- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 311,372
- Tepkime puanı
- 0
Ruanda ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC) arasındaki ilişkiler, sömürgecilik mirası, etnik rekabetler ve soykırım sonrası dinamikler tarafından daha da kötüleşen, yıllarca süren bir gerilim ve çatışma ile gölgelenmiştir.
İki ülke arasındaki süregelen kriz esasında tek bir nedene bağlanamaz.
Zira bu, tarihi şikayetler, bölgesel güç mücadeleleri, kaynak rekabeti ve 1994 Ruanda Soykırımı'nın kalıcı etkilerinin bir nihai sentezini yansıtıyor.
Bu yazımızda, Ruanda–DRC çatışmasını şekillendiren çeşitli faktörleri, etnik milislerin rolünü, dış müdahaleleri ve Büyük Göller bölgesinin jeopolitik önemini ele almaya çalışacağız.
Tarihsel süreçte Ruanda meselesi
1994 Soykırımı'nın Mirası Ruanda-DRC krizinin hemen hemen tüm sebepleri 1994 Ruanda Soykırımı'nın sonrasına dayanıyor.
Bu dönemde, tahminen 800 bin Tutsi, Hutu liderliğindeki hükümet tarafından öldürülmüştü.
Soykırımın ardından, Hutu mültecilerinin büyük bir göçü komşu ülkelere, özellikle DRC'ye (o zamanlar Zaire) sığınarak, eski Ruanda hükümeti ve ordusunun unsurlarıyla bir araya gelmişti.
Mülteciler arasında, soykırımı gerçekleştiren Interahamwe milisinin üyeleri de vardı ve bunlar, özellikle Kivu bölgelerinde, DRC'nin doğusuna sığınmıştı.
Bu durum, DRC'de son derece volatil bir ortam yaratmış ve silahlı Hutu milislerinin varlığı, Tutsi liderliğindeki Ruanda hükümeti için doğrudan bir tehdit oluşturmuştu.
DRC'nin bu milisleri silahsızlandırma ve etkisiz hale getirme konusundaki başarısızlığı, Ruanda'nın komşusunun doğu bölgesindeki askeri müdahalelerinin devam etmesinin ana nedenlerinden biri oldu.
Ruanda'nın bakış açısına göre, DRC topraklarında serbestçe faaliyet gösteren bu milislerin oluşturduğu güvenlik tehdidi katlanılamazdı.
Silahlı milislerin krizdeki rolü
Ruanda-DRC çatışmasının temel dinamiklerinden biri, DRC'nin doğusunda uzun yıllardır faaliyet gösteren silahlı grupların varlığı.
Bu gruplardan en dikkat çekeni, büyük ölçüde Hutu sürgünlerinden ve eski soykırımcılar olan Demokratik Ruanda Kurtuluş Güçleri (FDLR) olarak bilinen örgüt.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ruanda, FDLR'yi, grup Ruanda topraklarına saldırı düzenlemeye devam ettiği ve DRC'de istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerde bulunduğu için ulusal güvenliği için doğrudan bir tehdit olarak görüyor.
Bu silahlı grupların DRC'deki varlığı, bölgedeki istikrarsızlığın artmasına yol açtı ve Ruanda'ya askeri müdahalelerini haklı çıkarmak için bir gerekçe sundu.
Yıllar içinde, Ruanda'nın DRC'deki çeşitli isyancı gruplara destek sağlamakla suçlandığı durumlar oldu.
Bunlardan biri, büyük ölçüde Ruanda destekli Kongolu Tutsi milislerinin eski askerlerinden oluşan Tutsi liderliğindeki M23 hareketidir.
2012'de yeniden patlak veren M23 isyanının, doğrudan Ruanda'dan destek aldığı yaygın olarak kabul edilmekle birlikte, Ruanda hükümeti bu tür bir katılımı reddettil.
Bu isyancı hareketler, DRC'deki devam eden insani krize katkıda bulunmuş ve bölgeye barış getirme çabalarını daha da karmaşıklaştırdı.
Etnik gerilimler ve bölgesel güç mücadeleleri
Ruanda-Demokratik Kongo Cumhuriyeti çatışmasının kalbinde eskiden süregelen bir etnik dinamik yatıyor.
Hem Ruanda'daki hem de DRC'deki Tutsi ve Hutu toplulukları uzun bir süredir siyasi ve askeri bir karşıtlık içinde sıkışıp kaldı.
Ruanda hükümeti, Tutsi-dominant Ruanda Patriyotik Cephesi (RPF) tarafından yönetilen hükümet, DRC'deki Tutsi nüfusunun güvenliği için özellikle de Hutu ve Tutsi arasındaki etnik gerilimlerin kalıcı bir özellik taşıdığı Kivu bölgesinde endişelerini dile getirmişti.
Ruanda'nın DRC'ye müdahalesi, genellikle Tutsi topluluklarını FDLR gibi Hutu milislerinden koruma çabası olarak sunuluyor.
Ancak, bu müdahaleler aynı zamanda daha geniş jeopolitik kaygılarla da motive oldu.
Mesela bunlar arasında Ruanda'nın bölgedeki siyasi ve ekonomik etkisini güvence altına alma arzusu da bulunuyor.
Hutu ve Tutsi arasındaki etnik rekabetler, bu nedenle, çatışmanın hem nedeni hem de sonucudur, zira her iki taraf da DRC'nin doğusundaki siyasi ve askeri manzarayı domine etmeye çalıştı.
Öte yandan DRC'nin geniş doğal kaynakları, özellikle mineral açısından zengin Kivu bölgesi, çatışmanın bir başka ana itici gücüdür.
DRC'nin doğusu, coltan, kalay ve altın gibi dünyanın en değerli minerallerine ev sahipliği yapmaktadır ve bu durum, çeşitli uluslararası aktörlerin ve silahlı grupların ilgisini çekti.
Ruanda, diğer komşu ülkelerle birlikte, bu kaynakların yasa dışı sömürüsüne karıştı, bunları askeri operasyonlar ve isyancı hareketleri finanse etmek için kullandı.
Ruanda'nın DRC'deki müdahalelerinin ekonomik motivasyonları, daha geniş jeopolitik ve stratejik kaygılarla iç içe geçti.
Mineral kaynakları üzerindeki kontrol, bölgede devam eden istikrarsızlıkta önemli bir rol oynuyor, çünkü silahlı gruplar yalnızca siyasi iktidar için değil, aynı zamanda bu kaynaklardan elde edilen servete erişim için de savaşıyorlardı.
Ruanda'nın kaynak ticaretindeki rolü de tartışmalıdır, çünkü ülke, DRC'den çıkarılan ve ticaret yapılan minerallerin yasa dışı olarak sömürülmesinden faydalandığı suçlamasıyla karşı karşıya.
Uluslararası boyutlar ve diplomatik gerilimler
Yakın zamanda Güney Afrika Milli Savunma Kuvvetleri (SANDF) Doğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde çatışmada hayatını kaybeden 14 askerin fotoğraflarını yayımladı.
Çalıştıkları bu grup 23 Mart Hareketi adıyla Tutsi etnik grubundan oluşan bir milis kuvveti olup Kongo ile çatışmalara girişmişti.
Bölgedeki topraklar, özellikle zengin mineral kaynakları nedeniyle kontrol edilmek isteniyor.
Güney Afrikalı askerler, aslında DRC’deki istikrarı sağlamak ve sivilleri korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Monusco gücü altında bir barışı koruma görevinde yer alıyorlardı.
23-27 Ocak 2025 tarihleri arasında bu askerler, M23 isyancılarına karşı yapılan çatışmalara katıldılar.
Kıtadaki barışı koruma çabalarına rağmen, bölgedeki durum hala istikrarsız olup isyancılar ilerlemeye devam etmekte ve bu da barışı koruma güçlerinde halen kayıplara yol açıyor.
Güney Afrikalı askerler yola çıkarken "Savaşa değil barış için gidiyoruz" demelerine rağmen bu çatışmalarda hayatlarını kaybettiler.
Askerlerin cenazeleri şu anda Güney Afrika’ya geri gönderiliyor.
Bu hadise dahi mevcut krizin iki ülke arasındaki meselenin ötesine taştığını ortaya koyuyor.
Created with Sketch.
Hepsini göster 30
Ruanda ve DRC arasındaki çatışma, uluslararası müdahale ve diplomatik gerilimler tarafından da şekillendirildi.
Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve çeşitli uluslararası aktörler, çatışmayı arabuluculuk yapmaya çalıştı, ancak barış çabaları, bölgedeki ittifaklar, rekabetler ve çıkar ilişkileri ağından dolayı çoğu zaman engellendi.
Ruanda'nın diğer bölgesel güçlerle, özellikle Uganda ile olan ilişkileri, çatışmanın dinamiklerini şekillendirmede de rol oynadı.
Ruanda, DRC'deki çatışmayı daha da kötüleştirmekle suçlanmış olsa da, aynı zamanda Batılı ülkelerden, Ruanda'yı Büyük Göller bölgesinde istikrarlı ve stratejik bir müttefik olarak gören uluslararası destek aldı.
DRC ise, uluslararası toplumdan çeşitli seviyelerde destek alırken, zayıf yönetim yapıları ve doğu bölgelerini etkin bir şekilde kontrol edememesi nedeniyle dış aktörlerin kalıcı barış sağlama çabalarını zorlaştırdı.
Sonuç
Günümüze kadar gelmiş olan Ruanda ile DRC arasındaki kriz, derin tarihsel, etnik, siyasi ve ekonomik kökenlere dayanan çok yönlü bir çatışmadır.
Yukarıda izah edildiği gibi 1994 Ruanda Soykırımı'nın mirası, silahlı milislerin varlığı, bölgesel güç mücadeleleri ve değerli kaynaklar üzerindeki rekabet, Büyük Göller bölgesindeki istikrarsızlığın devam etmesine katkıda bulunuyor.
Barış ve uzlaşma çabaları yapılmış olsa da, Ruanda ve DRC arasındaki süregelen gerilimler, bölgenin karşılaştığı daha geniş zorlukların, zayıf yönetim, silahlı grupların çoğalması ve ekonomik ve siyasi etki peşinden koşma gibi sorunların bir yansımasıdır.
Ruanda-DRC çatışmasına kapsamlı bir çözüm, bu temel sorunların ele alınmasını gerektirecektir. Öyleki, bunlar arasında milislerin silahsızlandırılması, DRC'deki daha güçlü devlet kurumlarının kurulması ve bölgesel iş birliği ile ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi bulunuyor.
Sadece sürekli diplomatik angajman, barış inşa etmeye yönelik bir taahhüt ve etnik, siyasi ve ekonomik faktörler arasındaki karmaşık bağlantıların tanınması yoluyla, krize kalıcı bir çözüm bulunabilir.
Ruanda ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC) arasındaki kriz, onlarca yıl süren tarihsel, etnik ve siyasi boyutlara dayanan çok yönlü bir çatışmadır.
Çatışmanın hemen hemen tüm sebepleri 1994 Ruanda Soykırımı'nın ardından izlenebilirken, daha derin kökler, bölgesel güç mücadeleleri, etnik gerilimler ve kaynak sömürüsünün etkileşimine dayanıyor.
Bu makale, krizin tarihsel kökenlerini, etnik çatışmaların rolünü, silahlı grupların ve milislerin dahil olmasını ve bölgedeki istikrarsızlığı sürdürmeye devam eden ekonomik ve siyasi faktörleri keşfediyor.
Bu sorunları inceleyerek, ancak krizin kalıcı etkileri ve Orta Afrika'daki barış ve güvenlik üzerindeki sonuçları hakkında kapsamlı bir bakış açısı geliştirilebilir.
Kaynaklar:
1. Prunier, Gérard. The Rwanda Crisis: History of a Genocide. Hurst & Company, 1995.
2. Reyntjens, Filip. The Great Lakes of Africa: Two Decades of Instability. Cambridge University Press, 2009.
3. Hitchcock, Robert K. The Congo: From Leopold to Kabila: A People's History. Westview Press, 2004.
4. Autesserre, Séverine. The Trouble with the Congo: Local Violence and the Failure of International Peacebuilding.Cambridge University Press, 2010.
5. Vlassenroot, Koen, and Samir Dahi. Ethnic Conflict and the Great Lakes Region: A Crisis of Governance?Journal of African Affairs, vol. 104, no. 415, 2005, pp. 219–243.
6. Tull, Denis M. Politics, Security, and Development in the Great Lakes Region of Africa. Palgrave Macmillan, 2013.
7. United Nations. Report of the Panel of Experts on the Illegal Exploitation of Natural Resources and Other Forms of Wealth of the Democratic Republic of the Congo. United Nations Security Council, 2001.
8. International Crisis Group. CrisisWatch: The Congo (Kinshasa) and Rwanda. International Crisis Group, 2012.
9. Mamdani, Mahmood. When Victims Become Killers: Colonialism, Nativism, and the Genocide in Rwanda.Princeton University Press, 2001.
10. Marten, Kimberly. The DRC's Armed Groups: A History of Violence and the Role of Foreign Interventions. Peace Review, vol. 23, no. 2, 2011, pp. 176–182.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
ruanda
DEMOKRATİK KONGO CUMHURİYETİ
Kongo
HALİM GENÇOĞLU
yazarlar
Dr. Halim Gençoğlu Independent Türkçe için yazdı
Dr. Halim Gençoğlu
Perşembe, Şubat 13, 2025 - 12:00
Main image:
related nodes:
Goma'nın kontrolünü kaybeden Demokratik Kongo: "773 kişi öldü"
Dünyanın görmezden geldiği insanlık dramı: 1998'den bu yana 6 milyondan fazla Kongolu öldü
Demokratik Kongo’da isyancılar ilerliyor: Hangi senaryolar masada?
Type:
news
SEO Title:
Ruanda-Demokratik Kongo Cumhuriyeti krizi: Tarihsel, etnik ve siyasi dinamiklerin incelenmesi
copyright Independentturkish:
İki ülke arasındaki süregelen kriz esasında tek bir nedene bağlanamaz.
Zira bu, tarihi şikayetler, bölgesel güç mücadeleleri, kaynak rekabeti ve 1994 Ruanda Soykırımı'nın kalıcı etkilerinin bir nihai sentezini yansıtıyor.
Bu yazımızda, Ruanda–DRC çatışmasını şekillendiren çeşitli faktörleri, etnik milislerin rolünü, dış müdahaleleri ve Büyük Göller bölgesinin jeopolitik önemini ele almaya çalışacağız.
Tarihsel süreçte Ruanda meselesi
1994 Soykırımı'nın Mirası Ruanda-DRC krizinin hemen hemen tüm sebepleri 1994 Ruanda Soykırımı'nın sonrasına dayanıyor.
Bu dönemde, tahminen 800 bin Tutsi, Hutu liderliğindeki hükümet tarafından öldürülmüştü.
Soykırımın ardından, Hutu mültecilerinin büyük bir göçü komşu ülkelere, özellikle DRC'ye (o zamanlar Zaire) sığınarak, eski Ruanda hükümeti ve ordusunun unsurlarıyla bir araya gelmişti.
Mülteciler arasında, soykırımı gerçekleştiren Interahamwe milisinin üyeleri de vardı ve bunlar, özellikle Kivu bölgelerinde, DRC'nin doğusuna sığınmıştı.
Bu durum, DRC'de son derece volatil bir ortam yaratmış ve silahlı Hutu milislerinin varlığı, Tutsi liderliğindeki Ruanda hükümeti için doğrudan bir tehdit oluşturmuştu.
DRC'nin bu milisleri silahsızlandırma ve etkisiz hale getirme konusundaki başarısızlığı, Ruanda'nın komşusunun doğu bölgesindeki askeri müdahalelerinin devam etmesinin ana nedenlerinden biri oldu.
Ruanda'nın bakış açısına göre, DRC topraklarında serbestçe faaliyet gösteren bu milislerin oluşturduğu güvenlik tehdidi katlanılamazdı.
Silahlı milislerin krizdeki rolü
Ruanda-DRC çatışmasının temel dinamiklerinden biri, DRC'nin doğusunda uzun yıllardır faaliyet gösteren silahlı grupların varlığı.
Bu gruplardan en dikkat çekeni, büyük ölçüde Hutu sürgünlerinden ve eski soykırımcılar olan Demokratik Ruanda Kurtuluş Güçleri (FDLR) olarak bilinen örgüt.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ruanda, FDLR'yi, grup Ruanda topraklarına saldırı düzenlemeye devam ettiği ve DRC'de istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerde bulunduğu için ulusal güvenliği için doğrudan bir tehdit olarak görüyor.
Bu silahlı grupların DRC'deki varlığı, bölgedeki istikrarsızlığın artmasına yol açtı ve Ruanda'ya askeri müdahalelerini haklı çıkarmak için bir gerekçe sundu.
Yıllar içinde, Ruanda'nın DRC'deki çeşitli isyancı gruplara destek sağlamakla suçlandığı durumlar oldu.
Bunlardan biri, büyük ölçüde Ruanda destekli Kongolu Tutsi milislerinin eski askerlerinden oluşan Tutsi liderliğindeki M23 hareketidir.
2012'de yeniden patlak veren M23 isyanının, doğrudan Ruanda'dan destek aldığı yaygın olarak kabul edilmekle birlikte, Ruanda hükümeti bu tür bir katılımı reddettil.
Bu isyancı hareketler, DRC'deki devam eden insani krize katkıda bulunmuş ve bölgeye barış getirme çabalarını daha da karmaşıklaştırdı.
Etnik gerilimler ve bölgesel güç mücadeleleri
Ruanda-Demokratik Kongo Cumhuriyeti çatışmasının kalbinde eskiden süregelen bir etnik dinamik yatıyor.
Hem Ruanda'daki hem de DRC'deki Tutsi ve Hutu toplulukları uzun bir süredir siyasi ve askeri bir karşıtlık içinde sıkışıp kaldı.
Ruanda hükümeti, Tutsi-dominant Ruanda Patriyotik Cephesi (RPF) tarafından yönetilen hükümet, DRC'deki Tutsi nüfusunun güvenliği için özellikle de Hutu ve Tutsi arasındaki etnik gerilimlerin kalıcı bir özellik taşıdığı Kivu bölgesinde endişelerini dile getirmişti.
Ruanda'nın DRC'ye müdahalesi, genellikle Tutsi topluluklarını FDLR gibi Hutu milislerinden koruma çabası olarak sunuluyor.
Ancak, bu müdahaleler aynı zamanda daha geniş jeopolitik kaygılarla da motive oldu.
Mesela bunlar arasında Ruanda'nın bölgedeki siyasi ve ekonomik etkisini güvence altına alma arzusu da bulunuyor.
Hutu ve Tutsi arasındaki etnik rekabetler, bu nedenle, çatışmanın hem nedeni hem de sonucudur, zira her iki taraf da DRC'nin doğusundaki siyasi ve askeri manzarayı domine etmeye çalıştı.
Öte yandan DRC'nin geniş doğal kaynakları, özellikle mineral açısından zengin Kivu bölgesi, çatışmanın bir başka ana itici gücüdür.
DRC'nin doğusu, coltan, kalay ve altın gibi dünyanın en değerli minerallerine ev sahipliği yapmaktadır ve bu durum, çeşitli uluslararası aktörlerin ve silahlı grupların ilgisini çekti.
Ruanda, diğer komşu ülkelerle birlikte, bu kaynakların yasa dışı sömürüsüne karıştı, bunları askeri operasyonlar ve isyancı hareketleri finanse etmek için kullandı.
Ruanda'nın DRC'deki müdahalelerinin ekonomik motivasyonları, daha geniş jeopolitik ve stratejik kaygılarla iç içe geçti.
Mineral kaynakları üzerindeki kontrol, bölgede devam eden istikrarsızlıkta önemli bir rol oynuyor, çünkü silahlı gruplar yalnızca siyasi iktidar için değil, aynı zamanda bu kaynaklardan elde edilen servete erişim için de savaşıyorlardı.
Ruanda'nın kaynak ticaretindeki rolü de tartışmalıdır, çünkü ülke, DRC'den çıkarılan ve ticaret yapılan minerallerin yasa dışı olarak sömürülmesinden faydalandığı suçlamasıyla karşı karşıya.
Uluslararası boyutlar ve diplomatik gerilimler
Yakın zamanda Güney Afrika Milli Savunma Kuvvetleri (SANDF) Doğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde çatışmada hayatını kaybeden 14 askerin fotoğraflarını yayımladı.
Çalıştıkları bu grup 23 Mart Hareketi adıyla Tutsi etnik grubundan oluşan bir milis kuvveti olup Kongo ile çatışmalara girişmişti.
Bölgedeki topraklar, özellikle zengin mineral kaynakları nedeniyle kontrol edilmek isteniyor.
Güney Afrikalı askerler, aslında DRC’deki istikrarı sağlamak ve sivilleri korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Monusco gücü altında bir barışı koruma görevinde yer alıyorlardı.
23-27 Ocak 2025 tarihleri arasında bu askerler, M23 isyancılarına karşı yapılan çatışmalara katıldılar.
Kıtadaki barışı koruma çabalarına rağmen, bölgedeki durum hala istikrarsız olup isyancılar ilerlemeye devam etmekte ve bu da barışı koruma güçlerinde halen kayıplara yol açıyor.
Güney Afrikalı askerler yola çıkarken "Savaşa değil barış için gidiyoruz" demelerine rağmen bu çatışmalarda hayatlarını kaybettiler.
Askerlerin cenazeleri şu anda Güney Afrika’ya geri gönderiliyor.
Bu hadise dahi mevcut krizin iki ülke arasındaki meselenin ötesine taştığını ortaya koyuyor.
Created with Sketch.
Fotoğraflarla dünyadan haberler
Hepsini göster 30Fotoğraflarla dünyadan haberler
1/30
11 Şubat 2025 - Çin'in Harbin kentinde düzenlenen 9. Asya Kış Oyunları'nda Japonya kadınlar takımı sürat pateninde mücadele ediyor. Dün gerçekleştirilen ve Harbin Uluslararası Konferans, Spor ve Sergi Merkezi'nde 8 bin kişinin izlediği açılış töreninde ev sahibi Çin'in Devlet Başkanı Şi Cinping, Asya Kış Oyunları'nın başladığını duyurmuştu. 14 Şubat'a kadar sürecek organizasyonda, Asya federasyonlarına bağlı 34 ülke ve bölgeden 1200'den fazla sporcu mücadele edecek (Aaron Favila/AP)2/30
10 Şubat 2025 - Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da Örümcek-Adam maskesi takmış bir öğrenci, Kasım 2024'te Novi Sad'daki tren istasyonunda gerçekleşen ölümcül kazayı protesto ediyor. Tren istasyonunda 1 Kasım 2024'te beton sundurmanın çökmesi sonucu meydana gelen ve 15 kişinin hayatını kaybettiği kazanın ardından hükümete tepkili olan öğrenciler düzenli olarak protesto düzenliyor. Sırbistan Başbakanı Milos Vucevic, kaza sonrası hükümete tepki gösterilerinin ardından istifa kararı aldığını bildirmişti (Stoyan Nenov/Reuters)3/30
9 Şubat 2025 - Şii İsmaili Müslümanların 49. imamı ve ruhani lideri IV Ağa Han Prens Kerim el-Hüseyni'nin tabutu, Mısır'ın güneyindeki Asvan kentinde Nil nehrinin batı yakasında bulunan Ağa Han Türbesi'ne defnedilmek üzere tekneden indirildi. 88 yaşındaki Prens Kerim el-Hüseyni 4 Şubat 2025'te öldü. Hz. Muhammed'in soyundan geldiği kabul ediliyordu ve İsmaili mezhebinin 49. imamı olarak neredeyse ilahi bir statüye sahipti. Halefini müjdelemek üzere gelecek hafta tören düzenlenmesi planlanıyor (AFP)4/30
8 Şubat 2025 - IV. Ağa Han Prens Kerim el-Hüseyni'nin oğlu Prens Rahim el-Hüseyni, babasının cenazesini taşıyor. Şii İsmaili Müslümanların Nizari kolunun 49. imamı IV. Ağa Han, Portekiz'in başkenti Lizbon'da 4 Şubat günü hayatını kaybetti. 88 yaşında hayata gözlerini yuman liderin oğlu Prens Rahim el-Hüseyni, 5 Şubat'ta V. Ağa Han ilan edildi. IV. Ağa Han, bugün Lizbon'da düzenlenen cenaze töreninin ardından yarın Mısır'da toprağa verilecek (Ana Brigida/AP)5/30
7 Şubat 2025 - Çin ordusu mensupları, Asya Kış Oyunları açılış töreninin düzenlendiği Harbin Uluslararası Kongre Sergi ve Spor Merkezi'nde ülkelerinin bayrağıyla yürüyor. Bugün başlayan 9. Asya Kış Oyunları, çeşitli kış sporlarındaki müsabakalarla 14 Şubat'a kadar devam edecek. Çin'in ev sahipliği yaptığı etkinliğe Japonya, Kuzey ve Güney Kore gibi 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 1300 sporcu katılıyor. Oyunların açılışı öncesinde, ağırladığı yabancı liderlere konuşan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Asya ülkelerini "ortak barış ve dostluk hayaline sımsıkı sarılmaya, her türlü güvenlik sorununa birlikte yanıt vermeye ve eşit, düzenli ve çok kutuplu bir dünyanın inşasına katkıda bulunmaya" çağırdı (Issei Kato/Reuters)6/30
5 Şubat 2025 - Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkık binaların arasında. İsrail Başbakanı Binyamin Netayahu'yla Beyaz Saray'da görüşen ABD Başkanı Donald Trump, Gazzelilerin de kalıcı olarak başka bir yere yerleşmesi gerektiğini söyledi. Trump'ın açıklamalarına uluslararası kamuoyundan tepkiler gelirken İngiltere ve Fransa da iki devletli çözümü desteklediğini açıkladı (Omar Al-Qattaa/AFP)7/30
4 Şubat 2025 - Polis memurları, İsveç'in Örebro kentindeki Risbergska Lisesi'nde. Örebro Polisi'nin yaptığı açıklamada, Risbergska Lisesi'nin kampüsünde düzenlenen silahlı saldırı sonucu 4 kişinin yaralandığı belirtildi. Saldırının yerel saatle 13.30'da gerçekleştiği kaydedilirken, yaralananlara dair detaylar henüz paylaşılmadı. Öte yandan, bölge halkına evde kalma çağrısı yapıldı. Örebro Polis Sözcüsü olayla ilgili cinayette teşebbüs ve kundaklama şüphesiyle soruşturma başlatıldığını duyurdu (Kicki Nilsson/AFP)8/30
3 Şubat 2025 - Almanya'da Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) adayı Başbakan Olaf Scholz'un portresinin yer aldığı seçim kampanyası afişi, ülkenin batısındaki Frankfurt am Main'de bulunan Avrupa Merkez Bankası (ECB) genel merkezinin önünde. Almanya'da 23 Şubat'ta parlamento seçimi gerçekleştirilecek (Kirill Kudryavtsev/AFP)9/30
2 Şubat 2025 - ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun bugün Panama'nın aynı adlı başkentine yaptığı ziyareti protesto eden gösterici ABD Başkanı Donald Trump ve Nazi bayrağının da olduğu bir pankart açtı. Marco Rubio, Başkan Donald Trump'ın Panama Kanalı'nı ele geçirmeye yönelik olağanüstü tehdidinin arkasını nasıl getireceğini düşünürken, ABD Dışişleri Bakanı olarak ilk yurtdışı gezisinde Panama'ya geldi (Martin Bernetti/AFP)10/30
1 Şubat 2025 - İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde bir adam, İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli bir esiri atlayarak selamlıyor. Ateşkes anlaşması kapsamındaki 4. takasta üç İsrailli esirin Gazze'de Hamas tarafından teslim edilmesinin ardından, Filistinli esirler Batı Şeria'daki İsrail hapishanesinden serbest bırakıldı (Ahmad Gharabli / AFP)11/30
31 Ocak 2025 - Filipinler'in başkenti Manila'daki protestocular, bugün düzenlenen mitingde Filipinler Devlet Başkanı Yardımcısı Sara Duterte'nin görevden alınması çağrısı yapıyor. Duterte, milyonlarca dolarlık devlet fonunu kötüye kullandığı iddialarından dolayı azledilme talepleriyle karşı karşıya. Anayasaya göre azil sürecinin mahkemeye taşınması için meclis üyelerinin üçte birinin oyu gerekiyor. Duterte'nin ayrıca Kasım 2024'te, kendisinin ölmesi halinde Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr.'ı, eşini ve meclis başkanı olan kuzenini öldürecek birini tuttuğunu söylediği öne sürülmüştü (Ted Aljibe / AFP)12/30
30 Ocak 2025 - Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin Goma kentinde yaşanan su sıkıntısı nedeniyle bölge sakinleri su toplamak için bir su noktasında bidonlarını sıraya diziyor. Devlet Başkanı Felix Tshisekedi, 23 Mart Hareketi'ne (M23) güçlü bir askeri yanıt sözü verdi. Ruanda destekli savaşçılar ülkenin maden bakımından zengin olan doğusunda ilerlemeyi sürdürdü. M23'ün Kuzey Kivu eyaletinin başkenti Goma'nın büyük bölümünü ele geçirmesi, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusunun büyük bölümünü ele geçirdiği 10 yıllık çatışmanın çarpıcı bir şekilde tırmanması anlamına geliyor (Jospin Mwisha/AFP)13/30
29 Ocak 2025 - Yerinden edilmiş Filistinliler Gazze Şeridi'nin güneyinden kuzeyine gitmeyi sürdürüyor. Hamas'la İsrail arasında varılan Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15'te yürürlüğe girmişti. İsrail'in 7 Ekim 2023'ten ateşkese varılana kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841'i çocuk, 12 bin 298'i kadın olmak üzere 47 bin 283 Filistinli öldü, 111 bin 472 kişi yaralandı (Omar Al-Qattaa/AFP)14/30
28 Ocak 2025 - Çin'in ChatGPT tarzı dil modeli DeepSeek, yapay zeka dünyasını altüst etti. Yapay zekanın altına hücumuna benzetilen dönemde gelen bu ani değişim, Wall Street'i sarstı. ABD Başkanı Donald Trump, yaşanan gelişmenin Silikon Vadisi için bir "uyandırma alarmı" olduğunu söyledi (Pedro Pardo/AFP)15/30
27 Ocak 2025 - Fransa'nın batısındaki Rennes kentinde Ille nehrinde meydana gelen olağanüstü sel felaketinin ardından caddedeki arabalar bu hale geldi. Herminia alçak basınç sisteminden kaynaklanan şiddetli yağışların Rennes'de son 40 yılın en kötü sel felaketine yol açmasının ardından Ille-et-Vilaine bölgesi sel felaketine karşı kırmızı alarma geçirilirken, diğer 8 bölge de da sel, dalga-batma ve çığ felaketlerine karşı turuncu alarma geçirildi (Damien Meyer/AFP)16/30
25 Ocak 2025 - İsrail ordusu tarafından Gazze'nin kuzeyine dönmemeleri için uyarılan Filistinliler eşyalarıyla bekliyor. Hamas, İsrail'le varılan ateşkes anlaşması kapsamında cumartesi günü erken saatlerde İsrailli 4 kadın askeri serbest bıraktı. İsrail, bir diğer esir Arbel Yehoud serbest bırakılana kadar Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyine dönmesine izin vermeyeceğini açıkladı. Esir takasının ikinci aşamasıyla İsrail hapishanelerinde tutulan toplam 200 Filistinli mahkum bugün özgürlüğüne kavuştu (Abdel Kareem Hana/AP)17/30
24 Ocak 2025 - Afgan mülteciler, yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkedeki mülteci programlarını durdurmasının ardından durumu değerlendirmek üzere Pakistan'da düzenledikleri toplantıda ellerinde pankartlar tutuyor. Bu hamle, programın başlamasına günler kala onbinlerce Afgan mülteciyi risk altında bıraktı. Trump'ın kararnamesinin yürürlüğe pazartesi günü girmesi bekleniyordu ve bu kadar hızlı bir şekilde uygulanması, ABD'ye aktarma yoluyla ulaşacak bazı mültecilerin mahsur kalmasına sebep oldu (Anjum Naveed/AP)18/30
23 Ocak 2025 - ABD'nin yeni başkanı Donald Trump, 55. kez düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu'nda video bağlantısıyla konuşma yaptı. Sahnedeki isimler İspanyol banka Santander'in başkanı Ana Patricia Botin, Bank of America CEO'su Brian Moynihan, TotalEnergies CEO'su Patrick Pouyanne, Blackstone Group'un CEO'su Stephen Schwarzman ve Dünya Ekonomi Forumu'nun başkanı Borge Brende var. Trump ekonomik kaosun üstesinden geleceklerini belirtirken iş dünyasına da "Gelin üretiminizi ABD'de yapın" mesajı verdi. Trump Rusya - Ukrayna savaşının bitmesi için petrol fiyatlarının düşmesi gerektiğini belirterek "OPEC ülkelerinden petrol fiyatlarını düşürmelerini isteyeceğim" dedi. (Yves Herman/Reuters)19/30
22 Ocak 2025 - Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde Goma yakınlarındaki mülteci kamplarına kaçanlar eşyalarını motosikletlerinin arkasında taşıyor. AFP'ye konuşan güvenlik ve yerel kaynaklar, ülkenin doğusunda Kongo ordusuyla savaşan M23 grubunun 21 Ocak 2025'te Goma şehrini besleyen bir ticaret merkezi olan Minova'yı ele geçirdiğini söyledi. Halihazırda Goma çevresindeki birçok cephede çatışmalar yaşanıyor ve yüz binlerce kişi şehrin dış mahallelerinde yerlerinden edilmesi, kentin kaderine ilişkin korkuları yeniden arttırıyor (Jospin Mwisha/AFP)20/30
21 Ocak 2025 - Almanya'nın başkenti Berlin'deki bir duvara yapılan resimde "AfD'ye ilgi yok - sağcılar aleyhine oy veriyoruz" yazıyor. Almanya 23 Şubat'ta genel seçim için sandık başına gidecek. Son anketlere göre AfD'nin oyu yüzde 20 (Christian Mang/Reuters)21/30
20 Ocak 2025 - Donald Trump, ABD'nin 47. Başkanı olarak yemin etti. İkinci kez ABD Başkanı olarak göreve gelen Trump, konuşmasında, "Şu andan itibaren Amerika'nın gerileyişi sona ermiştir" dedi. Trump konuşmasında Meksika Körfezi'nin adını "Amerika Körfezi" olarak değiştirme ve Panama Kanalı'nı geri alma vaatlerini yineledi (Saul Loeb/AFP)22/30
19 Ocak 2025 - Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen "Hayat Yürüyüşü"nde eylemciler "50 yıldır hayatı savunuyoruz" yazılı bir pankart taşıyor. Ülkede kürtajı yasal hale getiren Veil kanununun 50. yıldönümünde, kürtaj karşıtları "Hayat Yürüyüşü"nde protesto düzenledi. Yürüyüş, muhafazakar Katolik aktivistler tarafından düzenlendi (Martin Lelievre/AFP)23/30
18 Ocak 2025 - Meksikalı yetkililer, ülkenin sınır kenti Chihuahua'daki göçmen kampında bir tahliye operasyonu düzenledi. Göçmenler, operasyon sırasında gözaltına alınmamak için kaçarken yaşadıkları derme çatma kampta yangın çıktı (Jose Luis Gonzalez/Reuters)24/30
17 Ocak 2025 - Endonezya'nın Orta Cava ilindeki mezarlık alanda, bereket ve bol hasat için şükretmek amacıyla her yıl düzenlenen Rejeban Plabengan töreni sırasında jaran kepang adlı geleneksel dans sergileniyor. İslami öğretilerin geleneksel sanatlarla birleştirildiği törenlerin başka bir işlevi de Kedu bölgesinde dini yayan Ki Ageng Makukuhan'ı anmak (Devi Rahman/AFP)25/30
16 Ocak 2025 - Blue Origin'in New Glenn roketi, Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü'nden fırlatıldı. Milyarder Jeff Bezos'un kurduğu uzay şirketi Blue Origin, devasa New Glenn roketini ilk kez havalandırdı. Blue Origin'in, Elon Musk'ın SpaceX'iyle rekabet etme çabalarında son derece önemli görülen fırlatma görevi birkaç yıl ertelenmişti (John Raoux/AP)26/30
15 Ocak 2024 - Bir kadın ve çocuk Ibu Dağı patlarken havaya yükselen volkanik küle bakıyor. Endonezya'nın doğusundaki Halmahera Adası'nda bir yanardağın patlamasının ardından binlerce bölge sakini tahliye ediliyor. Endonezya Jeoloji Ajansı, bu yıl 5. kez patlayan yanardağın alarm seviyesini en üst düzeye yükseltti (Azzam/AFP)27/30
14 Ocak 2025 - Güney Afrika'da kaçak altın madenindeki madencileri kurtarma operasyonu devam ederken halk ve işçiler protesto ediyor. Hak grupları ve aktivistler polisin, madencileri dışarı çıkmaya zorlamak için yiyecek ve su kaynaklarını kesme taktiklerini eleştiriyor. Güney Afrika'nın Stilfontein eyaletindeki kurtarma operasyonunda halihazırda iki düzineden fazla kaçak madenci kurtarıldı ve en az 15 madencinin cesedine ulaşıldı. Yetkililerle girilen çatışma sırasında yüzlerce kaçak madenci terk edilmiş kuyuda mahsur kalmıştı. Polis en az 100 kaçak madencinin hayatını kaybettiği ve 400'den fazlasının hâlâ yeraltında olduğunu bildiriyor (Christian Velcich/AFP)28/30
13 Ocak 2025 - Japonya'da bu yıl 20 yaşına giren kişilerin yetişkinliklerini simgelemek üzere onurlandırıldığı "Reşit Olma Günü" münasebetiyle kimono giyen iki genç kadın, Tokyo'nun merkezindeki Ginza bölgesinde fotoğraf çektirip "20" balonları tutarak kutlama yapıyor. Her ocak ayında, yasal olarak 20 yaşına giren Japonlar, yeni yetişkinlerin resmi kimonolar giydiği, Şinto tapınaklarında dua ettiği ve yerel yetkililerden yeni sorumlulukları hakkında konuşmalar dinlediği "Reşit Olma Günü"nü kutluyor (Richard A. Brooks/AFP)29/30
12 Ocak 2025 - Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr El Balah'taki mezarlıkta bir çocuk diğerine yemek yediriyor. UNICEF, Gazze'deki 1,1 milyon çocuğun neredeyse tamamının İsrail bombardımanı, yerinden edilme ve kötü yaşam koşulları nedeniyle ruh sağlığı ve psikososyal desteğe ihtiyaç duyduğunu açıkladı. Çocuklar, hava saldırıları ve aile üyelerinin kaybı nedeniyle kabuslar, kaygı ve felç edici korkular yaşıyor. BM ajansı, birçoğunun agresifleştiğini, içine kapandığını ya da konuşmayı bıraktığını söyledi. Öte yandan İsrail medyasında yer alan habere göre İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaşın maliyeti 67 milyar doları aştı. 7 Ekim 2023'ten itibaren hayatını kaybedenlerin sayısı da 46 bini geçti (Eyad Baba/AFP)30/30
11 Ocak 2025 - Ulusal bayrağa sarınmış bir Çad askeri, Abeche'deki Fransız üssünün önünde devriye geziyor. Çad hükümeti, 28 Kasım'da Fransa'yla güvenlik ve savunma işbirliği anlaşmasının sona erdiğini duyurmuştu. Ülke, Fransa'nın Afrika'daki askeri varlığının kilit noktalarından biriydi. Fransa'ya ait askeri birlikler, 31 Ocak 2025’e kadar Çad'ı terk edecek (Joris Bolomey/AFP)
Ruanda ve DRC arasındaki çatışma, uluslararası müdahale ve diplomatik gerilimler tarafından da şekillendirildi.
Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve çeşitli uluslararası aktörler, çatışmayı arabuluculuk yapmaya çalıştı, ancak barış çabaları, bölgedeki ittifaklar, rekabetler ve çıkar ilişkileri ağından dolayı çoğu zaman engellendi.
Ruanda'nın diğer bölgesel güçlerle, özellikle Uganda ile olan ilişkileri, çatışmanın dinamiklerini şekillendirmede de rol oynadı.
Ruanda, DRC'deki çatışmayı daha da kötüleştirmekle suçlanmış olsa da, aynı zamanda Batılı ülkelerden, Ruanda'yı Büyük Göller bölgesinde istikrarlı ve stratejik bir müttefik olarak gören uluslararası destek aldı.
DRC ise, uluslararası toplumdan çeşitli seviyelerde destek alırken, zayıf yönetim yapıları ve doğu bölgelerini etkin bir şekilde kontrol edememesi nedeniyle dış aktörlerin kalıcı barış sağlama çabalarını zorlaştırdı.
Sonuç
Günümüze kadar gelmiş olan Ruanda ile DRC arasındaki kriz, derin tarihsel, etnik, siyasi ve ekonomik kökenlere dayanan çok yönlü bir çatışmadır.
Yukarıda izah edildiği gibi 1994 Ruanda Soykırımı'nın mirası, silahlı milislerin varlığı, bölgesel güç mücadeleleri ve değerli kaynaklar üzerindeki rekabet, Büyük Göller bölgesindeki istikrarsızlığın devam etmesine katkıda bulunuyor.
Barış ve uzlaşma çabaları yapılmış olsa da, Ruanda ve DRC arasındaki süregelen gerilimler, bölgenin karşılaştığı daha geniş zorlukların, zayıf yönetim, silahlı grupların çoğalması ve ekonomik ve siyasi etki peşinden koşma gibi sorunların bir yansımasıdır.
Ruanda-DRC çatışmasına kapsamlı bir çözüm, bu temel sorunların ele alınmasını gerektirecektir. Öyleki, bunlar arasında milislerin silahsızlandırılması, DRC'deki daha güçlü devlet kurumlarının kurulması ve bölgesel iş birliği ile ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi bulunuyor.
Sadece sürekli diplomatik angajman, barış inşa etmeye yönelik bir taahhüt ve etnik, siyasi ve ekonomik faktörler arasındaki karmaşık bağlantıların tanınması yoluyla, krize kalıcı bir çözüm bulunabilir.
Ruanda ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC) arasındaki kriz, onlarca yıl süren tarihsel, etnik ve siyasi boyutlara dayanan çok yönlü bir çatışmadır.
Çatışmanın hemen hemen tüm sebepleri 1994 Ruanda Soykırımı'nın ardından izlenebilirken, daha derin kökler, bölgesel güç mücadeleleri, etnik gerilimler ve kaynak sömürüsünün etkileşimine dayanıyor.
Bu makale, krizin tarihsel kökenlerini, etnik çatışmaların rolünü, silahlı grupların ve milislerin dahil olmasını ve bölgedeki istikrarsızlığı sürdürmeye devam eden ekonomik ve siyasi faktörleri keşfediyor.
Bu sorunları inceleyerek, ancak krizin kalıcı etkileri ve Orta Afrika'daki barış ve güvenlik üzerindeki sonuçları hakkında kapsamlı bir bakış açısı geliştirilebilir.
Kaynaklar:
1. Prunier, Gérard. The Rwanda Crisis: History of a Genocide. Hurst & Company, 1995.
2. Reyntjens, Filip. The Great Lakes of Africa: Two Decades of Instability. Cambridge University Press, 2009.
3. Hitchcock, Robert K. The Congo: From Leopold to Kabila: A People's History. Westview Press, 2004.
4. Autesserre, Séverine. The Trouble with the Congo: Local Violence and the Failure of International Peacebuilding.Cambridge University Press, 2010.
5. Vlassenroot, Koen, and Samir Dahi. Ethnic Conflict and the Great Lakes Region: A Crisis of Governance?Journal of African Affairs, vol. 104, no. 415, 2005, pp. 219–243.
6. Tull, Denis M. Politics, Security, and Development in the Great Lakes Region of Africa. Palgrave Macmillan, 2013.
7. United Nations. Report of the Panel of Experts on the Illegal Exploitation of Natural Resources and Other Forms of Wealth of the Democratic Republic of the Congo. United Nations Security Council, 2001.
8. International Crisis Group. CrisisWatch: The Congo (Kinshasa) and Rwanda. International Crisis Group, 2012.
9. Mamdani, Mahmood. When Victims Become Killers: Colonialism, Nativism, and the Genocide in Rwanda.Princeton University Press, 2001.
10. Marten, Kimberly. The DRC's Armed Groups: A History of Violence and the Role of Foreign Interventions. Peace Review, vol. 23, no. 2, 2011, pp. 176–182.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
ruanda
DEMOKRATİK KONGO CUMHURİYETİ
Kongo
HALİM GENÇOĞLU
yazarlar
Dr. Halim Gençoğlu Independent Türkçe için yazdı
Dr. Halim Gençoğlu
Perşembe, Şubat 13, 2025 - 12:00
Main image:

TÜRKİYE'DEN SESLER<p>Fotoğraf: AP</p>
related nodes:
Goma'nın kontrolünü kaybeden Demokratik Kongo: "773 kişi öldü"
Dünyanın görmezden geldiği insanlık dramı: 1998'den bu yana 6 milyondan fazla Kongolu öldü
Demokratik Kongo’da isyancılar ilerliyor: Hangi senaryolar masada?
Type:
news
SEO Title:
Ruanda-Demokratik Kongo Cumhuriyeti krizi: Tarihsel, etnik ve siyasi dinamiklerin incelenmesi
copyright Independentturkish: