- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 201,050
- Tepkime puanı
- 0
Kadıköy’de zorlu dönemeç… Yıllardır şampiyonluğa hasret kalan Fenerbahçe, ülkenin en sert takımlarından Göztepe’yi ağırlıyor. Ev sahibi zirve aşkına, deplasman ekibi ise Avrupa Kupaları için galibiyet kovalıyor. Nefesler tutulmuş, Atilla Karaoğlan’ın ilk düdüğü bekleniyor.
Avrupa Ligi’nde Lyon’dan bir puan alan Kanarya’da Jose Mourinho’nun nasıl bir ilk 11’le sahaya çıkacağı merak konusuydu. Bugün 62. yaş gününü kutlayan ancak cezası yüzünden kulübede olmayan Portekizli çalıştırıcı, perşembe akşamı iyi bir performans sergileyen genç Yusuf’u yine çimlere sürmüş durumda. Onun yanında Djiku’yla Çağlar üçlü savunmayı oluşturuyor. Yeni transfer Diego Carlos yedek kulübesinde başlayadursun, Mourinho son maçlarda güçsüz bir görüntü veren Kostiç yerine Szymanski’yi yine kanat bek pozisyonunda başlatıyor. Tadiç-En-Nesyri- Dzeko üçlüsü tabela açısından çok şey vadedursun, ligin en dinamik ekibine karşı fazla statik kalıp kalmayacakları merak ediliyor. Galatasaray’ın kazandığı haftada Femerbahçe kazanıp takibi sürdürmek istiyor. Bakalım bu sezon ligin ilk altı sırasındaki takımlara karşı galibiyet alamayan ev sahibi bu seriyi bozabilecek mi…
Stanimir Stoilov’in idaresinde lige renk katan deplasman ekibi, topu ayağında tutmayı tercih etmiyor. Direkt kaleye giden İzmir’in sarı-kırmızılıları, özellikle iç sahada rakiplerini boğuyor. Duran toplarda çok etkili olan Göztepe’nin orta alanı çabuk geçmeyi planladığı aşikâr. Özellikle ileri uçtaki Romulo’nun savunma arkasına atacağı koşular, Fenerbahçe’nin başına iç açabilir gibi duruyor. Orta sahada Dennis büyük takımlara göz kırpadursun, Bulgar hocanın talebeleri Samsunspor, İkas Eyüpspor’la üçüncülük için çekişiyor. Bu sezon Fenerbahçe’yle berabere kalan, Beşiktaş ve Trabzonspor’u deviren Stoilov’un talebeleri, lider Galatasaray’a da kök söktürmüştü. Bakalım Kadıköy’de istediklerini sahaya yansıtabilecekler mi; deplasmanda zor kazanmaları onlara dair önemli bir soru işareti.
Dengeli başlayan karşılaşmanın ilk bölümünde deplasman ekibi önde basıyordu. Amrabat’a yakın oynayan Tijaniç, ev sahibinin oyun kurmasını zorlaştırıyordu. 16’da ayağa paslarla iyi gelen Göztepe’de Tijaniç kötü vurmuştu. 25’te İzmir temsilcisi öndeydi. Fenerbahçe savunmasının uzaklaştıramadığı topu Romulo indirmiş, Juan iyi bitirmişti.
36’da Dennis sağdan iyi getiriyor, müsait pozisyonda Djalma’nın vuruşunda Oğuz hayati bir müdahale yapıyordu. Aksi takdirde fark artacaktı. Uzatmaların sonunda En-Nesyri’nin sert şutunu Lis çıkarınca, soyunma odasına konuk ekibin üstünlüğüyle gidiliyordu.
İlk 45 dakikada istediklerini yapan Göztepe’ydi. Fenerbahçe, oyunu mutlak değiştirmeliydi. İkinci devre sanki her şeye gebeydi…
Soyunma odasından iki değişiklikle dönmüştü Mourinho. Genç Yusuf’un yerine Kostiç, Tadiç’in yerine Saint-Maximin girmişti. 46’da Göztepe savunmasının ikramını boş geçmeyen En-Nesyri tabelayı eşitlemişti. 53’te Fenerbahçe öndeydi. Kostiç’in kullandığı kornerde En-Nesyri muhteşem bir kafa vurmuştu. Hemen akabinde fark ikiydi! Oğuz Aydın sağ çaprazdan jeneriklik bir gole imzasını atmıştı. 73’teki duran topta Dzeko’nun kafasını Lis iyi çıkarmıştı. Göztepe ilk yarının aksine rakip kaleye gidemiyordu. Szymanski orta sahada dinamizmiyle ciddi fark yaratıyordu.
82’de fark birdi. Kullanılan duran topta Romulo’nun doldurmuş, Miroshi kafayı üç adımdan vurmuştu. Kalan dakikalarda başka gol olmuyor, Fenerbahçe 3-2’lik skorla üç puanı hanesine yazdırıyordu.
Felaket bir 45 dakikadan sonra Fenerbahçe maçı çevirmesini bildi. 10 dakikada gelen üç golden ilki biraz şans işiydi fakat En-Nesyri’nin kafasıyla Oğuz Aydın’ın füzesi muhteşemdi. Mourinho’nun özellikle ilk yarıyı düşünmesinde ziyadesiyle fayda bulunuyor. Göztepe’ye gelince… Muhteşem bir yarıda iki farklı skoru yakalayacak pozisyonları değerlendiremediler. 10 dakikada nakavt oldular derken maça ortak olmayı başardılar. Yeni kurulan bir takım için çok heyecan veriyorlar. Gelecek için umut veriyorlar.
Avrupa Ligi’nde Lyon’dan bir puan alan Kanarya’da Jose Mourinho’nun nasıl bir ilk 11’le sahaya çıkacağı merak konusuydu. Bugün 62. yaş gününü kutlayan ancak cezası yüzünden kulübede olmayan Portekizli çalıştırıcı, perşembe akşamı iyi bir performans sergileyen genç Yusuf’u yine çimlere sürmüş durumda. Onun yanında Djiku’yla Çağlar üçlü savunmayı oluşturuyor. Yeni transfer Diego Carlos yedek kulübesinde başlayadursun, Mourinho son maçlarda güçsüz bir görüntü veren Kostiç yerine Szymanski’yi yine kanat bek pozisyonunda başlatıyor. Tadiç-En-Nesyri- Dzeko üçlüsü tabela açısından çok şey vadedursun, ligin en dinamik ekibine karşı fazla statik kalıp kalmayacakları merak ediliyor. Galatasaray’ın kazandığı haftada Femerbahçe kazanıp takibi sürdürmek istiyor. Bakalım bu sezon ligin ilk altı sırasındaki takımlara karşı galibiyet alamayan ev sahibi bu seriyi bozabilecek mi…
Stanimir Stoilov’in idaresinde lige renk katan deplasman ekibi, topu ayağında tutmayı tercih etmiyor. Direkt kaleye giden İzmir’in sarı-kırmızılıları, özellikle iç sahada rakiplerini boğuyor. Duran toplarda çok etkili olan Göztepe’nin orta alanı çabuk geçmeyi planladığı aşikâr. Özellikle ileri uçtaki Romulo’nun savunma arkasına atacağı koşular, Fenerbahçe’nin başına iç açabilir gibi duruyor. Orta sahada Dennis büyük takımlara göz kırpadursun, Bulgar hocanın talebeleri Samsunspor, İkas Eyüpspor’la üçüncülük için çekişiyor. Bu sezon Fenerbahçe’yle berabere kalan, Beşiktaş ve Trabzonspor’u deviren Stoilov’un talebeleri, lider Galatasaray’a da kök söktürmüştü. Bakalım Kadıköy’de istediklerini sahaya yansıtabilecekler mi; deplasmanda zor kazanmaları onlara dair önemli bir soru işareti.
Dengeli başlayan karşılaşmanın ilk bölümünde deplasman ekibi önde basıyordu. Amrabat’a yakın oynayan Tijaniç, ev sahibinin oyun kurmasını zorlaştırıyordu. 16’da ayağa paslarla iyi gelen Göztepe’de Tijaniç kötü vurmuştu. 25’te İzmir temsilcisi öndeydi. Fenerbahçe savunmasının uzaklaştıramadığı topu Romulo indirmiş, Juan iyi bitirmişti.
36’da Dennis sağdan iyi getiriyor, müsait pozisyonda Djalma’nın vuruşunda Oğuz hayati bir müdahale yapıyordu. Aksi takdirde fark artacaktı. Uzatmaların sonunda En-Nesyri’nin sert şutunu Lis çıkarınca, soyunma odasına konuk ekibin üstünlüğüyle gidiliyordu.
İlk 45 dakikada istediklerini yapan Göztepe’ydi. Fenerbahçe, oyunu mutlak değiştirmeliydi. İkinci devre sanki her şeye gebeydi…
Soyunma odasından iki değişiklikle dönmüştü Mourinho. Genç Yusuf’un yerine Kostiç, Tadiç’in yerine Saint-Maximin girmişti. 46’da Göztepe savunmasının ikramını boş geçmeyen En-Nesyri tabelayı eşitlemişti. 53’te Fenerbahçe öndeydi. Kostiç’in kullandığı kornerde En-Nesyri muhteşem bir kafa vurmuştu. Hemen akabinde fark ikiydi! Oğuz Aydın sağ çaprazdan jeneriklik bir gole imzasını atmıştı. 73’teki duran topta Dzeko’nun kafasını Lis iyi çıkarmıştı. Göztepe ilk yarının aksine rakip kaleye gidemiyordu. Szymanski orta sahada dinamizmiyle ciddi fark yaratıyordu.
82’de fark birdi. Kullanılan duran topta Romulo’nun doldurmuş, Miroshi kafayı üç adımdan vurmuştu. Kalan dakikalarda başka gol olmuyor, Fenerbahçe 3-2’lik skorla üç puanı hanesine yazdırıyordu.
Felaket bir 45 dakikadan sonra Fenerbahçe maçı çevirmesini bildi. 10 dakikada gelen üç golden ilki biraz şans işiydi fakat En-Nesyri’nin kafasıyla Oğuz Aydın’ın füzesi muhteşemdi. Mourinho’nun özellikle ilk yarıyı düşünmesinde ziyadesiyle fayda bulunuyor. Göztepe’ye gelince… Muhteşem bir yarıda iki farklı skoru yakalayacak pozisyonları değerlendiremediler. 10 dakikada nakavt oldular derken maça ortak olmayı başardılar. Yeni kurulan bir takım için çok heyecan veriyorlar. Gelecek için umut veriyorlar.