıfta kaldık. Köprülerimizi incelediğimizde ise hiç hasar almadılar diyemeyiz ancak binalara kıyasla çok daha iyi performans gösterdiler. Çünkü hiçbir köprünün yıkılması sonucu can kaybı yaşanmadı” dedi.
Depremin bir kader olmadığına vurgulayan Atak, “Bilimin yol göstericiliğinde doğru işler yaparsak, başarılı sonuçlar elde edebiliriz. Geçen yaşanan yangın felaketi de gösterdi ki büyük bir ahlaki çöküş içindeyiz. Yapılan denetimler kâğıt üzerinde kalıyor ve bedelini ağır ödüyoruz. Adaletin zayıfladığı bir ülkede, hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmeliyiz” diye konuştu. “Kent Hidrolik Altyapısının Dirençliliği” konulu panelde, Dr. İlker Atış, İZSU Su ve Yapı İşleri Daire Başkanı Yeter Erten ve İnşaat Mühendisi Umut Yılmaz Deveci konuştu. Deprem bölgesindeki barajlarda görülen hasarlara değinen Dr. Atış, “Maraş depreminde Kalecik barajında çatlak olduğu görüldü ama su sızıntısı olmadı. Sultansuyu barajı tedbir amaçlı boşaltıldı ve her ihtimale karşı geçişlere izin verilmedi. Deprem öncesi bir uyarı sistemi olmalı ve barajların hem seviyeleri hem de kontrolü ele alınmalı. İzmir civarında olan barajlar güvenlikleri açısından devlet su işleri tarafından kontrol altında fakat olası bir depremde şehir içindeki baraja dikkat etmek gerekir aksi takdirde Balçova tehlike altına girer. Erken müdahale sistemlerinin veya uyarı sistemlerinin olması gerekiyor” diye konuştu.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir’deki üniversitelerin destekleriyle, deprem ve yapı bilimine ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla dün ve önceki gün “Deprem ve Yapı Bilimi Günleri” etkinliği düzenledi.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılan etkinliğin birinci gününde; 6 Şubat depremleri, depreme hazırlık, İzmir dirençlilik çalışmaları ve deprem risk azaltma çalışmalarında İzmir etkisi gibi birçok konu tartışıldı.
Sempozyumun ikinci gününde ise; ulaştırmanın kentin deprem dirençliğindeki rolü, saha uygulamalarındaki problemler ve öneriler, yapısal malzeme kalitesine dair çıkarımlar ve karot alımı örneklendirmesi, kent hidrolik altyapısının dirençliği, afet bilinci, İzmir’in gerçekleriyle kentsel dönüşüme dair tartışmalar sürdürüldü.
Etkinlikte konuşan İMO İzmir Şube Başkanı Bengi Atak; Maraş, Hatay ve Malatya’da yıkılan binaların benzer sebeplerle çöktüğüne dikkat çekti. Atak, “Yapı üretiminde sınıfta kaldık. Köprülerimizi incelediğimizde ise hiç hasar almadılar diyemeyiz ancak binalara kıyasla çok daha iyi performans gösterdiler. Çünkü hiçbir köprünün yıkılması sonucu can kaybı yaşanmadı” dedi.
DEPREM KADER DEĞİL
Depremin bir kader olmadığına vurgulayan Atak, “Bilimin yol göstericiliğinde doğru işler yaparsak, başarılı sonuçlar elde edebiliriz. Geçen yaşanan yangın felaketi de gösterdi ki büyük bir ahlaki çöküş içindeyiz. Yapılan denetimler kâğıt üzerinde kalıyor ve bedelini ağır ödüyoruz. Adaletin zayıfladığı bir ülkede, hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmeliyiz” diye konuştu. “Kent Hidrolik Altyapısının Dirençliliği” konulu panelde, Dr. İlker Atış, İZSU Su ve Yapı İşleri Daire Başkanı Yeter Erten ve İnşaat Mühendisi Umut Yılmaz Deveci konuştu. Deprem bölgesindeki barajlarda görülen hasarlara değinen Dr. Atış, “Maraş depreminde Kalecik barajında çatlak olduğu görüldü ama su sızıntısı olmadı. Sultansuyu barajı tedbir amaçlı boşaltıldı ve her ihtimale karşı geçişlere izin verilmedi. Deprem öncesi bir uyarı sistemi olmalı ve barajların hem seviyeleri hem de kontrolü ele alınmalı. İzmir civarında olan barajlar güvenlikleri açısından devlet su işleri tarafından kontrol altında fakat olası bir depremde şehir içindeki baraja dikkat etmek gerekir aksi takdirde Balçova tehlike altına girer. Erken müdahale sistemlerinin veya uyarı sistemlerinin olması gerekiyor” diye konuştu.