SOL Parti, İstanbul Kongresi'ni gerçekleştirdi: Öncelikli mesele tek adam rejimiyle mücadele

Elizabet

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 16, 2025
Mesajlar
337,802
Tepkime puanı
0
HABER MERKEZİ

SOL Parti, “Demokrasi ve Özgürlük için Saltanata Karşı Hep Beraber” sloganıyla İstanbul İl Kongresi’ni Kadıköy Caferağa Spor Salonu’nda başladı.

Kitlesel katılımın olduğu ve coşkulu başlayan kongre Vedat Türkali’nin ‘Bekle bizi İstanbul’ şiiri ile açıldı.

Kongreye CHP, EMEP, DEM Parti, TKH, EHP, TÖP başta olmak üzere birçok siyasi partinin yanı sıra TMMOB, Birleşik Metal İş, DİSK, KESK, TTB, Veli-Der, Eğitim Sen, Yapı Yol Sen, ODAK dergisi, Divriği Kültür Derneği, Şavşat Dernekleri Federasyonu ve Şavşat Kültür ve Dayanışma başta olmak üzere çok sayıda emek meslek örgütü ve sendika da katıldı.

İstanbul İl Örgütü adına konuşan Kardelen Özay, gerici ve siyasal İslam iktidarının toplum üzerindeki baskılarına dikkat çekerek, eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesinin kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı.

Özay, mevcut iktidarın halkı yoksulluğa, işsizliğe ve karanlığa mahkum ettiğini belirterek “Siyasal İslamcı tek adam rejimi, emekçileri her geçen gün daha fazla sömürüyor, yoksullaştırıyor. İstanbul gibi bir megakentte yaşam maliyetleri katlanırken, emekçiler eve ekmek götürme derdine düşmüş durumda” dedi.

sol-parti-istanbul-kongresi-ni-gerceklestiriyor-birlesik-mucadele-tek-sansimiz.jpg

GERİCİ İKTİDARA KARŞI BİRLEŞİK MÜCADELE​


Özay, İstanbul’daki derinleşen kent yoksulluğuna da dikkat çekti,“Ev kiralarının asgari ücretin iki katına yaklaştığı, milyonlarca emeklinin ve asgari ücretlinin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir şehirde yaşıyoruz. Ucuz yemek alabilmek için uzun kuyruklarda bekleyen insanların dramı, bu düzenin adaletsizliğini gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.

Özay, iktidarın piyasacı ve siyasal islamcı anlayışla hareket ettiğini belirtti: “Eğitim sistemi gerici vakıflara ve Diyanet’e teslim edilmiş durumda. İmam hatip dışındaki okullar bile adım adım imam hatipleştiriliyor. Sağlıkta ise hastalar müşteri haline getirilirken, hekimler performans baskısı altında eziliyor.”

Özay, kadınlara yönelik şiddet ve baskı politikalarına da değinerek, “Kadınları eve kapatmayı hedefleyen, İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden zihniyete karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Üniversitelerde, liselerde ve sokaklarda özgürlük ve eşitlik için mücadele eden gençlerle birlikte yürüyeceğiz” dedi.

Konuşmasının sonunda birleşik devrimci mücadeleye vurgu yapan Özay, “Bu çürümüş düzeni kabul etmeyen milyonlar var. Emek düşmanı patronlara, rant düzenine ve gerici zihniyete karşı yan yana geleceğiz. Özgürlük, demokrasi ve laiklik mücadelesini büyüteceğiz” ifadelerini kullandı.

"Kardelen Özay, şöyle devam etti: "Sistemin çürümüşlüğünü, kirli para akışlarını, kol kola gezen mafya-iktidar ortaklığını korkusuzca yazan dürüst gazeteciler. Bu kötülük iktidarını yan yana gelerek kurutabiliriz. Normalleşmeyi, el sıkışmayı, uzlaşmayı kabul etmiyoruz. Çabamız memleketimizin her köşesinde geleceği için direnenlerin bir araya getirecek birleşik bir mücadeleyi kurmak içindir. Bu rejimden kurtulmak içindir. Bugünün koşullarında bu rejime dur diyebilmek içindir, özgürlük ve adalet içindir, laikliği kazanabilmek için birleşik bir devrimci mücadeleden başka bir yol, başka bir çözüm yoktur."

İŞLEYEN: TOPLUM REJİMDEN KURTULMAYI BEKLİYOR"​


SOL Parti İstanbul İl Kongresi, SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen'in konuşmasıyla devam etti.

SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, Türkiye’deki mevcut durumu ve dünya çapında artan faşist rejimleri ele alarak, tek adam yönetimlerinin yalnızca bir kişinin hırsıyla değil, emperyalist müdahalelerle de şekillendiğini söyledi. İşleyen, dünya genelinde tek adam yönetimlerinin halkları yozlaştıran bir yapıya dönüştüğünü belirtti ve bunların kapitalizmin krizi ve çaresizliğinin bir yansıması olduğunu vurguladı.

Türkiye’deki mevcut iktidarın, özellikle 2000’lerin başından itibaren, Amerika ve emperyalist güçlerin desteğiyle şekillendiğine dikkat çeken İşleyen, AKP’nin iktidara gelmesinin ardından ülkenin demokratik birikimlerinin yok sayıldığını ve Cumhuriyet’in ilerici kazanımlarının geriye gittiğini ifade etti. İşleyen, “Türkiye, emperyalizmle sıkı bir ilişki kurarak karşıt bir gelişim sürecine girdi. Bunu sadece Erdoğan’ın hırsı değil, emperyalist projelerle şekillenen bir sistem oluşturdu” dedi.

İşleyen, bu sürecin sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı etkilediğini belirterek, “Bütün dünyada tek adam yönetimlerinin varlığı kapitalizmin geldiği noktada ne kadar çaresiz olduğunu gösteriyor. Ama bu yönetimler aslında gerilemeye mahkumdur” ifadelerini kullandı.

İşleyen, her ne kadar bu rejimler görünürde güçlü görünse de, halkların faşizme karşı birleşik bir şekilde mücadelesinin zaferle sonuçlanacağına inandığını söyledi.

Önder İşleyen, Türkiye’deki mevcut rejimin sadece Erdoğan’ın kontrolündeki bir yönetim olmadığını, aynı zamanda küresel sermaye güçleriyle işbirliği içinde olduğunu belirterek, “Bu rejim, sadece Erdoğan’ın egosuyla var olmuyor. Aynı zamanda emperyalizmin desteğiyle şekilleniyor ve halklar üzerinde büyük bir baskı kurmaya çalışıyor” dedi. İşleyen Ayrıca, bu tek adam yönetiminin, tüm emekçi sınıfları yoksulluğa mahkum ettiğini, kadınları, gençleri ve tüm halkı umutsuzluğa sürüklediğini vurguladı.

İşleyen, iktidarın hâlâ güçlü göründüğüne dair yaratılan algıya karşı uyarılarda bulundu: “Bunlar, büyük Amerikan gücünün ve küresel sermayenin arkasına saklanarak ayakta duruyorlar. Ama bu iktidar, toplumsal desteklerini kaybetti ve çok büyük bir gerileme içinde.” İşleyen, bununla birlikte, muhalefetin de kendi yanlışları ve teslimiyetleriyle bu duruma katkı sağladığını belirtti.

"BİRLEŞİK MÜCADELE" ÇAĞRISI​


Bugün Türkiye’nin karşı karşıya olduğu rejimin, parlamentonun, anayasanın ve demokratik hakların tamamen ortadan kaldırıldığı, her şeyin tek bir adamın etrafında şekillendiği bir düzen olduğunu belirten İşleyen, “Emperyalizme ve faşizme karşı vereceğimiz mücadele, tüm halkların özgürlüğünü ve eşitliğini savunarak zaferle sonuçlanacak” dedi.

Birleşik mücadele çağrısının önemine dikkat çeken İşleyen, “Bu rejimi sadece muhalefetle değil, halkların birleşik gücüyle yeneceğiz. Birleşik bir mücadele, bu tek adam rejimini ortadan kaldırmak için tek şansımız” diyerek tüm halkları bu mücadeleye katılmaya davet etti.

İşleyen, "Öncelikli mesele tek adam rejimiyle mücadele" vurgusunu yaptı.

Son olarak, “Bu iktidar, halkları bölmeye, birbirine düşman etmeye çalışıyor. Ama biz, Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle hep birlikte olacağız. Birleşeceğiz ve kazanacağız” diyerek birleşik mücadelenin gücünü vurguladı.

Bu ülkede güzel günlerin geleceğine inandığını belirten İşleyen, “Ne yaparlarsa yapsınlar, bu ülkeyi bu zorbalara teslim etmeyeceğiz. Birlikte kazanacağız” dedi.

sol-parti-istanbul-kongresi-ni-gerceklestiriyor-birlesik-mucadele-tek-sansimiz-1.jpg

USTA: GEZİ DİRENİŞİ'NİN IŞIĞINDA MÜCADELEMİZ SÜRECEK​


TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aydan Adanır Usta, SOL Parti İstanbul İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, İstanbul’un karşılaştığı başta deprem, Kanal İstanbul ve rant projeleri olmak üzere pek çok sorunla mücadele eden mühendis, mimar ve şehir plancılarının mücadelesini vurguladı. Usta, bu sorunların kamucu anlayıştan uzak, sermaye sınıfının talepleri doğrultusunda çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle derinleştiğine dikkat çekti.

Gezi Direnişi’ne de değinen Usta, Gezi’nin, doğasına ve çevresine sahip çıkan en onurlu toplumsal direnişlerden biri olduğunu ifade etti. Usta, Gezi Direnişi’ne ve Gezi Davası’na olan desteklerini yineleyerek, “İktidar güdümlü yargının tutukladığı arkadaşlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi. Gezi’de kaybedilen çocuklara da sahip çıkacaklarını belirten Usta, toplumsal muhalefetin birleşik mücadelesini savunmaya devam edeceklerini vurguladı.

Usta, yaşadıkları tüm baskılara rağmen demokrasi, özgürlükler, bağımsızlık, laiklik ve toplumculuk anlayışından taviz vermediklerini ifade etti. “Bizler, bu ülkede yetişmiş mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak, bireysel kaderimizin toplumsal kaderimizle iç içe olduğunu biliyoruz” diyen Usta, mücadelelerini bu anlayışla sürdürdüklerini belirtti.

Son olarak, “Hep beraber olacağız ve kazanacağız” diyerek, birliğin gücünden aldıkları motivasyonu yineleyen Usta, kongreyi dayanışma ve sevgiyle selamladı.

ÖZKAN ATAR: HEP BİRLİKTE MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYLİYİZ​


Birleşik Metal İş Sendikası Başkanı Özkan Atar, SOL Parti İstanbul İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, emeğin ve demokrasinin yanında duran devrimcilere coşkuyla selam gönderdi. Tatar, işçilerin ve emekçilerin hak mücadelesinde asla geri adım atmayacaklarını vurguladı.

Türkiye’nin en karanlık dönemlerinden birinden geçtiğini belirten Tatar, iktidarın emeği, doğayı ve özgürlüğü baskı altına alarak toplumun geniş kesimlerini hedef gösterdiğini söyledi. Sendikaların ve emek örgütlerinin susturulmaya çalışıldığını, gençlerin ve kadınların ise gelecekten yoksun bırakıldığını ifade etti.

Tatar, emekçilerin mevcut düzenin değişmeyeceğine dair umutsuzluğa kapılmaması gerektiğini belirterek, “Bu kapitalist sömürü düzenine mahkum değiliz. İşçiler, köylüler, gençler, kadınlar olarak bir araya gelirsek ve mücadeleyi büyütürsek değişmeyecek hiçbir şey yoktur” dedi.

Seçim sandıklarıyla sınırlı bir değişimin yetersiz olduğuna işaret eden Tatar, hayatın her alanında sürecek bir mücadelenin gerekliliğine dikkat çekti. Metal işçileri olarak genel başkanları Kemal Türkler’in mücadele mirasını sahiplendiklerini belirten Tatar, “Gençler, kadınlar, okulda, mahallede, sokakta, meydanlarda hep birlikte mücadeleyi büyütmeliyiz” çağrısında bulundu.

Son olarak, emeğin hakkını savunanlar olarak boyun eğmeyeceklerini ve özgürlük için asla pes etmeyeceklerini vurgulayan Tatar, kongreye katılanları dayanışma ruhuyla selamladı.

YANARDAĞ: TÜRKİYE BİR KAVŞAKTA, ORTA YOL MÜMKÜN DEĞİL​


SOL Parti İstanbul İl Kongresi’nde konuşan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Türkiye’nin kritik bir dönemeçte olduğunu belirtti. Yanardağ, Türkiye’nin yeniden demokrasiye yönelme ya da karanlık bir döneme geri sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Yanardağ, “Türkiye bir kavşakta, bir çatalda dönüyor. Ortası yok, orta yolu mümkün değil” diyerek, Türkiye’nin geleceği için iki farklı yol olduğuna dikkat çekti. İslamcı faşist bir rejime sürüklenme tehlikesinin gerçek olduğunu vurgulayan Yanardağ, bu tehlikenin bir komplo teorisi değil, somut ve yakın bir gerçeklik olduğunu söyledi.

AKP-MHP Koalisyonu’nun tarihinin en güçsüz döneminden geçtiğini belirten Yanardağ, Türkiye’deki demokratik muhalefet bloğunun parçalanmasının bu duruma yol açtığını belirtti. Ayrıca, mevcut hükümetin siyasal ömrünü uzatmak için bir dizi operasyon gerçekleştirdiğini ifade etti.

Konuşmasında Türkiye’nin geleceği için birleşik bir mücadelenin önemine vurgu yapan Yanardağ, “Demokratik muhalefet bloğunun parçalanmasını engellemeliyiz” diyerek, bu bloğun bir arada kalmasının ülkenin geleceği için kritik olduğunu söyledi.

Suriye’deki gelişmelere de değinen Yanardağ, SDG ile HTŞ’nin yaptığı anlaşmanın 6. maddesine vurgu yaparak anlaşmayı eleştirdi. Türkiye’deki Kürtler’in de bu anlaşmayı kınamaları gerektiğini belirtti. Ayrıca, Suriye’deki Alevi katliamına karşı durulması gerektiğini ifade etti.

Yanardağ, konuşmasının sonunda Türkiye’nin geleceği hakkında kararın, emekçilerin, gençlerin, kadınların ve özgürlükten yana olan tüm kesimlerin vereceğini söyledi.

Eğitim-Sen İstanbul 5 nolu şube başkanı Ertuğrul Eroğlu’da SOL Parti İstanbul Kongresi'ni selamladı. Eroğlu MESEM’lerde yaşananlara ve ÇEDES’e değindiği konuşmasında çözümün kolektif mücadele olduğunu vurguladı.

Kongre, yeni İl Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu’nun seçilmesiyle son buldu.
 
Üst