- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 189,913
- Tepkime puanı
- 0
Son yıllarda dünya tarımında Türkiye, pek çok alanda zirveye yerleşmiş durumda. Fakat bu başarı sadece rakamlara bakıldığında görülen bir durum değil, aynı zamanda uzun yıllar süren emeğin, doğru stratejilerin ve sürdürülebilir tarım politikalarının bir sonucudur. Hem yurtiçindeki gıda güvenliği hem de uluslararası pazarlarda artan rekabet gücü, Türkiye’nin tarımsal üretiminin sadece bir ekonomik sektör değil, aynı zamanda ulusal güvenlik meselesi olduğunu da gözler önüne seriyor. 2023 yılı itibarıyla Türkiye, Avrupa’da tarımsal üretim katkısında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranıyla birinci sıraya yerleşti. Bu oldukça önemli bir başarı çünkü Avrupa’nın tarımda ne denli güçlü olduğu biliniyor. Türkiye’nin bu başarıyı elde etmesi, yalnızca üretim artışı ile değil, aynı zamanda yapılan doğru yatırımlar, tarım teknolojilerine entegre olma ve ürün çeşitliliği ile de doğrudan bağlantılı. Fakat Türkiye’nin tarım sektöründeki bu yükselişi, sadece iç pazarda değil, dünya pazarlarında da kendini hissettiriyor. Tarımsal hasıla, Türkiye’yi dünya sıralamasında dokuzuncu sıraya taşıdı. Ülkemiz, fındık, kiraz, kayısı, incir gibi ürünlerde dünyanın lideri konumunda. Fakat bu başarıyı sadece üretimle sınırlamak, bu işin yalnızca bir yönünü görmek olur. Türkiye, aynı zamanda tarım ürünlerini ihracatla dünyanın dört bir köşesine ulaştırıyor. Makarna İhracatında Dünyada İkinciyiz! Bir başka dikkat çeken detay ise, Türkiye’nin makarna ihracatındaki başarısı. Türk makarnası dünya pazarlarında oldukça ilgi görüyor. 2023 yılı itibarıyla Türkiye, makarna ihracatında dünyada ikinci sırada yer aldı. Fındık, kuru üzüm ve kayısı gibi ürünlerin başını çektiği Türk tarım ürünleri, 2023’te 30,9 milyar dolarlık bir ihracat gelirine imza attı. Bu sadece Türkiye’nin tarım sektörünün gücünü değil, aynı zamanda ülkenin dış ticaretindeki önemli rolünü de ortaya koyuyor. Tarım Sektörüne Yatırımlar verimini verdi Türkiye’nin tarımsal üretimi arttıran etkenlerden biri de devletin verdiği destekler. Tarım ve Orman Bakanlığı, üreticiyi yalnız bırakmayarak çeşitli tarımsal destek ödemeleri yaptı. 2023 yılında 59,6 milyar lira olan tarımsal destek ödemeleri, 2024’ün ilk dokuz ayında 91,6 milyar liraya çıktı. Tarımsal üretim için bu gibi teşviklerin önemi büyük. Üreticilerin iş gücünü artırması ve yenilikçi teknikleri kullanmaya yönelmesi, ülkenin tarımsal alandaki verimliliğini yükseltiyor. Ağaçlandırmada Avrupa’da Birinci! Ağaçlandırma konusunda da Türkiye’nin başarısı dikkat çekiyor. Dünyada en çok ağaçlandırma yapan ülkeler arasında dördüncü sırada, Avrupa’da ise birinci sırada yer alıyor. Bu, sadece tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çevreye duyarlı bir yaklaşım sergilenerek Türkiye’nin yeşil vatan savunmasındaki gücünü de pekiştiriyor. İnsansız hava araçları (İHA) kullanımıyla orman yangınlarıyla mücadele etme konusunda da dünya sıralamasında Türkiye, Avrupa’da birinci, dünyada ise ikinci sırada yer alıyor. Tohum İhracatında 177 Ülke ile Rekabet Ediyoruz Türkiye’nin tohum üretimi ve ihracatında geldiği nokta da oldukça dikkat çekici. Her yıl 1,3 milyon ton tohum ve 191 milyon fide üretiliyor. Yıllık tohum üretiminin yüzde 97’si iç pazarda kullanılırken, geriye kalan kısmı 177 ülkeye ihraç ediliyor. Türkiye’nin tohum üretimi ve ihracatı, sadece tarımsal alanda iç yeterliliği sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında bir pazar payı oluşturuyor. Gelecek Nesillere Daha Güçlü Bir Tarım Sektörü Tüm bu başarılar, sadece bugüne ait değil, geleceğe yönelik de büyük bir potansiyel taşıyor. Türkiye’nin tarım sektöründeki bu gelişmeler, sürdürülebilir üretim, teknolojinin etkin kullanımı, çevre dostu yöntemler ve dışa bağımlılığı azaltma açısından önemli bir adım. Ancak unutulmamalıdır ki, Türkiye’nin tarımda gösterdiği bu başarıyı sürdürmesi ve daha da ileriye taşıması için alınan önlemlerin yanı sıra, genç çiftçilerin ve girişimcilerin sektöre katılımını sağlamamız şart. Tarım sektörü sadece ekonomik bir alan olmanın ötesinde, aynı zamanda sosyal, çevresel ve stratejik bir öneme sahiptir. Türkiye, bu alandaki güçlü temelleriyle gelecekte de dünya çapında bir oyuncu olmaya devam edecektir.