Ankara'da şehirden uzak bir kız öğrenci yurdu: 'Burası yurt değil, mahsur kalmış bir topluluğuz'

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
286,668
Tepkime puanı
0
Ankara'nın tenha bölgelerinden birinde, kentin dışında konumlanmış bir yurt. Burada kalan öğrenciler için hayat, yalnızca dersler ve sınavlarla değil, aynı zamanda günlük hayatta maruz kaldıkları tehlikelerle de bir mücadeleye dönüşmüş durumda.

Hacı Bayram Veli Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan öğrenciler, sorunlarını defalarca dile getirmesine rağmen çözüm bulunmadığını söylüyor.

Taciz, tehdit ve güvensizlik​


Yurtta kalan öğrencilerden biri, yaşadıkları paylaşıyor. İsmini vermek istemiyor, çünkü yurt yönetimine her şikâyet ettiklerinde konuyu bir vesile geçiştirmiş ve üzerini kapatmış.

Burası yalnızca bir yurt değil, öğrencilerin korku içinde yaşadığı bir yer haline gelmiş. Yurt çevresinde dolaşan araçlardan, özellikle de öğrencileri rahatsız eden ve sürekli görülen beyaz bir Doblo'dan bahsediyorlar:

Yanımda bir araba durdu. Müzik dinliyordum, ne dediğini duymadım ama telefonu kaldırınca hızla uzaklaştı. Ben yalnız değildim, arkadan insanlar geliyordu. Ama bu sadece benim yaşadığım bir olay değil. Daha önce defalarca taciz vakası yaşandı. İki hafta boyunca bir adam öğrencileri rahatsız etti, ‘Seni şuraya bırakayım’ diye yanaşanlar oldu. Bunlar daha önce haber de oldu ama değişen bir şey yok. Çözüleceğini söylediler, ama değişen bir olmadı."

'Yemekler kötü, elektrik kesiliyor, şikâyetler duyulmuyor'​


Öğrencilerin şikâyetleri yalnızca güvenlik sorunu ile sınırlı değil. Yaşam standartları açısından da büyük eksiklikler var. Yurt, şehir merkezine uzak, ulaşım imkânsız denecek kadar zor. En yakın otobüs durağı 25 dakika yürüyüş mesafesinde. Çoğu öğrenci okula gitmek için en az iki vesait değiştirmek zorunda. Öğrenciler şunları anlatıyor:

Yemekler kötü. Elektrikler sık sık kesiliyor, artık o kadar olağan hale geldi ki kimse neden olduğunu bile açıklamıyor. Yönetime soruyoruz, yanıt alamıyoruz. Yaşam alanımızdan çok uzaktayız. Güzel Sanatlar Üniversitesi kampüsünde bir yurt ama burada okuyan öğrenci sayısı çok az. Kalanların çoğu farklı okullara gidiyor. Peki neden buradayız?”

Öğrenciler yurt yemeklerinde çıkan pislikleri, küflenmiş ekmekleri ve pişmemiş yemekleri artık kanıksamış durumda. Sorunları anlatırken en sona sıra bu konuya geliyor. Yurtta beslenemeyen öğrenciler de dışardan aldıkları yiyeceklerle karnını doyurmaya çalışıyor. Bu da haliyle masrafı katlıyor.

'Burada yaşamak, her gün mücadele gerektiriyor'​


Yurdun çevresindeki bir diğer büyük problem ise başıboş sokak hayvanları. Yemek bulamayan köpekler zamanla gruplar halinde hareket etmeye başlamış:

“Burada yaşayan hayvanlar tehlikeli hâle geldi. Açlar ve saldırganlar. Akşam saatlerinde yurda dönerken köpekler yolumuzu kesebiliyor. Şehir dışında olmamız zaten yeterince ürkütücü, bir de bu korkuyla yaşamak zorundayız. Yetkililere bildirdik ama değişen bir şey yok. Burası yurt değil, mahsur kalmış bir topluluğuz.”

'Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, çözmediler'​


Öğrenciler yaşadıkları sorunları defalarca dile getirmiş. Yönetim ise çözüm bulacağını söylemiş ama hâlâ bir gelişme yok:

“Bize ‘Bu işi çözeceğiz, haber yapmayın, muhabirlerle konuşmayın’ dediler. Ama çözüm dedikleri şey, 109 numaralı Gölbaşı otobüsünü biraz daha yaklaştırmaktı. O da tam anlamıyla bir çözüm değil, çünkü yine de yürümek zorundayız. Otobüslerin yokuşlardan dönmesinin uygun olmadığını söylüyorlar ama burada öğrenci barındırmanın uygun olup olmadığını kimse sorgulamıyor.”

Öğrenciler yaşadıkları ulaşım sorunlarını ilgili yerlere mesaj atsa da artık bir geri dönüş dahi alamadıklarını belirtiyor.

'Burada yaşamak, unutulmuş olmak gibi'​


Öğrenciler, yalnızca bir yurtta kalmıyor, aynı zamanda sürekli bir mücadele veriyor.

Hacı Bayram Veli Kız Öğrenci Yurdu, yalnızca bir konaklama yeri değil, yetkililerin gözden çıkardığı bir topluluk hâline gelmiş durumda. Şehirle neredeyse hiçbir bağı olmayan uzaktaki bu yurdun Google haritalar uygulamasında dahi adresi görünmüyor.

Öğrenciler, çözüm bekliyor. Ama en önemlisi, artık duyulmak istiyorlar.

 
Üst